Beykoz Üniversitesi MYO Müdürü Prof. Dr. Gülten Kaptan Ateşoğlu, 18-24 Mart Yaşlılar Haftası dolayısıyla açıklama yaptı. Ateşoğlu, "Yapılacak ufak bir ziyaret ya da telefonla arama, hem bizim için verimli bir sohbet sağlayabilir hem de onların yaşama enerjilerini, dirençlerini artırabilir." dedi.
Dünya Sağlık Örgütüne göre, 65 yaş ve üstü bireyler yaşlı kabul ediliyor. Türkiye İstatistik Kurumunun son açıkladığı rakamlara göre, Türkiye'de son 5 yılda 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus yüzde 17 artışla 6 milyon 895 bin 385 kişi oldu.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'ne göre yaşlı nüfusun Türkiye nüfusundaki yeri yüzde 8.2. bu kişilerin maalesef ki yüzde 17.6'sı bir hanede tek başına yaşıyor. Tek başına yaşayanların da yüzde 23'ü erkeklerden, yüzde 77'si kadınlardan oluşuyor.
Her yıl 18-24 Mart tarihleri arasında kutlanan 'Yaşlılar Haftası' yaşlılara saygı ve ilginin eksik edilmemesi gerektiğini Ateşoğlu, "Vücudun giderek biyolojik verimliliğini yitirmesi, çevresine uyumda güçlük çekmesi ve direnç mekanizmalarında gerileme olarak tanımlanan yaşlılık, aslında uzun soluklu bir hayat yolculuğudur. Ve önemli olan, bu yolculuğun sonunda kişinin kaybettiği direncini geri kazandıracak ilgiyi yakınlarından görebilmesidir." dedi.
Ateşoğlu, "Hayat arkadaşlarını kaybeden, bir şekilde çocuklarının başka yerlere yerleşmesiyle aile bağları kopan yaşlı insanlar aslında yaşayan birer tarihtir. Geçtiğimiz günlerde e-devlet tarafından hizmete açılan 'Alt-Üst Soy Bilgisi Sorgulama' sistemi günlerce kilitlendi. Milyonlarca insan soy bilgilerini öğrenmek için sıraya girdi. Bu durum aslında geçmişimiz hakkında ne kadar bilgiye ihtiyacımız olduğunu da ortaya çıkardı." ifadelerini kullandı.
"Ailemizdeki, etrafımızdaki yaşlılarla geçirilecek kısacık zamanlar hem onlara enerji verip yaşama dirençlerini artırırken hem de bizim için verimli sohbetler doğurabilir." diyen Ateşoğlu, "Yaşlılık, yalnızlık olmasın. Onlara en zor durumlarda bile gülümsemek çok önemlidir. Ailenizin ya da yakın çevrenizin yaşlılarını haftada bir mutlaka ziyaret edin. Mümkünse yakınlarını da ziyarete teşvik edin. Arada sevdiği bir yiyeceği evine götürün. Sık sık telefonla arayın." şeklinde konuştu.
Yaşlıların düzenli fiziksel aktiviteye teşvik edilmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Ateşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Olabildiğince sosyal ortamlara katılımını sağlamaya özen gösterin. Yaşlı insanlar bağımsızlıklarına çok düşkündür. Yapabildikleri işleri kendilerinin yapmasına teşvik edin. Yemek onlar için sosyal bir faaliyettir. Bunun için zaman ayırarak akşam yemeklerinde birlikte olun. Yaşlı yakınlarınızı mutlaka teknolojiyi kullanmaya teşvik edin. Böylece teknolojiyi öğrenerek yapacakları aramalarla yalnızken de kendilerini güvende hissedebilecek, yakınlarını görüntülü arayabilmeleri onlara büyük bir güven duygusu verecektir."
Ateşoğlu, son olarak, "Unutulmamalı ki yaşlılara gereken saygıyı göstermeyen bir toplumun huzur içinde yaşaması çok zordur. Bu uğurda gösterilen çabalar, toplumun uygarlık seviyesini de göstermektedir." dedi. (Nizamettin Aşkin-İLKHA)