Bir zamanların en gözde meslekleri arasında yer alan tenekecilikle geçimini sağlayan Ahmet Telefoncu (52), yaklaşık yarım asırdır dedesinden babasına, babasından da kendisine kalan küçük dükkânında tenekelere şekil veriyor.
Gelişen teknolojiye direnmeye çalışan en eski el sanatlarından biri olan tenekeciliği üçüncü kuşak olarak devam ettiren Telefoncu, mesleğini ayakta tutmaya çalıştığını söyledi.
Telefoncu, "İlkokul üçüncü sınıftan beri bu mesleği icra ediyorum. Ben bu meslekte üçüncü kuşağım. Daha önceleri süt bidonları, şerbetçi tulukları ve çamaşır kazanlarını yapıyordum. Ama şimdi mesleğimiz yok olmakla karşı karşıya kaldı. Şu an sadece tatlı tulumbaları ve pikniklerde kullanılan çay semaverleri ile kebap mangalları ve buna benzer tenekeden yapılan ürünlerin imalını yapıyorum. Bu şekilde ekmeğimizi kazanmaya çalışıyoruz." dedi.
"Aza kanaat eden çoğu bulur"
İlkokul yıllarında babasının yanında çırak olarak başladığı mesleğini dedesinden kalan bir buçuk metrekarelik dükkânında devam ettirmeye çalıştığını anlatan Telefoncu, "Dükkânım bir buçuk metrekare, bu küçük dükkânda dede ve baba mesleğimi icra etmeye çalışıyorum. Allah'a şükürler olsun, Allah bize ne kısmet ederse onu kazanmaya çalışıyoruz. Çünkü aza kanaat eden çoğu bulur. Bu dükkân da 1946 yılında vefat eden dedem tarafından alınmış, dedemizden babamıza, babamızdan da bize kaldı. Bizden sonra bu mesleği icra eden kalmadığı için şu an burada mesleğimi ayakta tutmaya çalışıyorum. Dükkanımız küçük ama kalbimiz geniştir." ifadelerini kullandı.
Gelişen teknolojinin etkisiyle teneke eşyalara talebin gün geçtikçe azaldığını kaydeden Telefoncu, eski yöntemlerle bazı eşyaları üretmeye devam edip ayakta kalmaya çalıştığını aktardı.
"Kazancımız eleman giderini karşılamıyor"
Gaziantep'te sadece 2 tenekeci ustası kaldığını dile getiren Telefoncu, şunları söyledi: "Allah'a hamt olsun. Mesleğimiz her ne kadar unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden de olsa rızkımızı kazanmaya çalıyoruz. Dede mesleğimizle geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz. Gaziantep'te ve diğer çevre illerde tenekecilik mesleği, bundan 40-50 yıl önce plastik hayatımıza girmeden önceki yıllarda en popüler mesleklerden biriydi. Plastiğin ve çeşitli kalıpsal ürünlerin üretiminin yapılmasıyla tenekecilik mesleği zamanla yok olmakla karşı karşıya kaldı. Şu an bu meslekte eleman yetiştirmiyoruz. Çünkü kazancımız eleman giderini karşılamıyor. Biz ancak kendi geçimimizi sağlıyoruz. Bizden sonra bu mesleği icra edecek kimse yok."
"İnsan mesleğini severek yapmalıdır"
Son olarak Telefoncu, "Mesleğimi severek yapıyorum. İnsan hangi işi yaparsa yapsın mesleğini severek yapmalıdır. Hiç kimse sevmeyerek yaptığı işten zevk alamaz. Ben bu mesleği sevmeseydim zaten bu işi yapmazdım. Yaptığım ürünleri diğer illerdeki müşterilerime gönderiyorum. Hem bu müşterileri hem de yaptığım yeni ürünlerle mesleğimi ayakta tutmaya çalışıyorum. İşimiz genellikle ilkbahar ve yaz aylarında olduğu için kış aylarında durgunlaşıyor. Mesleğimizin teknolojiye yenik düşmesiyle işlerimiz düştü. Bundan dolayı yetkililerden, el sanatları ile uğraşan meslek dallarına destek vermelerini istiyoruz." şeklinde konuştu. (İbrahim Koçyiğit - İLKHA)