Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Şanlıurfa 6'ncı Olağan İl Kongresi'ne katıldı.
GAP Arena Salonunda gerçekleştirilen kongrede partililere hitapta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Türkiye'nin, bugün de yine Şanlıurfa'nın hemen yanı başında benzer oyunlarla, benzer tezgâhlarla karşı karşıya olduğunu söyleyerek, "Dün, güya müttefiklerin güvenliğini tehdit eden bir durum ortaya çıktığı için bölgeye gelenler, bugün de terör örgütleri bahanesiyle aynı işgalin peşindedirler. Dün, buralara geldiklerinde yıllarca bu ülkenin ekmeğini yemiş, suyunu içmiş kimi hainlerin desteğini yanlarında bulanlar, bugün de benzer şekilde terör örgütleriyle al takke-ver külah ilişkisi içindedir. Urfalılar bu haksızlığa dün de razı olmamıştı, bugün razı olmuyor. Onun için de ne terör örgütleri ne de onları maske gibi kullananlar bu topraklarda karşılık bulmuyor, bulamayacak." dedi.
Hazreti İbrahim'den Hazreti Elyasa'ya, Hazreti Şuayp'tan Hazreti Yakup'a pek çok peygamberin yaşadığı topraklarda PKK'nin kök salmasının mümkün olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Bugün de Urfa, Kürdüyle, Arabıyla, Türküyle, hangi kökenden olursa olsun tüm vatandaşlarımızın birlik, beraberlik, kardeşlik, dayanışma, huzur içinde yaşadığı bir şehrimizdir. Urfa'daki kardeşlik manzarası, tüm Türkiye'ye örnek olacak. Şanlıurfa, sadece kendi sınırlarımız içindeki değil, Suriye'den gelen 500 binin üzerindeki misafirimizin de huzur ve güven içinde yaşadığı emin bir belde olmuştur." diye konuştu.
"Sığınmacılar gönül huzuru içinde kendi evlerine dönecek"
En kısa sürede, Şanlıurfa'nın yanı başındaki toprakları da PKK'den arındıracaklarını belirten Erdoğan, "Fırat sınırından başlayıp Ceylanpınar'a kadar olan bölgeyi, kendimiz ve Suriyeli kardeşlerimiz için güvenli hâle getirdiğimizde, buradaki sığınmacılar gönül huzuru içinde kendi evlerine döneceklerdir." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, sözlerinin devamında şunları söyledi: "Yıllar boyunca sınır güvenliğimizi ve kardeşlerimizin huzurlu geleceğini tesis etmesini beklediklerimizin, bunun yerine tam tersine, burnumuzun dibinde bir terör koridoru oluşturmasını herhâlde seyredecek değiliz. Bakınız, Suruç'un hemen karşısında bir yerde, DEAŞ bahanesiyle ortalığı ayağa kaldırıp, bölücü örgüte zemin kazandırdılar. O bölgeden ülkemize, çoğunluğu da Kürt kardeşlerimizden oluşan yüzbinlerce kişi geldi, misafirimiz oldu. Şimdi orada DEAŞ var mı? Yok. Ama bu gelen kardeşlerimizin çok büyük bir bölümü hâlen ülkemizde yaşamaya devam ediyor. Niçin? Çünkü dünkü DEAŞ'la bugün orada bulunan PYD arasında hiçbir fark yok. İkisi de terör örgütü, her ikisi de eli kanlı katil sürüsü..."
Bu terör örgütlerinden birinin İslam'ı, diğerinin Kürtleri istismar ettiğini; üstlerindeki yaldız kazındığında aynı suratın ve aynı kirli senaryonun çıktığını dile getiren Erdoğan, "Hatta dün DEAŞ saflarında savaşların bir kısmının, bugün bölücü terör örgütü kimliğiyle yine karşımıza çıktığını biliyoruz. Zaten Rakka'da sıkıştırılan DEAŞ'lıların, PYD ve onu destekleyen güçler eliyle başka bölgelere nakledildiğinden tüm dünyanın haberi var." şeklinde konuştu.
Afrin'in bir köyünde yaşları 65- 90 yaşları arasındaki 4 sivilin, YPG'liler tarafından bağlanıp çevrelerine bombalı tuzakların kurulmasını ve Türkiye askerleri tarafından kurtarılmasını hatırlatan Erdoğan, "Karşımızda işte böylesine insanlıktan nasibini almamış, masumların hayatları üzerinden kendilerine çıkar sağlamaya çalışan bir nebbaşlar güruhu vardır." dedi.
Erdoğan, "Buna rağmen batı medyasının teröristleri bırakıp Türkiye'yi hedef alması da ayrı bir garabettir. Ne yapsalar boş... Kaderin üstünde bir kader vardır. Onun için bu iş ya olacak ya olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, "Bu arada olan, Suriye'nin gerçek sahipleri olan Araplara, Kürtlere, Türkmenlere oluyor. Terör örgütlerinin ve rejimin cenderesi altında can veren, zulüm gören bu insanlara kimsenin dönüp baktığı yok." diye ekledi.
Salih Müslim'in gözaltına alınması
"Kırmızı bülten'le aranan, YPG'nin eski eş başkanı Salih Müslim'in Çekya'nın başkenti Prag'da yakalanıp gözaltına alınmasına da değinen Erdoğan, "Temenni ederim ki Çekya, bunu bize teslim eder. Teslim ettikten sonra adaletin nasıl tecelli ettiği görülür." dedi.
Dünyanın pek çok yerinde Afrin Harekâtının konuşulup eleştirildiğine dikkat çeken ve "Ama bir günden bir güne gelip de, samimi olarak Urfa'daki, Antep'teki, Hatay'daki, diğer şehirlerimizde Suriyeli kardeşlerimizin hâlini-hatırını soran yok." diyen Erdoğan, Avrupa Birliğinin Suriyeli mülteciler için kullanılmak üzere Türkiye'ye vermeyi taahhüt ettiği 6 milyar avroluk mali yardımın 6'da birini dahi vermediğini, dünyanın diğer ülke ve kurumlarından gelen yardımın da 600 milyon doları dahi bulmadığını aktardı.
Türkiye'nin ise Suriyeli ve Iraklı mülteciler için 30 milyar dolar civarında harcama yaparak, kardeşlerine sahip çıkıp onları mağdur etmediğini ifade eden Erdoğan, "Bizden başka bu fedakârlığı gösterebilen bir ülke de yoktur. Batılı yardım kuruluşlarının dünyanın çeşitli yerlerinde yürüttükleri yardım operasyonlarını, oralarda yaşanan rezaletleri de çok iyi biliyoruz." sözlerine yer verdi.
"Bizim gönül sınırlarımız ne dikenli tellerle ne de gümrük kapılarıyla sınırlıdır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eşrefi mahlûkat, yani Allah'ın yarattığı en şerefli varlık olarak gördüğümüz insana hizmeti, asli vazifemiz kabul ediyoruz. Dikkat ederseniz, Suriye'den ülkemize gelenleri genellikle 'misafirlerimiz' olarak ifade ediyoruz. Hep söylüyorum, bizim gönül sınırlarımız ne dikenli tellerle ne duvarlarla ne gümrük kapılarıyla sınırlıdır. Onlar sadece ülkemizin resmî sınırlarıdır. Gönül sınırlarımızın ufku bunların çok ötesindedir. Üzüntülerimizi ve sevinçlerimizi paylaşırken, resmî sınırlarımıza değil gönül sınırlarımıza bakarız. Suriye'deki kardeşlerimizin can güvenliği yokken, onuru ve namusu tehdit altındayken, biz burada nasıl hiçbir şey olmamış gibi davranabiliriz? Kardeşlerimiz zulüm altında inim inim inlerken, biz burada başımızı yastığa nasıl koyup rahatça uyuyabiliriz? Ne inancımız ne de ecdadımızdan tevarüs ettiğimiz değerler bize böyle bir hakkı vermiyor. Onun için El Bab'tayız, onun için Afrin'e doğru ilerliyoruz, onun için Mümbiç'i teröristlerden temizleyeceğiz, onun için tüm sınırlarımız boyunca tek bir terörist kalmayana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz."
Erdoğan'ın konuşmasının ardından, tek liste ile gidilen kongrede mevcut il başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, güven tazeleyerek tekrardan göreve seçildi. (Hüseyin Sayhar, Mehmet Demir-İLKHA)