HÜDA PAR Mardin 2'nci Olağan Kongresi, Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz'ın katılımıyla yapıldı. Öğretmen Evinde yapılan kongrede konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz, özellikle adalet vurgusu yaparak, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
İlk olarak konuşan HÜDA PAR Mardin İl Başkanı Şeyhmus Akman, aday olmayacağını açıklayarak şunları söyledi: "Öncelikli hedefimiz adaletin yeniden tesis edilmesidir. HÜDA PAR olarak ülkenin tüm sorunlarına adalet ve hakkaniyet içerisinde çözüm üreteceğiz. Görevde bulunduğum süre zarfında STK ve halkımızı ziyaret edip, binlerce esnaf ve köylerimizi ziyaret ettik. Davamız, makam ve mevki davası değildir, bir bayrak yarışıdır. Sağlık sorunlarımdan dolayı aday olmadık, olmadım. Görevde bulunduğum süre içerisinde çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ederim, yeni yönetime başarılar dilerim. Kongremizin ilimize, ülkemize ve İslam âlemine hayırlar getirmesini diliyorum."
"Adaletten taviz vermiyoruz"
Daha sonra konuşmasını yapması için kürsüye çıkan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz, insanların adalet olan güvenin azaldığını anımsattı. Kongre sloganı olarak, "Önce insan, öncelik adalet" olarak belirlediklerini, parti kuruluşlarındaki sloganlarının ise "Dürüst siyaset, gerçek adalet" olduğunu hatırlatan Yılmaz, adaletten taviz vermediklerini belirtti.
"Bu ülkede herkes adaletten mustarip"
Yılmaz, "Memlekette kime sorarsanız sorun, adaletle ilgili bir sıkıntısı var, bir sorunu var. Memlekette insansız hava aracı üretiliyor, bu noktada gelişmeler var. Ekonomide kişi başına düşen gelirde artış var. Bunlar hepsi tamam da adalete iş gelince hiç kimse bu memlekette adaletin tam anlamıyla gerçekleştiğini söyleyemiyor. Herkes adaletten mustarip! Adaletin olmadığından bahsediliyor ki biz de buna müdahiliz. Adaletin olmadığını biz de söylüyoruz. Eksiklik ve yanlışlık var. Sadece kalkınmayla bu işler olmaz. Adalet her şeyin başıdır, her şeyin temelidir. Adalet olmazsa, temel taşlar yerine oturmuş olmaz. İnsanları memnun edemezsiniz, huzur ortamını sağlayamazsınız." dedi.
"İttifaka zorlanmasının adalet ile bağdaşacak yanı yoktur"
"Cumhur İttifakı'na da değinen Yılmaz, şunları söyledi: "Adaletin farklı boyutları var; siyasetteki adalet, ekonomide adalet, yargıda adalet... Genişletebiliriz bunu. Birkaç basit örnek vereyim. Şu an siyaset alanında, siyasi mücadele alanında adalet maalesef yok. İki parti bir araya gelmiş, daha önce seçim barajını kaldırılacağını ve daha önceki referandumlarda da ve daha önceki söylemlerinde de seçim barajıyla ilgili sorun ve sıkıntıların farkında olduğunu, kaldırılması için çalışma yapılacağını belirtmişlerdi ama en son gelinen noktada bazı partilerin baraj sorununu aşmak için barajı sabit bıraktılar. İttifak ile işi halletmeye çalışıyorlar. Barajın olduğu bir sistemde yüzde 10 barajı ki az bir şey değil, siyasi temsilde adaletten kim söz edebilir ki? Yüzde 10 barajını aşmayan hiçbir şekilde mecliste temsil edilmeyecek ve onların istemedikleri kişilerle ittifak yapmaya zorlayacaklardır. Bunun adaletle bağdaşacak yanı yoktur. Köprüyü geçmek istiyorsa önünde bir engel yol varsa, herhangi bir deniz varsa geçmek için, vasıta olarak öne çıkarılmış ve bu ittifaklardan bir yerde yer alarak ancak geçebilirsiniz diye insanları bir yerlere mecbur bırakıyorlar."
"Adalet yerini bulmuştur diyenlerin sayısı az"
Her alanda adaletin olmadığını, ekonomide bile adaletin olmasını gerektiğine işaret eden Yılmaz, "Ekonomide adalet var mı? Maalesef en basitinden asgari ücretlinin durumu ortadadır. KDV, ÖTV vergileri ortadadır. Lüks tüketim malları içerisinde bulunan yatlara neredeyse sıfır vergi ödeyeceksiniz. Elmas ticareti ve benzeri işleri yaptığınızda sıfır vergi vereceksiniz, ama asgari ücretliden vergi alacaksınız. Asgari ücretle sadece bir kişinin çalıştığı geliri üzerinden hesaplanıyor. Yani bu kişi bekâr olacak, çocukları olmayacak, hâlbuki bizim anlayışımızda parti programında dile getirdiğimiz asgari ücret hesaplaması yapılırken, evdeki kişinin bir çocuklu bir ailenin bütün ihtiyaçlarının belirlemesi lazım. Şu an asgari ücret açlık sınırının altında. Türkiye'deki istatistiklere göre açlık sınırının altında bir asgari ücret var ve bundan da devlet vergi alıyor. En basitinden ekonomide de adalet yok. Yargıda adalet yok. Mahkemeye işi düşüp de benim adalet yerini bulmuştur diyenlerin sayısı azdır. Özellikle siyasi olan yargılamalardaki davalarda maalesef adalet yok! Yargı taraf olmuş, geçmişte de öyleydi ve bu tarafgirlik içerisinde hareket etmişlerdir." diye konuştu.
"28 Şubat mağdurları 20 yılı aşkın süredir cezaevinde adalet beklerken, darbeciler tutuksuz yargılanıyor"
28 Şubat mağdurlarının 20 yılı aşkındır cezaevlerinde adalet beklerken, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenilen darbecilerin ise tutuksuz yargılandıklarını anımsatan Yılmaz, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Bugün cezaevlerinde 20-25 yıldır haksız yere cezalandırılan insanlar adalet arayışında, aileleri adalet arayışında ama bir türlü bunların mağduriyetlerini gideren yok! 28 Şubat süreci diye bu günlerde yıl dönümü geliyor. Şu an devam eden bir 28 Şubat davası var. Bu 28 Şubat davasında sadece 103 kişi yargılanıyor, onlar da askerlerdir. Bunlardan sadece 60 kişiye ceza isteniyor ve bu insanlar tutuksuz yargılanıyor. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen bu insanlar tutuksuz yargılanıyor. Ama öte yandan 28 Şubatçıların gadrine uğramış, 28 Şubat sürecinde cezaevlerine atılmış, 28 Şubat'ın brifinginçi savcı ve hâkimlerinin oluşturduğu mahkemelerle ceza almış olan insanlar 20-25 yıldır hatta bazıları 27 yıldır içeride olan var. 28 Şubat sürecinde o süreci başlatanlar sadece asker değildi. 28 Şubat sürecinin yargı ayağı, mahkeme ayağı vardı. 28 Şubat sürecinin medya, o süreci oluşturan yalan haberlerle o zemini hazırlayan medya ve medya patronları vardı. Üniversitelerde başörtülüleri okula almayan rektörler, okul yöneticileri ve eğitim görevlileri vardı. Yine o süreçte seçilmiş olan meşru bir hükümeti kumpaslarla, rüşvetlerle, şantajlarla iktidardan eden siyasetçiler vardı. Yani 28 Şubat'ın sadece askeri ayağı yoktu, ekonomi ayağı vardı, sermaye sahipleri, siyasi ayağı vardı. Politikacılar, medya ayağı vardı, medya patronları, rektörler eğitim camiasında ve hiçbiri şu an bu davaya müdahil edilmiş değil. 2 Mart'ta davası olacak. Belki son duruşması olacak, ama sadece 60 kişiyle dosya kapanacak ve diğerleri aklanmış olacak."
"İslam coğrafyasındaki bütün çatışmaların kaynağı emperyalistlerdir"
Suriye rejiminin Doğu Guta'da savaş uçaklarıyla yaptığı katliamlara da değinen Yılmaz, "Doğu Guta'da savaş uçaklarının bombardımanıyla oradaki insanlar her gün öldürülüyor ve açlığa sefalete mahkûm edilmiş durumda! Evet, dün gece karar alındı, nihayet bir ateşkes uygulanacak. Fakat bu yeterli değil, çünkü daha önce de ateşkesler uygulandı ve bu ateşkesler maalesef birkaç günü geçmedi, tekrar sabote edildi. Bunu önleyecek bir mekanizma yok. Savaş nerede? Savaş İslam coğrafyasında! Çatışma, açlık, kan, gözyaşı İslam coğrafyasında... Geçenlerde hatırlarsanız bir Amerika yetkilisi Afrin meselesiyle ilgili şunu söylemişti: 'PKK ile YPG'yi isterseniz çatıştırabiliriz.' Bu aslında bir şeyin itirafıydı. Demek ki, İslam coğrafyasındaki bütün kavgaların, çatışmaların, kaynağı Amerika'dır, Emperyalistlerdir. İstediğini silahlandırıyor, istediğine karşı çatıştırıyor. Ya da farklı farklı grupları, çatışma ortamını sorunların olduğu sıkıntıların olduğu yerlerde, sorun ve sıkıntıları üzerinden oraları kaşıyorlar. Ve çatışmaları da başlayan kendileri oluyor. Bu itirafla bunu da görmüş olduk." dedi.
Yeni İl Başkanı Burhan Aydın oldu
Daha sonra il yönetimi ve il disiplin kurulu üyelerinin seçimi yapıldı. Tek liste ile gidilen seçimde aday olan HÜDA PAR Kızıltepe İlçe Başkanı Burhan Aydın, İl Başkanlığına seçildi. Kongrede bir teşekkür konuşması gerçekleştiren yeni İl Başkanı Aydın, kendisine oy veren delegelere teşekkür etti.
Aydın, "HÜDA PAR, 2012 yılında kurulurken, kurucu Genel Başkanımız Hüseyin Yılmaz, parti amblemini anlatırken 'bembeyaz bir sayfa ve yarım doğmuş güneş' dedi. Allah'ın izniyle yeni kadrolarımızla güneşin tamamını doğuracağız. Şundan emin olun, gelecek günlerimiz daha aydınlık olacaktır. Güneşimiz daha yükseklere çıkacak, HÜDA PAR güneşi daha çok insanı aydınlatacak, daha çok evi, yurdu ısıtacak inşallah." dedi.
Kongre, yeni yönetimin çektiği toplu fotoğrafla sona erdi. (M. Salih Keskin, Mehmet Aslan - İLKHA)