İbrahim Sevgili / DOĞRUHABER

Suriye'de Baas rejiminin 7 Nisan'da Doğu Guta'da muhaliflerin kontrolündeki son nokta olan Duma ilçesinde sivil yerleşimlere düzenlediği kimyasal silah saldırısında 78 sivil hayatını kaybetmişti. Bunun üzerine ABD Başkanı Donald Trump da Baas rejimine karşı askeri seçenek de dahil tüm ihtimallerin masada olduğunu ve eğer saldırıda sorumluluk payı varsa Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in de "bedel ödeyeceğini" dile getirmişti. Trump önceki gün de Twitter hesabından yaptığı "Rusya, Suriye'ye atılacak her füzeyi vuracağını söylemiş. O zaman hazır ol Rusya çünkü füzeler geliyor, hem de iyi, yeni ve akıllısından. Kendi halkını öldüren ve bundan zevk alan gaz katili hayvanla ortak olmayacaktınız." açıklamasıyla Suriye'ye kısa zamanda operasyon olabileceği mesajını vererek tansiyonu daha da yükseltmişti. Anlaşılan vekalet savaşının, asalet savaşına dönüşmeye başladığı Suriye`de filler tepişmeye devam edecek.

“SURİYE`DE İÇ SAVAŞ BOYUT DEĞİŞTİRİYOR”

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi(ORSAM) Araştırmacısı Oytun Orhan, gazetemize yaptığı açıklamada, Suriye krizinin barındırdığı mevcut riskleri değerlendirdi. Suriye`de yaşanan iç savaşın boyut değiştirip, vekalet savaşı olmaktan çıkarak devletler savaşına dönüştüğünü belirten Orhan, “2018`e kadar daha çok bölge ülkelerinin küresel güçlerin vekiller aracılığıyla yürüttüğü bir güç mücadelesi vardı. 2018 ile birlikte artık vekillerin biraz daha sahne arkasına çekilip, bu vekillerin destekçisi ülkelerin doğrudan bir yüzleşmesine şahit olunuyor. Bunun ilk örneği israil ile İran arasında yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. İsrail zaman zaman Suriye toprakları içerisinde İran hedeflerini vurdu. Bunun dışında Türkiye`nin de bu iç savaşta kendisine dönük güvenlik risklerini bertaraf etmek için doğrudan askeri müdahale yöntemine başvurduğunu görüyoruz. Zaten son 2-3 yıldır bu askeri mücadelenin doğrudan bir tarafıydı. Ve Amerika ile Rusya arasında yine doğrudan olmasa da, yine dolaylı olarak karşı karşıya gelinen birkaç durum yaşandı.” dedi.

SURİYE`DE KÜRESEL SAVAŞ RİSKİ

Vekâlet savaşının dönüşümüyle, Suriye`de küçük bir kıvılcımın büyük bir savaşa dönüşebileceğini ifade eden Orhan, “2018 yılı ile birlikte iç savaşın sonlanmasına ilişkin bir beklentinin çok iyimser olduğu, çatışmaların iç savaşın devam edeceği ancak boyut değiştirdiği ve artık vekillerden ziyade devlet aktörlerinin doğrudan karşı karşıya geldiği yeni bir durum. Bu tabi bir taraftan iç savaşın daha kontrol edilebilir olmasını sağlıyor. Çünkü devlet dışı aktörler daha zor kontrol edilebiliyor ve parçalı. Devletler burada daha sorumlu davranabiliyor ama diğer bir riskte bu devletlerarası çatışmanın bir anda bir bölgesel savaşa dönüşme riskini içinde barındırması. Yani çatışma derinleşirse ortaya çıkacak istikrarsızlığın Suriye ile sınırlı kalmayacağı ve daha bölgesel bir savaşa dönüşebileceğini de söyleyebiliriz.” şeklinde konuştu.

“BİR KIVILCIMIN BÜYÜK BİR ATEŞİ TETİKLEME OLASILIĞI VAR”

Amerika`nın Rusya`yı hedef almadan, İran ve rejim hedeflerini vurabileceğini belirten Orhan, “Rusya`nın da Amerika ile doğrudan karşı karşıya gelmek istemeyeceğini düşünüyorum. Ama Amerika`nın burada yapacağı askeri operasyonun süresi ve kapsamı son derece önemli. Eğer bu günler haftalar sürecek bir operasyon olur, İran`ın Suriye rejiminin stratejik çıkarlarını zarara uğratacak bir kapsamda olursa bir noktada karşılık vermek durumunda kalacaktır. İran hatta Rusya`nın bile hava savunma sistemlerini açması söz konusu olabilir. Bir kıvılcımın tabi ki bir anda daha büyük bir ateşi tetiklemesi olasılığı var. Ama tarafların bunu istemediğini bundan kaçınmak için asgari çabayı sarf edeceğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

 

ÜSLER BOŞALTILIYOR

Suriye'deki Baas rejimi ve yanlısı milisler muhtemel ABD saldırısı nedeniyle Şam ve Humus`taki askeri üsleri boşaltıyor. Baas rejimi, Şam`ın Doğu Guta bölgesindeki Duma ilçesine yapılan kimyasal saldırı sonrasında ABD`nin muhtemel saldırısına karşı teyakkuza geçti. Rejim, Şam kırsalında ve Humus`taki askeri üslerde bulunan ekipman ve unsurlarının yerini değiştiriyor. Şam`ın kuzeydoğusundaki Kalamun bölgesinde bulunan Dumeyr ve es-Sin üslerinde konuşlu rejim yanlısı milisler, Lübnan sınırına doğru hareketlendi. Bu üslerdeki askeri ekipmanların bir kısmı Şam`daki sivil havaalanına sevk edildi. Füze rampaları ve mühimmatlar ise vurulma riskine karşı kırsal bölgelere dağıtıldı.

REJİM YANLILARI DERA VE LÜBNAN SINIRINA YÖNELDİ

Humus`taki T4 hava üssünde bulunan askeri ekipman ve unsurlar Halep'in merkezindeki Neyrab ve doğusundaki Kuveyris üslerine sevk edildi. Buradaki rejim yanlısı yabancı savaşçılar da güneydeki Dera bölgesi ve Lübnan sınırına yöneldi. ABD ve müttefiklerinin olası askeri operasyonuna karşı hava üslerindeki uçaklarını da korumaya çalışan Baas rejimi, IL-76 ve SU tipi aktif uçaklarını Lazkiye`de Rusya tarafından kullanılan Hımeymim üssü ve Hama askeri havaalanına gönderdi.

DOĞU GUTA TÜMÜYLE REJİMİN KONTROLÜNE GEÇTİ

Suriye'nin başkenti Şam'ın Doğu Guta bölgesi, tümüyle Baas rejimi ve destekçilerinin kontrolüne girdi. Doğu Guta'nın Duma ilçesindeki askeri muhaliflerin bölgeden tahliyesi tamamlanırken, sivillerin çıkışlarının da kısa sürede sonlanması bekleniyor. Tahliyelerin büyük bölümü, ülkenin kuzeyindeki Fırat Kalkanı Harekatı bölgesine gerçekleşti. Rusya Savunma Bakanlığı da yaptığı açıklamada, Doğu Guta`nın tümüyle Baas rejiminin kontrolüne geçtiğini duyurdu. TASS ajansının haberine göre, Rusya Savunma Bakanlığı`nın Suriye`deki ateşkesi izleme merkezi komutanı Yuriy Yevtuşenko, Duma şehrinin de kontrol altına alındığını ifade etti.