Mehmet Tahir Özsoy / DOĞRUHABER
ABD`nin Suriye`den çekileceğiz açıklaması ve Fransa`nın asker göndereceği iddiaları, Suriye`de yeni oyunların sahneye koyulduğunu gösteriyor. Geçen yüzyılda İngilizler ve Fransızlar arasında Osmanlı topraklarının paylaşıldığı gizli bir anlaşma yapılmıştı: Sykes- Picot. Bölgede haritalar yeniden çizilmiş İslam coğrafyası Haçlılar tarafından paylaşılmıştı. Suriye`de bugün aynı oyun oynanıyor. İşgalci, sömürgeci emperyalistler topraklarımızı bombalayıp, yakıp yıkıyor. Sonra da kendi hesaplarına göre paylaşımlar yapıp, talan ettikleri yerleri birbirlerine terk ediyor. ABD Başkanı Donald Trump`ın Suriye`den çekileceğiz açıklaması tam da bunu doğrular nitelikte.
TRUMP: SURİYE'DEN ÇOK YAKINDA ÇIKACAĞIZ
Trump, Ohio eyaletinde düzenlenen mitingde, ekonomi ile ilgili konuşmasının bir yerinde sözü ABD'nin Suriye'deki harcamalarına getirerek Suriye`den çekileceklerini açıkladı. Trump, "Suriye'den çok yakında çıkacağız. Bölgedeki diğer insanlar artık onunla ilgilensinler. 'Halifelik' diye adlandırdıkları şeyi yüzde 100 bitireceğiz. DEAŞ'ın elinden hepsini geri alacağız." ifadelerini kullandı.
ABD DIŞİŞLERİ: BİLGİMİZ YOK
Öte yandan Trump'ın Suriye'ye ilişkin açıklamasından kısa bir süre sonra basın brifinginde konuyla ilgili sorulara muhatap olan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, "Trump'ın açıklamalarına dair bilgilerinin olmadığı" açıklamasını yaptı. Trump, geçen ay yaptığı bir konuşmada da ABD'nin Suriye'den kısa süre içinde ayrılması gerektiğini dile getirmiş ancak geri çekilme sürecinin detaylarına ilişkin herhangi bir yorum yapmamıştı.
“İŞGAL`DE DEVİR-TESLİM”
Strateji Düşünce ve Analiz Merkezi (SDAM) Başkanı Abdülkadir Turan, Suriye`deki yeni gelişmeler hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu. ABD`nin Suriye`den çekileceğiz açıklaması ve Fransa`nın asker göndereceği iddialarının uluslararası güçlerin Suriye ile ilgili derin hesaplarını ortaya koyduğunu belirten Turan, “ABD ile Fransa arasındaki devir-teslim işgal, uluslararası güçlerin Suriye ile ilgili derin hesaplarını teşhir ediyor. Batılı güçler, konuya açıkça hâlâ Haçlı mirasçısı olarak bakıyor. Bilindiği üzere Haçlı Seferleri`nde Suriye`yi işgal eden Haçlıların ana yapısını Fransa oluşturmuştu. Fransızlar, Nûreddin Zengî, Selâhaddîn-i Eyyûbî ve Baybars`ın mücadeleleriyle terk ettikleri Suriye`ye I. Dünya Savaşı`nda Sykes-Picot`la geri döndüler. Suriye halkının II. Dünya Savaşı`ndan sonra defettiği Fransız istilası ne yazık Mişel Eflak ve BAAS Partisi üzerinden Suriye`de yeniden yer edindi.” ifadelerini kullandı.
“TRUMP, SURİYE`Yİ PYD ÜZERİNDEN FRANSA`YA BIRAKMAK İSTİYOR”
Trump`ın, Suriye`yi PYD üzerinden Fransa`ya bırakmak istediğini ifade eden Turan, “Şimdi İslam dünyasındaki istila hareketini Haçlı Seferi olarak adlandıran Bush`un mirasçısı Trump, Suriye`yi PYD üzerinden Fransa`ya bırakmak istiyor. Gerçekleşir mi bilmem ama bunun ifade edilmiş olması dahi bugünkü istila sürecinin Batı tarafından tarihsel miras olarak görüldüğünü bir kez daha teşhir etmeye yetmiştir. Trump`la birlikte hareket edenler, Haçlılarla birlikte hareket etmiş sayılılar. Önemli bir bölümü Haçlılara karşı savaşmak üzere Suriye`ye yerleştirilen Kürtlerin bu Haçlı istilasına alet ediliyor olması acıdır.” şeklinde konuştu.
FRANSA SURİYE'YE ORDU GÖNDERECEK
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Suriyeli Kürt ve Arap temsilcilerden oluşan SDG heyetiyle Elysee Sarayı'nda bir görüşme gerçekleştirdi. Macron`un heyetle görüşmesinde Fransız birliklerinin Menbiç bölgesinde konuşlandırılacağını söylediği iddia ediliyor. Macron'un kararını basın toplantısı ile duyuran PYD temsilcisi Halid İsa, Afrin`in artık yalnız olmadığını, Fransa`nın Menbiç'te askeri, Afrin'de de diplomatik olarak üzerine düşeni yapacağını iddia etti. Fransız medyası da haberi doğrulayarak, “Fransa, Kürt müttefiklerini destekleme kararı aldı.” ifadesini kullandı.
AA'ya konuşan Elysee Sarayından bir yetkili, "Fransa Suriye'ye asker göndermeyecek ve bu ülkede yeni bir operasyon düzenlemeyi planlamıyor." dedi. Fransa Cumhurbaşkanlığı Sarayı Elysee yetkilisi, Suriye'ye asker gönderileceği iddialarını yalanlayarak, Fransa'nın Suriye'ye asker göndermeyeceğini ve bu ülkede yeni bir askeri operasyon düzenlemeyi planlamadığını öne sürdü. Fransız basınında çok sayıda haber çıktığını ve farklı bilgiler paylaşıldığını ifade eden yetkili, "Bu konuda Fransa'nın pozisyonu değişmedi. Fransa Suriye'ye asker göndermeyecek ve bu ülkede yeni bir operasyon düzenlemeyi planlamıyor. Biz DEAŞ ile mücadelede uluslararası koalisyonun çizgisini takip ediyoruz." iddialarını öne sürse de Fransız makamlarından henüz resmi bir açıklama gelmedi.
KALIN'DAN MACRON`A TEPKİ
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Twitter hesabından Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un, SDG'yi temsil eden bir heyetle görüşmesine ilişkin paylaşımda bulundu. Kalın, paylaşımında şunları kaydetti: "Türkiye'nin, SDG adı altında kendini meşrulaştırmaya çalışan PKK/PYD/YPG ile ilgili duruşu açık ve nettir. Türkiye ile bu tür terör yapılanmaları arasında 'diyalog, temas, arabuluculuk' gibi ciddiyetten uzak yaklaşımları reddediyoruz. Terör yapılanmalarını meşrulaştırmak anlamına gelecek adımlar atmak yerine dost ve müttefik kabul ettiğimiz ülkeler, terörün her türüne karşı açık ve net bir tavır sergilemelidir. Farklı isim ve kılıflar terör örgütünün gerçek kimliğini gizleyemez."
SYKES-PİCOT ANLAŞMASI
6 Mayıs 1916'de İngilizler ve Fransızlar arasında Osmanlı topraklarının paylaşıldığı gizli bir anlaşma yapıldı. İngiltere adına Sir Mark Sykes`in, Fransa adına ise François Georges Picot`un imza koydukları bir uzlaşı olmasından dolayı, onların adı ile anılan bu anlaşma, bugün de devam eden birçok sorunun temelini oluşturuyor. Rusya Çarlığı`nın da destek verdiği bu gizli anlaşma, Bolşevik İhtilalinin ardından Sovyet Rusya`nın çekilmesiyle Troçki tarafından kamuoyuna duyuruldu.
Gizli anlaşmaya göre; Rusya'ya, Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis ile Güneydoğu Anadolu'nun bir kısmı verilecek. Fransa'ya, Doğu Akdeniz bölgesi, Adana, Antep, Urfa, Mardin, Diyarbakır, Musul ile Suriye kıyıları verilecekti. Britanya'ya Hayfa ve Akka limanları, Bağdat ile Basra ve Güney Mezopotamya verilecekti. Fransa ile Britanya'nın elde ettiği topraklarda Arap devletleri konfederasyonu veya Fransız ve İngiliz denetiminde tek bir Arap devleti kurulacaktı. Filistin'de ise kutsal yerleşim yeri olması nedeniyle bir uluslararası yönetim kurulacağına karar verildi. Üzerinden yüzyılı aşkın bir süre geçmesine rağmen özellikle emperyalistlerin paylaştığı yerlerde huzur, güven adına bir şey kalmadı. Ne Filistin'de ne Güneydoğuda ne de Arap yarım adası ekseninde Ortadoğu'da yüz yıldır huzur ve güven yok.