Türkiye Yeşilay Cemiyeti Muş Şubesi, her yıl 1-7 Mart tarihlerinde kutlanan Yeşilay Haftası etkinlikleri kapsamında, Muş Alparslan Üniversitesinde (MŞÜ) "Gençlik, Bağımlılık ve Gönüllülük" temasıyla bir söyleşi programı düzenledi.
MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat'ın selamlama konuşmasından sonra öğrencilere hitap eden Rallici Burcu Çetinkaya, derecesi ne olursa olsun insanları tutsak eden her şeyin bir bağımlılık olduğunu söyledi.
Bağımsız ve özgür bir hayatın daha güzel olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Çetinkaya, "Ben bağımlı ve bağımsızlık arasındaki farkı bizzat kendim yaşadım. Bunu kısa bir zaman içinde değil, aksine uzun bir zaman zarfında yaşamaya da devam ediyordum. Kesinlikle bağımsız ve özgür hayat çok daha güzeldir. Neye bağımlılığım varsa, buna cep telefonları da dahil, aklıma bir şeye bağımlı olduğun günler geliyor ve bu bağımlılığa erken müdahale etmeye çalışıyorum. Bir şekilde uzak durmaya çalışıyorum. Benim için tehlike arz eden konu şu an için teknolojidir. Tam olarak zararlı olmadığı alanlar da var. Bu ayrımı yapmak daha da zor oluyor. Bu bağımlılıktan da kurtulmaya çalıştım ve bunu başardım." dedi.
8 sene, günde bir buçuk paket sigara içtiğini ve sigarayı bırakma konusunda en önemli yardımcısının spor olduğunu belirten Çetinkaya, "Uzun bir süre sigarayı kullandım. Sonra bırakmayı denedim. 6 aylık bir sürede kullanmamayı başardım. Bir daha asla içmem diyordum. Sonra bıraktım artık kullanmıyorum dediğimde bana uzatılan bir sigaradan, 'nasılsa kuvvetli bir iradem var, başlamam!' dedim ve o gün aldığım bir nefes tekrar içmeme sebep oldu. İkinci sefer bıraktığımda çok kararlıydım. Bu konuda zayıf olduğumu kabul ettim. Çünkü zayıf olmazsan hiçbir zaman sigara bağımlısı olmazdım. Dolayısıyla her sabah uyandığımda kendime bu hatırlamayı yaptım. Bu konuda kendime çok güvenmedim. Çevreme de bıraktığımı söylemedim. Bazıları 2 gün bazıları 2 yıl bazıları da 5 sene sonra bıraktığımı öğrendi. Ben söylemeden onların bana sigarayı bıraktığımı söylemeleri benim için bir kupa, bir ödül oldu. Sigarayı bırakmakta en önemli yardımcım spor oldu. Sürekli spor yaptığım için sigaranın zararlarını hemen fark edebildim. Spor yapmadığınız zaman sigara çok rahatsız etmeyebilir. Siz o an için sigaranın zararını fark etmeye biliyorsunuz. Fakat spor yaptığınızda sigara ile sigarasız nefes arasında fark olduğunu çok iyi anlayabiliyorsunuz. 2003 yılında sigaraya veda ettim. Artık onu özlemiyorum. Hatta yanımda içildiği zaman inanılmaz derecede rahatsız oluyorum." şeklinde konuştu.
"Sizi tutsak eden her şey bir bağımlılık"
İnsanları tutsak eden her şeyin bağımlılık olduğuna dikkat çeken Çetinkaya, şöyle konuştu: "Bence ben bir alkol bağımlısıydım. Her gün içmiyordum ama 18 yaşında bir genç olarak haftada bir kez içiyordum. İçtiğim zaman ertesi gün katılacağım bir aktiviteye, ailemle katılacağım bir doğa yürüyüşüne 'başım ağrıyor, uyuyacağım' diyerek katılamıyordum. Bu bile bir bağımlılıktır. Normal hayatınızdan sizi alıkoyan, derecesi ne olursa olsun, sizi tutsak eden her şeyin bir bağımlılık olduğunu düşünüyorum."
"Spor maddeden uzak durmada caydırıcı bir etkiye sahiptir"
Sporun madde bağımlılığı ve kötü alışkanlıklarla mücadelede çok önemli olduğunu ve bir uğraşı olan insanların bağımlılık ve kötü alışkanlıklara bulaşamayacağını söyleyen Çetinkaya, "Sporun madde bağımlılığı ile mücadelede çok farklı bir etkisi var. Spor psikolojik olarak da insana çok daha iyi hissettiriyor. Çok yorgun bir gün veya moralinin bozuk olduğu bir gün kalkıp spor yapmak zordur. Ama eğer yapmayı başarırsanız o zaman kendinizi daha iyi hissedebiliyorsunuz. Psikiyatristler bunu zaten açıklıyor. Bunun haricinde bağımlılıklar da aynı zamanda ters etki yapıyor. O bağımlılıkları hayatınızdan çıkardığınız an, onların etkisi geçtiği zaman vücut kendine geliyor ve birçok şeyi eksilmiş olarak kendine geliyor. Spor bu eksiklikleri tamamlama adına çok önemli bir ilaçtır. İnsanlar gerçek yaşamın, nefes almanın ne kadar güzel olduğunu daha iyi hatırlıyorlar. Bu anlamda da spor maddeden uzak durmada caydırıcı bir etkiye sahiptir. Bunun haricinde de sporla uğraşan insanlar, sanatla uğraşan insanlar yani bir uğraşı olan insanları boşluğa çekmek daha zordur. Hayatta bizi boşluğa iten olaylar yaşayabiliyoruz. Ne kadar inançlı olursak olalım bazen bu durumları yaşayabiliriz. Maneviyatımızın kuvvetli olması bu anlamda önemli bir zırhtır. Buna rağmen maneviyatı çok kuvvetli olan insanların başına da bu gelebiliyor. Hayatımızda spor ve uğraşacak bir şeylerin olması kötü alışkanlıklara başlamamamızı etkileyecek bir etkendir diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
"Dış görünüşümden beslenmemek adına atılmış bir adımdır"
Sorulan bir soru üzerine tesettüre girme sürecine de değinen Çetinkaya, "Bu tamamen kendi içimde aldığım bir karardı. Medyada göz önünde olduğum, reklam ve haber çalışmaları yapmış bir sporcu olarak sıfırdan tesettüre girmiş bir insan gibi olamayacağımı her zaman bilerek bu yola çıktım. Bu benim kendimle ilgili bir imtihanım. İnsanların içine çıktığımda dış görünüşümden beslenmemek adına atılmış bir adımdır. Allah layık olmayı nasip etsin. Bazı şeyleri elimden geldiği kadar yapmaya çalışıyorum. Kendim bağımlı olduğum medya dünyasının içinde bugün daha güzel nasıl gözükürüm, bugün daha dikkat çekici nasıl giyinirim anlayışı içinde savaşan birisi iken bundan tamamen bağımsızlaşmaya çalışmakta bana çok yardımcı oldu diyebilirim." dedi.
Düzenlenen söyleşi programına rektör yardımcıları Prof. Dr. Abdüllatif Tüzer ve Prof. Dr. Yaşar Karadağ ile MŞÜ personelleri ve öğrencileri katıldı. (Ayetullah Tarhan-İLKHA)