Bir dizi temaslarda bulunmak için Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Bitlis'e geldi. Yalçın, Valilik ziyareti, Eğitim- Bir-Sen Bitlis ofis açılışının ardından "Memur-Sen Bitlis Buluşması" programına katıldı.
Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Merkezi Konferans Salonu'nda düzenlenen program Sedat Kaya'nın okuduğu Kur'an-ı Kerimle başlayıp, sinevizyonla devam etti.
Programın açılış konuşmasını Memur-Sen Bitlis Şube Başkanı Cabir Durak yaptı. Programda kısa bir konuşma yapan Diyanet- Sen Genel Başkan Yardımcısı Cebrail Yakışır, katılımlardan dolayı herkese teşekkür etti.
Düzenlenen programda bir konuşma yapan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Milli Eğitim Bakanlığının öğretmen performans değerlendirmesi uygulamasını eleştirerek, bu aklı verenlerin sosyal maliyet anlamında tuzak kurduğuna dikkat çekti.
Yalçın, "Millet olarak ruhumuzu kaybetmenin faturasını ödüyoruz. Millet olarak ruhumuzu kaybettiğimiz, narkoz iğnesini yediğimiz, kendimizden geçtiğimiz, ama yüzyıl geçen bu süreçte, adım adım kendimize geldiğimiz ve tarihin geri dönüşüm noktasında yeniden yüzyıl sonra bu coğrafyanın dizayn edilme noktasında, küresel emperyalizmin, vahşi siyonizmin, kapitalizmin karşısında dimdik duran, küresel emperyalizmin tekerleğine çomak sokan burada Türkiye var. Bir kadim medeniyetinin genetik bağlarının bakiyesi olan bir millet var ve bu millet ruhunu yeniden kuşanmışçasına profesörüyle, doçentiyle, mühendisiyle, öğretmeniyle, imamıyla, din görevlisiyle, memuruyla, bu ülkenin entelektüel kapasitesi olan kendine gelmenin emaresini gösteren, dik duran, millet iradesinin yanında saf tutan liderlerine, gönül erlerine, üç beylerine, hanımefendiler beyefendilerine, üyelerine, hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum." dedi.
"Türkiye Suriye sınırında küçük israil oluşturma hamlesine karşı terörü süpürme operasyonu yapıyor"
"Aradan yüzyıl geçtiği, ısrarcı ve işgalci siyonizmin emir eri olan, emperyalizmin taşeronu ABD öncülüğünde coğrafya yeniden dizayn edilirken, kristalize edilirken; bu coğrafya un ufak bir hale getirmeye çalışılırken, Türkiye bu anlamda ayakta kalma emaresi ile kadim medeniyetinin yükünü taşıma dirayeti ile direniyor." diyen Yalçın, şunları söyledi: "Bu noktaya gelişimiz ve bundan sonraki noktalara gidişimiz doğrultusunda mutlaka ve mutlaka bilmemiz gereken belli kırılma noktaları var. Bugün yaşadıklarımız tesadüf değil. Bunlar stratejik bir planın parçasıdır. Bugüne ilişkin, önceden çizilmiş planın izdüşümüdür. Onun için bizim medeniyet coğrafyamızda olup bitenleri planlamak istiyorsak, bundan yüzyıl öncesine gitmek durumundayız. Önemli bir süreçteyiz. Şu an Türkiye Suriye sınırında siyonist planın, küçük israil oluşturma hamlesinin, emperyalist çöreklenmenin şah damarını Fırat Kalkanı ile kesiyor. Afrin'de küresel teröre karşı süpürme hareketi yapıyor. Dünyayı DAİŞ üzerinde motive etmeye ve onun üzerinde islamofobiya oluşturmaya çalışanlara karşı Türkiye, 'Kral çıplak diyor' çünkü bir başka terör örgütüne ABD, bin 300 TIR silah yardımı gönderiyor. 18 profesyonel güç orada silahlanıyor."
"Türkiye, NATO konseptine dahil olduktan sonra, NATO uzantıları üzerinden teslim alındı"
Türkiye'nin NATO konseptine dahil olduktan sonra, 1946'dan sonra, derin ve çukur yapı denilen NATO'nun uzantıları üzerinden teslim alınmış bir ülke olduğunu belirten Yalçın, bundan dolayı her 10 yılda bir ihtilal ve darbe yaşandığını ifade etti.
Yalçın, "Onun için Türkiye, şu an dünden çok daha kuvvetli ve kudretlidir. Onun için siyonist planı, Emperyal planı Fırat Kalkanıyla kesti ve Afrin'de bu mücadeleyi veriyor. Bu, ülkenin değil bütün mazlum coğrafyanın geleceği adına son derece kıymetli. Çünkü bizim coğrafyamız, bir medeniyetimiz, 5 şehirde yönetilmiştir. 600 yıl hüküm sürmüştür. Bunlar Kudüs, Şam, Bağdat, Kahire ve İstanbul. 4'ü düştü. Onun için Türkiye önemli." diye konuştu.
"Öğrencinin, öğretmene parmak salladığı bir dünyada siz ahlak inşa edemezsiniz"
Milli Eğitim Bakanlığının öğretmen performans değerlendirmesinİ eleştiren Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Performans adı altında yapılan çalışmalar, eğitim üzerinde karşılığını buldu. Orada tartışma hızlanıyor. Sadece tahrip ediyor, itibarsızlaştırıyor. Öğretmen kimliği bu anlamda irtifak ediliyor. Öğrencinin, öğretmene parmak salladığı bir dünyada siz ahlak inşa edemezsiniz. Veli'nin öğretmeni takasa yaptığı bir zeminde, siz medeniyet inşa edemezsiniz. Kim bu projeleri yerine koyuyor? Kim bu akıllı veriyorsa kesinlikle sosyal maliyet üretmeye yönelik tuzak kuruyor. Sağlam iş yapmıyor."
Program, hediye takdiminin ardında çekilen toplu fotoğrafla sona erdi. (Şükrü Tontaş- İLKHA)