KAYSERİ - (AA) Kocasinan Belediyesi Mevlana Mahallesi Semt Konağı'nda gerçekleştirilen partisinin Kayseri 1. İl Kongresi'nde konuşan Yapıcıoğlu, yola çıktıkları günden bugüne dürüst siyaset ve gerçek adalet şiarıyla yollarına devam ettiklerini söyledi. Üzerlerine yüklenen misyonun farkında olarak İslam toplumlarının sorunlarıyla yakından ilgilenmeye çalıştıklarını, mazlum Müslümanların sesi olmaya çalıştıklarını belirten Yapıcıoğlu, şunları kaydetti: "Öyle bir hale geldik ki kendi iç sorunlarımızla uğraşmaktan ümmeti etrafında toplayabilen yegane davalardan biri olan Kudüs ve Mescid-i Aksa davası bile gündemimizde yok. Bakın, birkaç gün evvel 42 yıl önce yapılan katliamın yıl dönümünde Filistinli kardeşlerimiz bir yürüyüş düzenlediler ve tekrar siyonist katiller onların üzerine kurşun yağdırdılar. Bu süreçte 10 kardeşimizi şehit ettiler, binin üzerinde yaralımız var. Suriye, 7 yıldan beri mütemadiyen bombalanıyor. Oradaki can kayıpları milyona yaklaştı, kim bilir milyonu aşmıştır. Coğrafya bu durumdayken biz neler yapıyoruz, bunu sorgulamamız gerekir."
"MİLLET DARBECİLERE KARŞI BİR DEVRİM GERÇEKLEŞTİRMİŞTİR"
Türkiye'nin 15 Temmuz'da, sözde cemaat olarak örgütlenen ama bir istihbarat örgütü gibi çalışan bir grubun darbe girişimiyle karşı karşıya kaldığını ifade eden Yapıcıoğlu, "Biliyorsunuz 15 Temmuz'da meşhur bir darbe girişimi oldu. O darbe teşebbüsünde bulunanlar sözüm ona cemaat şeklinde örgütlenmişlerdi. Aslında bir istihbarat teşkilatı gibi çalıştıkları ve dışarıdaki birilerine hizmet ettikleri eskiden beri bize göre gün gibi ortadaydı. Fakat darbe girişimi bunun net bir şekilde anlaşılmasına vesile oldu. Sayın Cumhurbaşkanının tabiri ile bu şer gibi görülen olayda bir çok hayır gizliydi belki de." diye konuştu.
AMAÇLARINA ULAŞAMADILAR
Darbeye teşebbüs edenlerin milleti ve vatanı koruması için teslim edilen tankları milletin üzerine sürdüğünü anımsatan Yapıcıoğlu, şöyle devam etti: "Her şeye rağmen onların karşılarına dikilen insanlar, kanlarının döküleceğini bile bile kendilerini feda etme pahasına o meşhur darbeyi durdurdular. Amaçlarına ulaşamadılar. Yani darbe gerçekleşmedi, teşebbüs aşamasında kaldı. Bu kadar organizeli, yüksek rütbeli subayların yarısından fazlasını safına çekmiş, memleketin hakim ve savcılarının 3'te birini kendisi için çalıştırmış, bu kadar derinlere kök salmış bu örgütün daha önce organize olmuş belki 100 subayın gerçekleştirdiği bir darbeyi gerçekleştirememesinin ardında çok büyük hikmetler vardır.
İSLAMİ KESİMİ, CEMAATLERİ NE HALE GETİRECEKLERDİ, BİR DÜŞÜNÜN
İlk defa sabaha karşı değil akşam saatlerinde yola çıktılar ve ilk defa halk darbecilerin karşısına çıktı, kendisini siper etti. Halk dedi ki 'bu bir devrimdir'. Bu aziz millet darbecilere karşı bir devrim gerçekleştirmiştir ama bu devrimi çaldırmayın. Bakın siz bu devrimi çaldırsanız, bu sefer daha önceki darbeleri gerçekleştiren zihniyetteki insanlar yine bu darbecileri piyasaya sürürler ve planlarını devreye sokarlar. Bazı tertemiz kavramları kirleten bu darbeye teşebbüs eden güruh eğer başarılı olsaydı toplumu bir arada tutan, zamk görevi gören İslami kesimi, cemaatleri ne hale getireceklerdi, bir düşünün. Aslında darbeden önce bunun ip uçlarını veriyorlardı. Darbeden önce kendileri için rakip gördükleri, kendilerine tabi olmayana ya da kendilerinin reklamını yapmayan pek çok cemaat ve grup hakkında pek çok sinsi plan yaptılar ki pek çoğunu da bertaraf ettiler. Eğer başarılı olsalardı hedefleri, İslami cemaatleri itibarsızlaştırmak, İslami şahsiyetleri devre dışı bırakmak ve meydanı kendilerine açmak olacaktı."