Madde bağımlılığının sebepleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Yeşilay Siirt Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Uzm. Dr. Ali Nar, madde bağımlılığının en büyük sebebinin gençlerdeki maneviyat eksikliği olduğunu söyledi.
Yüzlerce insanın hayatını kaybettiğini madde bağımlılığını, bu maddeyi bulabilmek için hırsızlık, gasp ve benzeri şeylere varana kadar bu tür faaliyetlerde bulunması olarak tanımlayan Nar, "Her yıl bildiğiniz gibi alkol ve sigara madde bağımlılığı nedeni ile yüzlerce, binlerce insan hayatını kaybetmektedir. Madde bağımlılığı kişinin bu maddeye müptela olup, hiçbir şekilde bırakamaması, bıraktığı zaman yoksunluk yaşaması ve bu maddeyi bulabilmek için hırsızlık, gasp ve benzeri şeylere varana kadar bu tür faaliyetlerde bulunması olarak tanımlanabilir." dedi.
"Uyuşturucuya bulaşmanın en önemli etkenlerinden biri ailede sıcak bir ortamın olmayışı"
Ailenin çocuklarına sevgi, şefkat, merhamet ve bunların yanı sıra kişinin kendi ailesinde sıcak bir ortam bulamamasının uyuşturucuya bulaşmanın en önemli etkenlerinden biri olduğunu söyleyen Nar, "Bağımlılığın temelinde kişinin soyutlanması, ailesi ile olan bağlarının zayıf olması, anne babası arasında şiddet gibi durumların olması ve bu kişinin buna bağlı olarak şefkat ve merhametten uzak kalmasında bir boşluğa düşmesinden dolayı maddeye yönelmesi, bu maddeler sigara, eroin, kokain, esrar ve alkol gibi maddeler olabilir. Bunların yanı sıra kişinin kendi ailesinde sıcak bir ortam bulamaması uyuşturucuya bulaşmanın en önemli etkenlerinden biri." diye belirtti.
"Ruhundaki boşluğu dolduramadığı için alkol, eroin gibi maddelere yöneliyor"
Günümüzde ailelerin çocuklarına maddi olarak yaklaşması ve manevi boşluklarını doldurmamasının onların beyin fonksiyonlarını devre dışı bırakıcı maddelere sevk ettiğini dile getiren Nar, "Toplumdaki bozulmanın bir nedeni de manevi duyguların çok özümsenmemesi ve aile tarafından bu kişiye anlatılmaması İslamiyet'i tam olarak bilmemesi ya da taklidi olarak öğrenmesi. Sonuçta biz Müslümanız ve Müslüman olan bir ülkede yaşıyoruz. Maalesef ailelerimiz olaya maddi olarak yaklaşıyor. Çocuğunun harçlığını veriyor, onu güzel okullara gönderiyor ve maddi olarak bütün olanakları sağladığı halde ruhundaki boşluğu dolduramadığı için bu şekilde kendini sarhoş edici uyutucu olan ve beyin fonksiyonlarını devre dışı bırakıcı eroin, alkol, sigara gibi maddelere yöneliyor." ifadelerini kullandı.
"Ailede muhabbet, merhamet ortamı olur ve aile dinen de donanımlı olursa bu tür maddelere başvurulmaz"
Uyuşturucuya müptela olanlar kişilerin genelde aile sevgisinden yoksun, ailesi vefat etmiş kişilerde ya da hayatta olup ilgi göstermeyen veya zengin kesimlerde olduğunu ve uyuşturucu kullanım yaşının 10 yaşına kadar indiğini aktaran Nar, bunda sosyal medyanın etkisinin olduğunu söyledi.
Nar, "Bunun yanında ailede şiddet olması, kişinin sosyal çevresi ile iletişim halinde olmaması kendini soyutlaması da madde bağımlılığına yönelmesi için önemli bir faktör. Ama temel sıkıntı aile çünkü ailede bir muhabbet, merhamet ortamı olursa şayet ve dinen de donanımlı olursa bu takım maddelere başvurmaz. Kişi mutlu bir şekilde yaşar, toplum da önemli bir mesafe kat eder. Maddeten durumları çok iyi olup bu uyuşturucu illetine müptela olan gençlerimiz var. Örneğin alkol yaşı 11 şana kadar düştü, hakeza sigara 10, uyuşturucu 10 yaşına kadar düştü. Tabi sosyal medyanın da büyük bir etkisi var. Kişilerin televizyon izlemesi ve izlediği programlarda bağımlılık yapan maddelere yönelik özendirici yayın yapılması ve kişinin boşlukta olmasından dolayı ailesinden destek almaması nedeni ile böyle şeyler görülebiliyor. Uyuşturucuya müptela olanlar genelde aile sevgisinden yoksun, ailesi vefat etmiş kişilerde ya da hayatta olup ilgi göstermeyen veya zengin kesimlerde oluyor, maddeten her şey var ama ruhen aç olduğu için bu tür maddelere kişiler başvurabiliyor," şeklinde konuştu. (Murat Orhan-İLKHA)