Sentetik uyuşturucunun son zamanlarda ismi itibarıyla çok meşhur bir uyuşturucu madde olduğunu belirten uzmanlar, bu uyuşturucu türüne bağımlı olanların önünde, ortalama 5 yıllık bir ömür olduğunun tespit edildiğini belirtti.
Yeşil Yıldız Bağımlılıklar Mücadele Derneği Başkanı Yahya Öger, giderek daha tehlikeli boyutlara varan uyuşturucu kullanımı konusunda, uyuşturucu bağımlılarına tıbbi tedavinin yanında manevi değerler eğitiminin de verilmesi gerektiğini söyledi.
Uyuşturucu satıcılarının en ağır şekilde cezalandırılması konusunda yasal mevzuatın gözden geçirilmesi gerektiğini ifade eden Öger, sigara kullanımının zararlarına yönelik yapılan kampanyalarda gösterilen özenin, uyuşturucunun zararlarına yönelik olarak da gösterilmesini istedi.
Öger "Uyuşturucu kaçakçılığı, getirisi çok yüksek, nakliyesi kolay, alıcısı bol, tedavüldeki değerli para karşılığı takası mümkün, üretimi zahmetsiz, pazarlama ağı kolay önemli bir gelir kaynağı haline geldi. Daha önce Afganistan, İran, Suriye üzerinden Avrupa'ya sevkiyatı yapılırken şimdi tam tersi bir akışla ve özellikle Sentetik uyuşturucunun Güney Kıbrıs, Uzak Doğu ve Rusya'dan geldiğine şahit oluyoruz. Son yıllarda Avrupa üzeri yeni sevkiyat hatları oluştu. Bu sadece bir ticaret ağı şeklinde düşünülmemelidir. Aynı zamanda ülkenin genç neslini yok etme projesidir. Türkiye'de son yıllarda en fazla kullanılan uyuşturucu maddeler arasında yer alan sentetik uyuşturucu bağımlılarının önünde ortalama 5 yıllık bir ömür olduğu tespit edilmiştir. Ülkemizde Sentetik uyuşturucu türevleri 700'e yaklaşmıştır. Bu topyekûn savaş ihmale gelemez, siyasi söylem ve kaygılara kurban edilmemelidir." dedi.
"Uyuşturucu madde bağımlılığında farkındalık ciddiyetle yürütülmeli." diyen Öger, şunları dile getirdi: "Tedavi merkezlerinin sayısı artırılmalı, buralarda çalışan personelin özlük hakları iyileştirilmeli, uyuşturucu kullananlara tıbbi tedavinin yanında manevi değerler eğitimi takviye edilmeli ve tedavi sonrası bu insanlar ihmal edilmemelidir. Bağımlı bireyin ailesinin tek başına bunun üstesinden gelmesinin zor olduğunu unutmamak lazım. Buna sadece terör ve güvenlik sorunu yaklaşımından ziyade halk sağlığı sorunu olarak ve ucunun herkese dokunacağını bilerek yaklaşılmalıdır. Uyuşturucu satıcılarının en ağır şekilde cezalandırılması konusunda yasal mevzuat gözden geçirilmeli, uyuşturucu satıcısının uyuşturucudan elde ettiği kazanç uyuşturucu tedavisinde kullanılmalıdır. Uyuşturucu ile mücadele eden derneklerin sayısı artırılmalı, sahada var olan dernek ve vakıflar hükümet ve yerel yönetimler tarafından hakkaniyet çerçevesinde desteklenmelidir." (Mehmet Çelik-İLKHA)