Fatih Fındıkzade semtinde bulunan ve içerisinde Molla Gürani Hazretlerinin de mezarının bulunduğu Osmanlı döneminden kalan tarihi hazirenin duvarının çökmesi sonucu dün itibarıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Yapı İşleri Müdürlüğü tarafından restorasyon çalışmaları başlatıldı.

Şehrin tarihi mekânlarını korumak amacıyla yapılan restorasyon çalışmalarında tarihi dokunun korunması ve yaşatılmasına özen gösteriliyor.

Molla Gürani kimdir?

Molla Gürani, 1410 (H. 813) yılında Suriye'nin Gürân kasabasına bağlı bir köyde doğdu. Doğduğu yere nisbetle Gürânî denildi. 1488 (H. 893) yılında İstanbul'da vefât etti. Kabr-i şerifi Aksaray-Topkapı arasındaki kendi yaptırdığı câminin önündedir.

İlköğrenimini memleketinde tamamladıktan sonra gittiği Bağdat'ta Zeynüddin Abdurrahman b. Ömer el-Kazvînî'den kırâat-i seb'a, kelâm, tefsir, nahiv ve fıkıh, Hasankeyf'te Celâleddin el-Hulvânî'den Arap dili ve edebiyatı tahsil etti. Tahminen 1426 yılında Şam'a geçti ve aralarında Alâeddin Muhammed b. Muhammed el-Buhârî'nin de bulunduğu âlimlerden ders aldı. Ardından Kudüs üzerinden 1431 yılında Kahire'ye gitti.

Burada İbn-i Hacer el-Askalânî'nin öğrencisi oldu ve kendisinden icâzet aldı. Kahire'deki Berk?kıyye Medresesi'nde fıkıh müderrisi olarak görevlendirildi.

Anadolu'ya geldikten sonra Molla Yegân ile birlikte Edirne'ye giderek II. Murad'la görüşen ve onun iltifatına mazhar olan Molla Gürânî, önce Bursa'daki Kaplıca, ardından Yıldırım medreselerinde müderris olarak görevlendirildi. Molla Gürânî 1443'te Manisa'da bulunan Şehzade Mehmed'in (Fâtih sultan Mehmet) hocalığına getirildi.

1451 yılında kazaskerliğe tayin edildi. İstanbul'un fethi sırasında Fâtih Sultan Mehmed'in istişare meclisinde bulundu, orduyla birlikte fethe katıldı ve savaşın en sıkıntılı günlerinde padişahı teşvik ederek kuşatmanın devamını sağlayan grubun içinde yer aldı. İstanbul'un fethinden sonra Memlük sultanına gönderilen ve Arapça süslü bir üslûpla yazılan Fetihnâme onun tarafından hazırlandı.

1458 yılında İstanbul'a dönen Molla Gürânî ikinci defa Bursa kadılığına tayin edildi. 1480 yılında, o dönemde en yüksek ilmiye makamı olup daha sonra şeyhülislâmlığa dönüşecek olan İstanbul müftülüğüne getirildi. Büyük kısmını II. Bayezid devrinde sürdürdüğü bu görevinde sekiz yıl kaldı. Ömrünün sonlarına doğru rahatsızlandı ve İstanbul'da vefat etti ve Aksaray semtinde kendi yaptırdığı caminin hazîresine defnedildi. (Nizamettin Aşkin-İLKHA)