M. ERKAN YAVUZ- DOĞRUHABER
İslam`a ve değerlerine yönelik saldırılar son dönemlerde artış gösteriyor. Âlimler üzerinden başlayan saldırılar, son dönemlerde değerlere yönelik evirilmiş gibi görülüyor. Geçtiğimiz günlerde metrobüste ahlaksız davranışlar sergileyen çifti uyaran vatandaş, karanlık odakların linçine maruz kalmıştı. Bunun ardından yine geçtiğimiz akşam metro istasyonunda kendini bilmez biri çarşaflı hanıma tükürmüş ve bu da yetmezmiş gibi ağza alınmayacak küfürlerde bulunmuştu. Yaşanan saldırıları gazetemize değerlendiren TESSEP Genel Koordinatörü Aynur Sülün, “İslam düşmanları her fırsatta tesettüre karşı düşmanlıklarını açığa vurur. Geçenlerde çarşaflı bir bayana saldırmaları da bu nedenledir. TESSEP olarak yapılan saldırıyı kınıyor, tüm Müslüman kadınları İslam`ın tesettür anlayışına her ortamda sahip çıkmaya ve yaşatmaya davet ediyoruz.” dedi.
TESSEP OLARAK İSLAMİ ŞAHSİYETLERE KARŞI YAPILAN İTİBARSIZLAŞTIRMA GAYRETLERİNİ KINIYORUZ
Yaşanan saldırıları kınadığını söyleyen Sülün, “28 Şubat darbesinin hafızalardan silinmediği, mağduriyetlerinin konuşulduğu şu dönemde; İslam`a ve İslami şahsiyetlere karşı yeni saldırıların olduğunu görmekteyiz. 28 Şubat zihniyeti tarafından son dönemlerde İslam âlimleri itibarsızlaştırılmaya çalışılmakta; böylece İslam`ın yüce değerlerine gölge düşürülmek istenmektedir. Amaç halkı kendi değerlerinden soğutmak, düşman hale getirmektir. Aynı zamanda İslami çalışmaları durdurma adına yeni bir 28 Şubat`a zemin oluşturmaya çalışmaktır. Malum zihniyetin bu amaçlarla yapmış olduğu kara propaganda sonucunda güvenlik yetkilileri tarafından bir İslam âlimi hakkında tutanak tutulabilmektedir. Bu durum her bireyin insani hakkı olan kendi inancını ifade etme hürriyetini çiğnemedir. İslam`ın yüce hakikatlerini yorumlama yetkisi sadece devlete bağlı kurumlara verilemez. Din kurumların tekelinde değildir. TESSEP olarak İslami şahsiyetlere karşı yapılan itibarsızlaştırma gayretlerini kınıyor, devlet yetkililerini fertlerin din ve vicdan özgürlüğüne saygı duymaya çağırıyoruz.” şeklinde konuştu.
TESETTÜRLÜ KADIN YÜRÜYEN BİR AYET GİBİDİR
“Tesettür, Allah`ın ayetinin kadının üzerinde hayat bulmasıdır.” diye konuşan Sülün, “Bu nedenle tesettür kadına bir hayat kaynağıdır. Kadın her türlü etkiden, kirli bakışlardan, insanların göz zevklerine esir olmaktan bu hayat kaynağı ile korunur. Yüce şahsiyetini ve insan hayatının öznesi olma konumunu muhafaza eder. Kadını nesneye indirgemeye çalışanlar için en büyük engel tesettürdür. Ayrıca görüldüğü yerde akla İslam`ı getirir. Tesettürlü kadın yürüyen bir ayet gibidir. Bu nedenle İslam düşmanları her fırsatta tesettüre karşı düşmanlıklarını açığa vurur. Geçenlerde çarşaflı bir bayana saldırmaları da bu nedenledir. TESSEP olarak yapılan saldırıyı kınıyor, tüm Müslüman kadınları İslam`ın tesettür anlayışına her ortamda sahip çıkmaya ve yaşatmaya davet ediyoruz.
“TOPLUMU, DEĞERLERİNİ HAFİFE ALARAK GERMEK GAZETECİLERİN İŞİ OLMAMALIDIR”
Son günlerde yaşanan olayları gazetemize değerlendiren Yazar Sabiha Ateş Alpat ise, “Her iki olayda Çarşaflı hanımefendiye yapılan da metrobüste karşılaşılan olayda İslam açısından da Türkiye toplumunda örf açısından da değerlerimize aykırı. Hassasiyeti olan insanların tepki göstermesi kadar doğal bir şey olamaz. Birilerinin açıktan müstehcen hareketleri yapma özgürlüğü var da rahatsız olma özgürlüğü yok mu ki kartel medyasında tepki gösteren şahıs suçlu gibi lanse ediliyor. Tahrikkar olduğunu düşünüyorum. Toplumu, değerlerini hafife alarak germek gazetecilerin işi olmamalıdır. Fuhşun yaygınlaşmasını önlemeye çalışan Peygamberler de suçlanmışlardı. Bu durum tarihi bir vakayı bana hatırlattı. Bunlardan biri de Hz. Lut ve taraftarlarıdır. Yapılan çirkinliklerden rahatsız olduklarında o dönemin özgürlük (!)düşkünleri cevaben şöyle demişlerdi; “Milletinin cevabı sadece: "Lut'un ailesini kasabanızdan çıkarın, onlar temiz kalmaya çalışan insanlarmış" demek oldu.”(Neml:56) Demek ki her dönem şehvet perestler dürüst insanlardan rahatsız olmuşlar.” ifadelerin kullandı.