Gelen bayanla da az-çok tanışıklığımız var. `Hoşgeldiniz abla!` dedim. `Hoş bulduk canım.
Kadınlar günün mübarek olsun.` demez mi! Açıklamaya zaten giremezdim, yola çıkmış
gidiyordum. Sadece:
-Sağol abla! Senin de, dedim.
 

Ve yola çıktım. O saniyelerde ne senaryolar kurdum, anlatamam.
Yahu her şeyi anladık da `mübarek olsun` da yeni moda mı? `Allahümme barik` duası
geldi aklıma o an. Burdaki `barik` ile kadınlar günü `tebrik`i arasındaki farkta
serâdan Süreyya`ya kadar uzaklıkta...
Allah`a şükrettim. `İyiki çarşaf giyiyormuşum.` dedim. Bu defa şükretmemin sebebi
örtünün farziyeti veya uhrevi yönü değildi. Eğer yüzüm görünüyor olsaydı insanlar
onca gülmeme karşılık beni deli sanacaklardı.
 

Yol boyu düşündüm, güldüm. Düşünsenize, kadınlar günü önümüzdeki yıllarda millî
bayram olsa. Devlet töreniyle kutlansa(!) yurdun dört bir yanında. En başta
muhafazakâr(!) iktidar ile modern(!) muhalefet arasındaki sürtüşmeye bir yenisi daha
eklenirdi. Yok efendim,
-Recep Bey `mübarek olsun` dedi. Bu kutlama sayılmaz.
-Kemal Bey, ben neyi nasıl kutlayacağımı senden mi öğreneceğim.
Ha, işin halk boyutu da var. Kadınlar daha özgür(!) olurdu o zaman. `Kimsenin namusu
değiliz! Namusumuz özgürlüğümüzdür!` diyen güruh yine `kadın özgürlüğü` adına
yollara düşer, halay çekerdi. Tabii ki özgürlük(!) sınırları genişlediği için, etrafta kendilerini seyreden erkekleri hiç ama hiç umursamazlardı. Ha, bu erkeklerin çoğunun hanımı o ortamda değil zaten. Neden mi? Kadınlar gününü kutlamak
için canla başla çalışan(!) kocaları tarafından her gün dayak yiyip, insan içine çıkacak halleri kalmadığı için...
Feministleri unutmamak lazım tabii ki. Onlar da toplu olarak plaj kıyafetiyle kutlamaya giderlerdi herhalde. Eee, ne de olsa özgürlük istiyorlar ya.
 

Martmış, soğukmuş, özgürlüklerine(!) mani olmamalı.
Bunlar kafamda şekillenen müstakbel 8 Mart Kadınlar(ı kullanma) Günü`nden bazı
kareler... Biraz fazla mı uçtum bilmiyorum ama insanı parmak uçlarına kadar tastamam
bilen bir Rabb`in verdiği hakları beğenmeyen bu insanlardan her şey beklenmez mi
sizce de? Hakiki özgürlüklerin yaşandığı ve gerçek adaletin tecelli ettiği günler
temennisiyle...

Tarih: 8 Mart 2011
Sezgin Özbay / Ceyhan - Yaş: 27

 

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.