İSTANBUL (AA) - Filistin Alimler Birliği ve Uluslararası Müslüman Alimler Dayanışma Derneği (UMAD) tarafından düzenlenen Kudüs ve Filistin için Türkiye Alimler Buluşması, Türkiye, Filistin ve diğer İslam ülkelerinden çok sayıda kanaat önderini bir araya getirdi.

Esenler'de bir otelde düzenlenen toplantıda konuşan Filistin Alimler Birliği Başkanı Dr. Nevvaf Tekruri, Türkiye`nin Mescid-i Aksa konusunda herkesten daha hassas olduğunu ve bu konuda özel bir mesuliyeti bulunduğunu söyledi.

Mescid-i Aksa'nın dörtte üçünü Osmanlı'nın inşa ettiğini anımsatan Tekruri, şunları kaydetti:

"Bu bir ümmet meselesidir. Bugün Türkiye'yi bu ümmetin başında görmekteyiz. Liderliğini yapmaktadır. Direniş iddiasında bulunanlar ise oradaki direnişi kırıyorlar. Bizim beraber olarak bu dava için imkanlarımızı seferber etmemiz lazım. Karşımızda hiç kural, ahlak tanımayan korkuyla yaşayan bir düşman var. Demokrasi, insan haklarında da yalan söyleyen korkak bir düşman. Onlar korkuyla yaşıyorlar. Bütün bir İslam ümmeti harekete geçtiğinde nasıl başarı elde edeceğimizi düşünün. Arakan da, Türkistan da, Filistin de ümmetin ortak davasıdır. Cepheler farklı olsa da hepsinde birlikte olmamız gerekir. Her bir dava diğerinden kopuk değildir. Düşmanın istediği ise bizim dağılıp, ayrılmamız."

"Gerçek terör Siyonizm'le temsil edilmiştir"

Dünya Müslüman Alimler Birliği Kudüs Komitesi Başkanı Dr. Ahmed El-Ömeri ise Mescid-i Aksa'nın tüm Müslümanların meselesi ve mesuliyetinde olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin Filistin`in haklı davasına sahip çıktığını belirtti.
Mescidi Aksa'nın esaret altında kalamayacağını belirten Ömeri, şunları aktardı:

"Bizim mahremlerimize, mukaddeslerimize tecavüz eden düşmanın bir dosta dönüşmemesi lazım. Birçok Arap yönetimleri tarafından dost haline getirildi. Onların yalanına inanıp Allah'ın sözlerini mi inkar edelim. Dün ekranlarda gördünüz. Barışçıl bir protesto gösterisinde yaşlı, kadın ve çocuğu hedef alınıp bombalandı. Çok sayıda şehit ve yaralı var. Her şey tüm dünya gözü önünde oldu. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın (Allah onu korusun) ifade ettiği gibi gerçek terör Siyonizm'le temsil edilmiştir. Çünkü çocukları, kadınları, Mescid-i Aksa'ya namaz kılmak için giren insanları öldürür."

Arap baharlarını durduran, onları akamete uğratanın da İsrail olduğunu öne süren Ömeri, "Arap ülkelerindeki diktatörlerin arkasında duran ve onların ayakta durmasını sağlayan İsrail'dir. Bu diktatörler, kendi halklarını öldürmekten de çekinmezler. Onlar adaletin, özgürlüğün, adaletin yeniden ayakta olmasını istemezler." ifadelerini kullandı.

"Kalemi sağlam tutup sağlam yazmak lazım"

Kudüs Platformu Başkanvekili ve AK Parti İstanbul Milletvekili Nureddin Nebati de Gazze'de yaşanan saldırıya değinerek, işgalci İsrail'in saldırgan tavrını devam ettirdiğini söyledi.

Ortada bir problem bulunduğunu ve bunu en başta çözecek kişilerin alimler olduğunu dile getiren Nebati, "Kudüs'ün kutsallığını, Kudüs'ün vazgeçilmezliğini, Kudüs için şehit olmanın, gözyaşı dökmenin, Beytül Makdis için oraya atılacak her adımın belki bize cennete yer ayıracağını iyi anlatması lazım. Alimler dünyaya ilişkin sadece çözümleri değil, dünya ile gök arasındaki birleşimi sağlayacak kaleme sahip olan insanlardır. Kalemi sağlam tutup sağlam yazmak lazım." diye konuştu.

Kudüs'ün özgürlüğü için umutlu olduğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın BM'yi Kudüs için toplantıya çağırmasını ve Genel Kurul'da alınan kararı hatırlatan Nebati, ABD`nin tehditlerine rağmen ülkelerin Türkiye ve Yemen'in teklifine evet dediğini kaydetti.

TBMM Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan ise İsrail rejiminin saldırı ve politikalarını kaygısız, tasasız şekilde devam ettirdiğini söyledi.

Turan, bunun sebebinin ise Müslümanların içerisinde bulunduğu durum ve küresel egemen güçlerin tutum ve davranışlarından kaynaklandığını kaydetti.