KOCAELİ

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Gebze'deki TÜSSİDE Konferans Salonu'nda düzenlenen "2023'e Doğru TÜBİTAK ile Geleceğe Bakış" çalıştayında "Bilim, Teknoloji ve Yenilik Ekosisteminde TÜBİTAK" konulu sunum yaptı. Mandal, Türkiye'de bin 37 Ar-Ge ve tasarım merkezi, 76 teknoloji gelişme bölgeleri ve 185 üniversitenin bulunduğunu dile getirerek, "Tam zamanlı eş değer araştırmacı sayımıza baktığımız zaman 2006'dan 2016'ya geçerken 2 katına yakın bir artış var. Bunu yine özel sektördeki payımız 33'lerden 52'lere çıkıyor. Bu değerlendirildiğinde rekabet ettiğimiz ülkeler açısından iyileşmeye açık olan yönlerimiz gözüküyor. Yüzde 52 sanayideki tam zamanlı eş değer araştırmacı sayımıza bakıldığında iyi bir gelişme." diye konuştu.

"PATENT SAYISINDA 4 KAT ARTIŞIMIZ VAR"

2006 ila 2016 yılları arasında bilimsel yayın konusunda 2,1 katına çıktıklarını anlatan Mandal, "Patent sayısında 4 kat artışımız var. Dünya sıralamasında yayında 18. sıradayız, patent sıralamasında 21. sıradayız ama bunu nüfusla ilişkilendirdiniz zamansa 18'inciliğimiz 53'de değerlendiriliyor. Yine 21. sırada olan durumumuz patentte 40'larda, yine burada iyileşmeye açık yönümüzü görüyoruz." ifadesini kullandı.

TÜRKİYE'NİN İNOVASYONDA SINIF ATLADI

Mandal, TÜBİTAK'ın destek programlarından bahsederek, Türkiye'nin inovasyonda sınıf atladığını bildirdi. Türkiye'deki Ar-Ge, teknoloji geliştirme ve inovasyon noktasındaki gelişmeleri anlatan Mandal, şöyle konuştu: "Türkiye uzunca yıllar 4. ligdeydi. Bunun 3. ligine geçti ama iyi bir başarı mı? Evet iyi bir başarı, önemli bir başarı ama süreçteki yerimiz değerlendirildiği zaman biz turuncudan sarıya geçtik. Önümüzde Türkiye'ye yakışır bir şekilde gidilmesi gereken yol var. Türkiye hala yatırımın geldiği bir ülke bu teşvik edici unsur, bunun destekleyicileri yükseköğretim, insan kaynağı, üretilen Ar-Ge'nin ne kadar yüksek teknolojili ürün düzeyin olduğu, işletme yapılarının buna uygunluğuna bakıldığı zaman iyileşmeye açık olan yönlerimiz çünkü 14. market büyüklüğümüz bizi yukarı doğru çekmeye çalışırken insan kaynağı, üniversitelerimizin Ar-Ge düzeyi, Ar-Ge niteliğinin yüksek teknolojide olup olmadığı bunlar 50-60'larda bizi tersi yönde çeken eğilimler."

BİLGİ ÜRETELİM VE İNSAN KAYNAĞINI GELİŞTİRELİM

Mandal, tüm dünyada ihtisaslaşmanın konuşulduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Nitelikli bilgi ve nitelikli insana ihtiyaç var. Bilgi üretelim ve insan kaynağını geliştirelim. Bunun anahtar kelimesi nitelikli bilgi ve nitelikli insan. Bunun da ancak temel araştırma, teknoloji geliştirme ve ticarileşme zincirinde bir bütün olarak çalışılabilmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Zor bir süreç, bunları bağımsız yönetmek çok kolay zaten bütünleşik yönettiğimiz zaman girdi esaslı yaklaşımdan çıktı esaslı yaklaşıma doğru dönüşmüş olacağız. İnsan kaynaklarına bireysel yaklaşımdan kritik kitleler oluşturmaya, insan kaynağının niteliğini, doktoralı insan kaynağına geliştirmeye... Uluslararası Ar-Ge projelerine baktığımız zaman da her alana her ülkeye gitmekten daha çok bazı ülkelerde daha ihtisaslaşma, bu özellikle bizle aynı veya bizden daha iyi ülkelerle stratejik işbirliği ama aynı zamanda ülkemizin makro hedefleri kapsamında bizim gelişmekte olan coğrafyalara yönelik de iletişim ve etkileşimimizin artmasına yönelik destek programlarının olabileceği görüşündeyiz. Özellikle Orta Doğu, Afrika ülkeleri ve az gelişmiş ülkeler olmak üzere..." "TÜBİTAK'ın mevcut destek ve hizmetlerine ilişkin durum değerlendirmesi" ve "TÜBİTAK'ın gelecek dönem program ve süreçlerine yönelik öneriler" bölümlerinin yer aldığı çalıştay, bugün sona erecek.

AA