Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Alman Die Zeit gazetesine verdiği mülakatta gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

ABD'nin Türkiye'ye olası bir yaptırım uygulanmasını karşılık Türkiye'nin, Rusya veya diğer ülkelerden farklı bir tepki göstereceğinin altını çizen Çavuşoğlu, Afrin şehir merkezinde PKK'ye yönelik "başka güçlerle" farklı bir strateji yürüteceklerini,  söz konusu güçlerin Diyarbakır gibi şehirlerde tecrübe kazandığını ifade etti.

Die Zeit muhabirinin ABD Kongresi'nde senatörlerin, Türkiye'ye yaptırım uygulanmasını tartıştığını,  Türkiye'nin, bu yönde bir karara karşılık tepkisinin ne olacağını sorması üzerine Çavuşoğlu, şu yanıtı verdi:

"Elbette ABD'nin bunu yapmamasını tercih ederiz. Ancak ABD, Türkiye'yi yaptırımlarla cezalandırmak istiyorsa, Türkiye, Rusya veya diğer ülkelerden farklı bir tepki gösterir. Buna yanıt veririz. ABD bizi tehdit etmemeli. Biz NATO müttefikiyiz. ABD, birçok ülkeye yönelik tehditte bulunarak, bu veya şu ülkede doğalgaz alma diyor. Böyle olmaz. Güçlü olmak haklı olmak değildir."

Muhabirin, "ABD'de bazıları, müttefik olarak Ankara'ya şüpheyle yaklaşıyor. Türkiye'nin NATO üyeliği tehlikede mi?" sorusu üzerine, Türkiye'nin NATO'nun kurucu üyesi olup, ittifaka birçok katkılar sağladığını vurgulayan Çavuşoğlu, "Afganistan ve başka ülkelerde etkiniz. Biz, kilit müttefiklerden biriyiz. Bu, bizim stratejik tercihimizdir. Hiç kimse bizi NATO'dan çıkaramaz, bu teknik açıdan mümkün değildir. Burada, Türkiye karşıtı duygular sözkonusudur. Ancak NATO üyeliğimizin sorgulanmasına izin vermiyoruz. NATO bizim evimizdir. Birisi gelip, NATO'nun evimiz olmadığını kim söyleyebilir? Bazı Batı ülkeleri, Türkiye gibi ülkelere karşı nasıl davranıldığını maalesef halen bilmiyorlar. Artık Türkiye'ye 20 yıl öncesi gibi muamele edilemez. Türk milleti bunu reddediyor. ABD ve AB, Türkiye'nin eşit ortak olduğunu anlamalıdır." ifadelerini kullandı.

"Afrin şehir merkezi için başka güçlerimizle başka bir stratejimiz var"

Çavuşoğlu, "Afrin'deki askeri harekat ne zaman sona erecektir?" sorusunu şu yanıtı verdi:  "Harekatın zor kısmı sona ermiştir, zira önümüzde dağ ve tepeler vardı. Şimdi, Afrin şehrine yönelmekteyiz. Orada, teröristlerle, şehirde mücadele etme konusunda tecrübeli olan başka güçlerimizle başka bir stratejimiz var. Sözkonusu güçler, Türkiye'nin Diyarbakır gibi şehirlerinde tecrübe kazanmıştır. Bu şehirleri, PKK'lı teröristlerden temizlemişlerdir. Suriye'de birçok insan, geldiğimiz için mutlu ve kendilerini güvende hissetmektedir."

"PKK ve YPG'den kaynaklanan tehlikeyi ortadan kaldırmak istiyoruz"

Türkiye'nin Afrin'deki hedefinin tehlikeyi ortadan kaldırmak olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "Tehlike son olarak Afrin'den gelmekteydi. Afrin'den Türkiye'ye yaklaşık 700 civarında roket atıldı. Çok sayıda sivil kaybımız var. Bunlardan bazıları, Türkiye'de yaşayan Suriyelilerdi; bazıları ise Türklerdi. Başka seçeneğimiz yoktu. PKK ve YPG'den kaynaklanan tehlikeyi ortadan kaldırmak istiyoruz." diye belirtti.

"19 Mart'ta Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'la görüşeceğim"

Muhabirin, YPG'nin, ABD tarafından da desteklendiğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın YPG'liler ve ABD'li askerlerin konuşlandığı Münbiç'e operasyon sinyalini hatırlatması üzerine Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Evet, Münbiç tarafından da saldırıya uğradık. Fakat bu saldırı sona erdi. Şimdi Amerikalılarla, Münbiç ve Fırat'ın doğusundaki kentlerin istikrara kavuşturulması yönünde mutabık kaldık. Bunun için çalışma grupları kurduk. 19 Mart'ta Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'la görüşeceğim. ABD'nin terör örgütlerine destek vermekten vazgeçeceğini ümit ediyoruz. Bunlar ülkenin yüzde 25'ini kontrol altında tutuyor, fakat şehirlerde yaşayan halkın çoğunluğu Arap'tır. Örneğin Rakka. Bu kenti kim kontrol ediyor? YPG. YPG'nin sürdüğü 350.000 civarında Suriyeli Kürt, Türkiye'de yaşıyor. "

"ABD'den basit tüfek almakta dahi zorluk çektik"

"Türkiye neden Rusya'dan NATO sistemleriyle uyumlu olmayan S-400 füze savunma sistemini aldı?" sorusuna ise Çavuşoğlu, "Kendi füze savunma sistemimiz olmaması nedeniyle, buna acilen ihtiyacımız vardı. Kongrenin çekincesi nedeniyle, ABD'den basit tüfek almakta dahi zorluk çektik. Birisinden almak zorundaydık. ABD yönetimi, Kongre'nin bunu onaylayacağına dair güvence verirse, onların Patriot sistemlerini alırız." şeklinde yanıt verdi.

Muhabirin, "O zaman Rus füze savunma sistemi kurmayacak mısınız?" sorusu üzerine ise Çavuşoğlu, şunu dedi: "Hayır, anlaşma imzalandı bile. Ancak gelecekte ürün almaya devam edeceğiz. Savunma sektöründe ortak yatırımlar ve teknoloji transferi yapılmasını umut ediyoruz. Bu nedenle, İtalyan ve Fransız konsorsiyumu Eurosam'la uzun menzilli füze savunma sistemi konusunda anlaşma imzaladık. Kaliteli olması nedeniyle Almanlardan da almak isterdik. Ancak müttefiklerimizden hiçbir şey alamazsak, başkalarından almamız gerekecek."

Türkiye sınırına geçmeleri üzerine Yunan askerlerinin tutuklamasının hatırlatılması ve bunların Yunanistan'a ne zaman geri dönebileceği sorusu üzerine Çavuşoğlu, "Bilmiyorum, yasadışı bir şekilde sınırdan geçtiler. Bu konu, şimdi olayın arkasında neyin olabileceğini öğrenmesi gereken savcı ve mahkemelere bağlıdır. Bu, bir hata mı yoksa kasıt mıydı? Bu konuda emin olmak istiyorlar."

Yunan askerlerin takas edileceği iddiaları

"Yunan askerlerini, 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünden sonra Yunanistan'a iltica başvurusunda bulunan helikopter pilotlarıyla takas mı edeceksiniz?" sorusuna, "Hayır, böyle bir pazarlık istemiyoruz." yanıtını veren Çavuşoğlu, sonuçta Yunan askerlerinin, Yunanistan'da değil, Türkiye topraklarında tutuklandıklarını, söz konusu pilotların iadesini, bundan uzun zaman önce Yunanistan'dan resmi olarak talep ettiklerini hatırlattı.

"Guta'da yaşananlar suç teşkil etmektedir"

Çavuşoğlu, "Rusya, Suriye'de rejimin yanında ve Guta ile İdlib'te sivilleri bombalamaktadır. Siz ise, muhalefete arka çıkmaktasınız. Moskova sizin açınızdan bir müttefik mi, karşıt mı?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi:

"Guta ya da İdlib'te yaşananlar, prensiplerimizi ve Astana ile Sotçi'de varılan anlaşmaları ihlal etmektedir. Rusya'yla bir buçuk yıldır siyasi bir çözüm bulmak için ateşkes ve gerginliği azaltma bölgeleri konusunda ilerleme kaydettik. Bu nedenle Rusya ve İran'dan, bu anlaşmaların ihlal edilmesine son vermelerini bekliyoruz. Guta'da yaşananlar suç teşkil etmektedir. Birçok sivil, gaz kullanılmak suretiyle öldürülmüştür. Bunlar, Suriye rejiminin savaş suçlarıdır. Rejimin hangi kimyasal silahlar kullandığına dair soruşturma yapılmaktadır."

"Söz konusu BM kararının, Afrin'le alakası yoktur"

Muhabirin, Suriye'de bir ay boyunca ateşkesi öngören BM tasarısının kabul edilmesini hatırlatarak, "2041 sayılı son BM kararı, savaştaki tüm taraflara, düşmanlıkları sona erdirme çağrısında bulunmaktadır. Siz bunu ne zaman yapacaksınız?" sorusu üzerine Çavuşoğlu, "Söz konusu kararın, adı geçmeyen Afrin'le alakası yoktur. Guta ve İdlib'ten söz edilmektedir. Söz konusu olan rejim ile muhalefet arasındaki çatışmadır, terör örgütlerine karşı mücadele değildir. Teröristler, bu kararın dışında tutulmaktadır. PKK, terör örgütü olarak tanınmaktadır. Terör örgütünün adının PKK veya YPG olmasının önemi yoktur, zira bunlar aynı örgüttür. Askeri harekatımız, bir terör örgütünü hedef almaktadır. Bu nedenle, sözkonusu terör örgütünü yok etmeliyiz." dedi. (Fırat Arslan- İLKHA)