Bu süreçte akıllara takılan soru dershanenin başarıya ne kadar katkıda bulunduğudur.

Son yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı, okul programının dershaneye gitmeyi gerektirmeyecek şekilde düzenlendiğini iddia etse de hâlâ gerçek bir başarı için dershane olmadan ne yazık ki olmuyor.

Neden?

Çünkü, öğrencinin aldığı eğitimle başarısı arasında kim ne derse desin ilgi vardır.

Sınav, bir yarış ortamıdır: En yüksek puanları alanlar, en iyi yerlere giriyor.

Hiç kimse dershaneye gitmeseydi dershane herkes için anılmasızlaşırdı.

Ama yüz binlerce öğrencinin dershane desteği aldığı bir ortamda dershane desteği almayanlar tabii olarak dezavantajlı olur.

Hiçbir istisna bu gerçeği değiştirmez.

Bunu kabullendikten sonra şunu soracağız: “Kim dershaneye gitmeli?”

Dershaneye iki amaç için gidilir:

1. Okula destek

2. Sınavda başarı

Okula destek amacıyla her sınıfta dershaneye gidilebilir. Ama şunu samimiyetle ifade etmek gerekir ki sorumluluğunu bilen, düzenli çalışan bir öğrencinin okula destek amacıyla dershaneye gitmesi çok anlamlı olmuyor. Açık söylemek gerekirse amaç okula destekse sadece evde çalışmakta gönülsüz olan öğrenciler dershaneye yollanmalı. Gerisi için gereksiz bir yorgunluğa ve zaman kaybına yol açabiliyor dershane.

Ama amaç sınav ise bu durumda önümüzdeki yıl sınava girecek olanların öncelikli olarak, bir sonraki yıl sınava girecek olanların ise ihtiyaten dershaneye gitmelerinde yarar vardır.

Buna göre önümüzdeki yıl 8. sınıfta veya 12. sınıfta okuyacak olanlar, öncelikli olarak dershane kaydı yapmalılar.

Önümüzdeki yıl 7. sınıf veya 11. sınıfta okuyacak olanların da ihtiyaten dershane arayışına girmeleri yararlıdır.

Özellikle sayısal ve eşit ağırlık öğrenciler için 1yıllık eğitim yetersizdir. İlköğretim için böyle bir ayırım yok. Ama lisede okuyanlar, 11. sınıfa geçiyorlarsa dershane kaydı yapmaları neredeyse zorunludur.

 Zaman zaman veliler, “Biz, dershaneye mi gittik ki çocukları gönderiyoruz” diyorlar. Dünden bakıldığında haklılar ama ne yazık ki zaman değişti. Bugün böyle bir kıyas anlamlı değildir. Dün, Diyarbakır, Batman, Van, Antep’te bir avuç ayrıcalıklı kişi dershaneye gidiyordu. Bugün kenar semtlerde bile devasa dershaneler açıldı.

Koşuda kimse, doping yapmamışsa doping yapmak şikedir. Ama herkesin doping yaptığı bir ortamda doping yapmayacağım diyenler elenmeyi peşin kabul etmiş sayılır.

Olayın ekonomik yanları var. Bunun için de gençlerimizin çalışmaya alışmaları, alıştırılmaları gerekir. Önümüzde yaz dönemi var. Özellikle lise çağlarındaki gençler, ağır işler de dahil yazın iki ay çalışarak evin ekonomisine katkıda bulunabilirler ve bulunmalılar. Eğitim, özveri gerektirir. Aileler yediğinden içtiğinden kısarken gençlerin boş gezmesi onların okul başarısını olumlu değil, olumsuz etkiler, onları hazıra alıştırır, tembelleştirir.

Hatırlatma:

Öncelikle ifade edeyim: Daha önce YGS’nin büyük bir ihtimalle iptal edilmeyeceğini söylemiştim. İptal edilmeme ihtimali zayıfladı. Şu anda bir belirsizlik dönemi var. Yine de iptal edilmemesi için her tür idari ve siyasi çabanın gösterileceğinden kuşkunuz olmasın. Bunun için siz, çalışmanıza bakın.

Allah (cc) yardımcınız olsun…