Batman M Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan eşi Nurettin İrmak'ın ziyaretine giden Meryem İrmak, çarşafının cebinde unuttuğu cep telefonu gerekçesiyle 3 ay "görüş yasağı" aldı.

Geçtiğimiz Perşembe günü, 17 yıldır cezaevinde bulunan ve müebbet hapse mahkûm edilen eşi Nurettin İrmak'ı cezaevine kapalı görüş ziyaretine giden Meryem İrmak, geç kalınca aceleden cep telefonunu çarşafının cebinde unuttu.

Yıllardır cezaevine gittiği için gardiyanlar tarafından da tanınan İrmak, arama noktasından geçerken üzerinde cep telefonu olduğu anlaşıldı. İrmak, tüm eşyasını emanete bıraktığını, aceleden cep telefonunu yanında unuttuğunu söylese de gardiyanlar onu dinlemeyip hakkında tutanak tuttu.  

Gardiyanlar tarafından saatlerce cezaevi girişinde tutulan İrmak, cep telefonuna el konulup görüşe alınmadı. Daha sonra gardiyanların haber vermesi üzerine polislerce karakola götürülen İrmak, burada da ifade vererek yanında unuttuğu cep telefonu gerekçesiyle 3 ay "görüş yasağı" aldı.

O günden beri cep telefonuna da el konulan İrmak, yapılanların keyfi muamele olduğuna işaret etti.

Yaşadığı mağduriyeti İLKHA'ya anlatan Meryem İrmak, duruma tepki göstererek, yetkililerden görüş yasağının kaldırılıp mağduriyetinin giderilmesini istedi.

Yıllardır cezaevine gidip geldiğini ve şu ana kadar herhangi bir sorun yaşamadığını söyleyen İrmak, hastalığının da verdiği rahatsızlıktan dolayı yanında unuttuğu cep telefonu yüzünden kendisine büyük bir zulüm yapıldığını belirtti.

O günden beri psikolojisinin bozulduğunu aktaran İrmak, "Eşim 17 yıldır cezaevindedir. 17 yıldır cezaevine gidip geliyorum. Geçtiğimiz perşembe günü cezaevine giderken biraz geç kaldım. Yanımdaki tüm eşyamı bir yere bıraktım ama aceleden cep telefonumu yanımda unuttum. İlk aramada gardiyan bayan, yanımda cep telefonunun olduğunu söyledi. Ben de ona telefonumu gidip bir yere bırakayım, dedim fakat ne yaptıysam da bırakmadılar. Onlara, telefonumu yanımda unuttuğumu defalarca söyledim. Zaten açık değil kapalı görüştü. Yanında bir şeyler unutan çok kişiyi eşyalarını aldıktan sonra bıraktıklarını görüyordum. Gardiyanlar eşyalarını unutanlara, 'Gidip eşyalarınızı bırakın ve öyle gelin' diyorlardı. Sıra bana gelince 'Kesinlikle gitmene izin vermeyiz' dediler." diye konuştu.

"Bana 'git telefonunu bırak, tekrar gel' diyebilirlerdi"

Konuşmasının devamında İrmak, şunları söyledi: "Daha sonra tutanak tuttular. 2 saatten fazla beni orada tuttular. Herkes görüşe gitti, ben tek orada kaldım. Daha sonra polisleri aradılar. Orada bana imza attırdılar ve '3 ay görüşe gelemezsin' dediler. Ardından polisler beni karakola götürdüler. Gerçekten de telefonumu yanımda unutmuştum. Neden tüm eşyamı bırakayım da telefonumu yanımda götüreceğim? Polisler de tutanak tuttular ve bir haftadır telefonumu almışlar, savcılığa göndermişler. Hiçbir ses seda yok. Bana zulüm ettiler. Bana 'git telefonunu bırak, tekrar gel' diyebilirlerdi. Neye uğradığımı şaşırdım. O günden beri psikolojim bozulmuş. Gitmediğim cezaevi kalmadı, şimdiye kadar bir sorun yaşamadım. Bir şey unuttuğumuz zaman bize 'gidin bırakın tekrar gelin' diyorlardı. Bu sefer neden böyle bir şey yaptılar anlamadım. 3 ay görüşe gitme cezası verdiler. Cezaevine gidecek kimse yok. Kayınbabam amadır. Kaynanam felç hastasıdır. Yetkililerden isteğim bu cezayı kaldırmalarıdır. Tek suçum yanımda telefon unutmaktır."

"Arama noktalarının görevi hatırlatmaktır"

Nurettin İrmak'ın babası Musa İrmak, gelini Meryem İrmak'ın 17 yıldır cezaevine gidip geldiğini ancak şu ana kadar bir sorun yaşamadığını ifade etti.

Kasıtlı olarak telefonun bahane edildiğine dikkat çeken baba İrmak, İnsanoğlu hata yapandır, unutmaya mahkûmdur. Kendileri hiç hata yapmıyorlar mı? Telefonu verip görüşü de serbest yapmalarını istiyoruz. Ben âmâyım, kaynanası da felç hastasıdır. Gelinim de görüşe gitmezse kim gidecek? Bu zulmü yapanları Allah'a havale ediyoruz. Arama noktaları niçindir? Bir şey unutulursa hatırlatmaktır. Yetkililerden bu olayın düzeltilmesini istiyoruz." diye konuştu. (M.Fatih Akgül- İLKHA)