İttihadul Ulema Üyesi M. Ali Altun, son zamanlarda artan intihar ve madde bağımlığı vakalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Dünyevileşmeyle birlikte toplumda maneviyatın gittikçe azaldığını ve bu yüzden maneviyattan yoksun bir şekilde yetişen gençlerin ifsad çetelerinin eline düşüp heba olduğunu söyleyen Altun, önemli uyarılarda bulundu.
Gençleri düştükleri bataklıktan kurtarmak için herkese büyük görevlerin düştüğünü söyleyen Altun, tek çarenin gençlere manevi destek verilecek ortamlar hazırlanması gerektiğini belirtti. Bu şekilde ancak gençlerin topluma kazandırılabileceğini vurgulayan Altun, aksi takdirde bu toplum ıslah edilmeyen bir neslin eline geçip çok daha büyük felaketlerle karşılaşılabileceğini kaydetti.
İntihar olayları ve uyuşturucu kullanımının gittikçe yaygınlaştığına dikkat çeken Altun, "Özellikle son dönemlerde gerek Batman'da gerekse de toplumun tümünde yaygın olan bir intihar vakası söz konusudur. Bununla birlikte gençler arasında gittikçe yaygınlaşan madde bağımlılığı var. Bu İslam ile şeref bulmuş bir toplum için ciddi bir sıkıntıdır. Bu problemleri ortadan kaldırmak için toplum olarak üzerimize çok büyük vazifeler düşüyor. Bunun sebeplerini ortadan kaldırmak gerekiyor." dedi.
"İntihar vakalarının en büyük sebebi manevi buhrandır"
Dünyevileşmeyle birlikte maneviyatın da azaldığını vurgulayan Altun, "İntihar vakalarının en büyük sebebi, şu anda toplumun içerisinde bulunduğu manevi buhrandır, manevi bir boşluktur. Allah'la, ibadetle olan diyaloğun eksikliğidir. Dünya sevgisi, dünyevileşmesinin beraberinde getirdiği çok korkunç bir vakadır. Tabi bu gittikçe de yayılıyor. Her gün biraz daha dozajı artarak toplum içerisinde yaygınlaşıyor. Bunu önleyebilmek, bu tür vakaları bir daha konuşmamak için özellikle veliler, eğitimciler, yetkililer ellerindeki yetkiyi kullanarak bunlara engel olmaya çalışmalıdır." ifadelerini kullandı.
"Her gün gençlerimiz ölüyor, toplum paramparça bir durumda"
Konuşmasının devamında Altun, şunları söyledi: "Bunlar sıradan vakalar değildir. Yılların beraberinde getirdiği maneviyattan yoksun bir gençliğin yetişmesiyle toplumda yerleşen kötü bir vakadır. Bunu ortadan kaldırmamız için ne yapmamız lazım? Bu vahim durumu ortadan kaldırabilecek olan velilerdir, dini kurumlardır, manevi yönden toplumu destekleyen şahsiyetlerdir, devletin elinde bulundurduğu asayişle ilgili birimlerdir. Maalesef bu konuda devlet bütün yetkilileri elinde bulundurmasına rağmen henüz bu bataklığı kurutamamış, gençlerimizi bataklıktan kurtaramamıştır. Her gün gençlerimiz ölüyor, yükseklerden kendilerini savuruyorlar vs. toplum paramparça bir durumdadır."
"İfsad çeteleri manen gençlerimizi öldürüp, elde ettikleri gelirle topluma saldırıyorlar"
Gençlerin içinde bulunduğu bu duruma sessiz kalınmaması gerektiğini belirten Altun, "Böyle bir toplum intihar edecek bir toplum değildir. Bu toplum zamanında medeniyete beşiklik eden, medeniyetin öncülüğünü yapan bir toplum iken bugün bu hale düşmesi elbette çok düşündürücüdür. İfsad çeteleri özellikle bilinçli olarak gençlerimizi iki yönden öldürüyorlar. Birincisi, bizlere uyuşturucu satarak gençlerimizi manen öldürüyorlar; onları değersiz, kuvvetsiz ve tamamen bilinçsiz bir hale getiriyorlar. Yine bu çeteler aynı zamanda bu maddeyle elde ettikleri gelirle farklı yönlerden yine topluma saldırmaya çalışıyorlar. Bu bilinçli, programlı yapılan bir durumdur. Bu işi organize edenler vardır. Bu işin pazarlamasını, yaygınlaşması için reklam yapanlar vardır." ifadelerini kullandı.
"Tek çözüm Allah'ın dinine sımsıkı sarılmaktır"
"Gençlerimiz her yerde rahat bir şekilde uyuşturucuyu tüketebiliyorsa artık bu toplum çökmüş demektir." diyen Altun, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bundan dolayı sorumluluklarımız çok büyüktür. Çocuklarımızı bu zehirden kurtarmamız gerekiyor. Bu gençler bizim gençlerimizdir, bu ölen insanlar bizim insanlarımızdır. Bizler bu işe bir çözüm aramak mecburiyetindeyiz. Bunun tek çözümü de; Allah'ın dinine sımsıkı sarılmaktır. Bugün bu bir cezadır. Bu intiharlar, uyuşturucu bataklığını Allah tarafından bu topluma verilen bir ceza olarak görüyorum. Ya kendimize gelip değerlerimize, Rabbimize döneceğiz, istiğfarda bulunup tövbe edeceğiz, bu gidişattan vazgeçeceğiz ya da Allah korusun bu gidişat daha büyük tahribatlara doğru maalesef gidecektir ve gidiyor."
"Toplumumuzun ölmesine artık seyirci kalmayalım"
Gençleri düştükleri bataklıktan kurtarmak için yetkililer başta olmak üzere toplumun her kesimine büyük görevlerin düştüğüne işaret eden Altun, "Yine aynı zamanda bugün okullar ıslah yerleri değildir. Tamamen ifsad çetelerinin elinde olan kurumlara dönüşmüş, okul bahçeleri esrar ve eroin pazarlığının yapıldığı yerlere dönüşmüş. Çocuklarımız gözlerimizin önünde zehirleniyorlar, manen öldürülüyorlar. Allah korusun bu toplum ıslah edilmeyen bu neslin eline geçerse çok daha büyük felaketlerle karşılaşabiliriz. Onun için toplumun bütün bireylerinden, anne ve babalardan, yetkililerden, dini kurumlardan, derneklerden, medreselerden, kanaat önderlerinden isteğimiz; lütfen şu toplumumuzun ölmesine artık seyirci kalmayalım diyoruz. Gençlerimizin elinden tutalım. Onlara manevi yönden takviye edici ortamlar hazırlayalım ki, bir nesil gözümüzün önünde ölüp gitmesin. Biz bu acıları artık her gün konuşmaktan, yazmaktan ve bunlarla zaman harcayan bir toplum olmamalıyız diye düşünüyorum." dedi. (M.Fatih Akgül-İLKHA)