Merkezde askerlik görevini yapan 5 erin koğuşların girişinde botların konulduğu bölümde toplu halde namaz kıldığını görüp, nöbetçi subay odasına çağırdığı askerleri uyardığı ve daha sonra tabancasıyla askerleri tehdit ettiği öne sürülen teğmen Celalettin G. hakkında "dini ibadetlerin toplu olarak yapılmasını tehditle engelleme" suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldı.

Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın karar duruşmasında tutuklu sanık teğmen Celalettin G. ile avukatı hazır bulundu.

Türk Silahlı Kuvvetlerinde 8 yıldır görev yaptığını belirten sanık Celalettin G, savunmasında olay tarihinde 2. Hava İkmal Bakım Merkezi Fabrika Müdürlüğünde nöbetçi subay olduğunu söyledi.

Olay saatinde rutin kontrolleri yaptığını belirten Celalettin G, "Rutin kontrollerimi yaparken isimleri müşteki olarak geçen şahısların koğuşların giriş bölmesinde botların koyulu olduğu alanda toplu olarak namaz kıldıklarını gördüm. Askeriyede gruplaşmalar olmaması gerektiği için, 'gruplaşmalar mı oluyor' diye düşünerek ibadetleri bitince odama gelmelerini söyledim." dedi.

Müştekilerin bir süre sonra mesaisini yaptığı odanın önüne geldiklerini kaydeden Celalettin G, şunları dile getirdi:

"Askerler gelince 'Siz inançlı insanlarsınız, grup olarak hareket etmemelisiniz ve inançlı insanlar ahiretten korkar, hesap verirken bu durumu da gözetmelisiniz. Allah katında sorumlusunuz.' demek istedim. Daha etkili olsun diye önceden şarjörünü çıkarmış olduğum nöbet silahını müştekilere doğru yönelterek, 'Dan, dan, dan, varsayalım hepimizi vurdular, ahirette hesap veriyoruz. Bu durumda ne olacak?' dedim.

Buradaki silah kullanmamdaki amacım 'Nefes' filmindeki gibi askerlerin aklında daha iyi kalsın diye senaryolandırmaktı."

Bu sırada rahatsızlanan bir askere yardımcı olduğunu ve daha sonra bireysel olarak görüştüğü askere gruplaşmalara mahal vermemeleri gerektiğini söylediğini savunan Celalettin G, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek beraatini istedi.

Mahkeme, sanık teğmene silahla tehdit suçlamasıyla her bir müşteki için dörder yıl olmak üzere 20 yıl hapis cezası verdi.

Mahkemenin kararında şu ifadelere yer verildi:

"Her ne kadar sanık hakkında 'dini ibadetlerin toplu olarak yapılmasını tehditle engelleme' suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmışsa da suçun nitelendirmesi açısından dosya kapsamında bir bütün olarak değerlendirme yapıldığında, özellikle sanığın müştekilerin namaz kılmasından sonra nöbetçi astsubay odasının önünde her müştekiye karşı ayrı ayrı tabanca ile tetik düşürmesi dikkate alındığında, eylemin 'silahlı tehdit' suçunu oluşturduğu ve sanığın atılı suçu işlediği sabit olarak anlaşılmakla, TCK'nin 106/2. a maddesi gereğince suçun işleniş şekli, sanığın kişiliği, sanığın asker olması dikkate alındığında suçun sonuçlarını daha iyi bileceğinden suç işleme kastının yoğunluğu, yine silahla tehdit suçunun temelinin ibadetini yapan, namazını kılan askerlere karşı işlemesi dikkate alındığında bu yönden de suç kastının yoğunluğu ve silahla tehdidin varmış olduğu aşama, tehditte kullanılan tabancanın korkutucu etkisi nazara alınarak takdiren ve teşdiden müşteki sayısında 5 kez 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi."

Teğmen Celalettin G'nin, 19 Şubat`ta görülen duruşmada tutuklandığı, mahkemenin kararının Cumhuriyet Başsavcılığınca temyize gönderildiği öğrenildi.

Olaya ilişkin iddianamede, 2. Hava İkmal Bakım Merkez Komutanlığında teğmen olarak görev yapan Celalettin G'nin 16 Ekim 2017'de koğuş girişinde yatsı namazını kıldıklarını gördüğü erler B.Ç, İ.D, N.E, Ö.D. ve Y.B.D'yi odasına çağırıp toplu şekilde namaz kılmamaları gerektiğini söyleyerek, silahıyla tehditte bulunduğu öne sürülüyor.

İddianamede, müşteki erlerin, yatsı namazını toplu olarak koğuşta kılmaları üzerine komutanları teğmen Celaleddin G'nin, 'koğuşta toplu olarak namaz kılamayacaklarını' söylediğini iddia ederek şikayetçi oldukları belirtiliyor.