Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, teknoloji bağımlılığının problem olmaya başladığını, insanların artık çocuklarını hatta kendilerini de bu bağımlılıktan uzak tutmaya çalıştığını söyledi.
Öztürk, Yeşilay Eskişehir Şubesince Hacı Süleyman Çakır Kız Anadolu Lisesinde düzenlenen "İnternet Bağımlılığı ve Ailem" konulu konferans öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, genel anlamda "teknoloji bağımlılığı" diye ifade edilen internet ve internetle ilgili araçların kullanımına ilişkin çok büyük sorunlar oluşmaya başladığını kaydetti.
İnternetin neredeyse herkesin evine girdiğini, Türkiye'de bu oranın yüzde 80'lerin üzerinde olduğunu aktaran Öztürk, şöyle konuştu: "Teknolojiyi, interneti, iletişim araçlarını olumlu anlamda kullanmak gibi bir durumumuz olacak tabii ki. Teknolojiyi, hayatımızı kolaylaştıran, basitleştiren, bilgiye ulaşmayı kolaylaştıracak her şekilde kullanacağız, kullanıyoruz da. Biz problemli kullanım ve bağımlılığa karşı mücadele ediyoruz.
Yeşilay olarak alkolle başlayan mücadelemizi tütün, uyuşturucu madde, kumar ve teknolojiyle devam ettiriyoruz." Öztürk, bağımlılığın her alanında mücadele eden sivil toplum kuruluşu sayısının dünyada çok az olduğunu belirterek, "Biz bu noktada da 3 yıl içinde 40'ın üzerinde ülkede Yeşilay'ın ülke şubeleri açılmasına katkı sağladık. Bu ülkelerde Yeşilay bayrağı dalgalanıyor. Ortak amaçla dalgalanıyor.
Burada hedef, insanı hem bedensel hem de ruhsal anlamda sıkıntıya sokan bütün bağımlılıklarla mücadele etmek." diye konuştu. - "Teknoloji bağımlılık konusunda insanlar yardım almaya başladı" Teknoloji bağımlılığının problem olarak karşılarına çıktığını ifade eden Öztürk, şöyle devam etti: "Teknoloji dediğimiz, akıllı telefon, tablet ve bilgisayarlarla hayatımızın ortasında ve biz bunu terk edemeyiz. Bunlar olmadan da maalesef olmuyor.
O zaman, daha çocukluk döneminden itibaren, çocuklarımızı ve gençlerimizi teknolojik ürünlerin kullanımıyla ilgili sağlıklı eğitmeliyiz. Teknoloji bağımlılığı problem olmaya başladı. İnsanlar artık çocuklarını, gençlerini hatta zaman zaman kendilerini de bu bağımlılıktan uzak tutmak için çabalar içine giriyor.
Teknoloji bağımlılık konusunda insanlar artık açılan polikliniklere başvurup, yardım alıyor." Öztürk, burada kriterin çocuğun bilgisayarlarda veya benzeri aletlerle oynamadan duramama durumu olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: "Bilgisayarın veya oyunun başında kalma süresini giderek artırması, aile 'Bunu bırak, terk et' dediğinde büyük tepkiler gösterme, krizler, ailede problemler çıkarma, çocuğun sosyal hayatında geriye gidiş, akademik başarısında düşme, derslere olan ilgisinde azalma ve en önemlisi de yavaş yavaş 'sosyal izolasyon' dediğimiz sosyal hayattan geri çekilme. Biz öyle çocuklar görüyoruz ki masanın başından kalkmadığı için sabah okuluna gidemiyor. Çok başarılıyken başarısı düşüyor ve okulunda yaptığı devamsızlıklar yüzünden problem yaşar hale geliyor.
Bu nedenle ailelere sorun bu hale gelmeden teknolojinin, internetin, bilgisayarın kullanımıyla ilgili mutlaka önlem almaları gerektiğini söylüyoruz.
Bu anlamda da daha erken dönemden itibaren, anaokullarından başlayan tüm okullarda çocuklarımıza, gençlerimize ve ailelerimize eğitimler düzenliyoruz."