Suriye rejiminin Doğu Guta'daki saldırılarında hayatını kaybeden sivillerin sayısı her geçen saat artarken, acil durumda olan binlerce yaralı ve sivil hasta, tahliye edilmeyi bekliyor.
Yaklaşık 400 bin nüfusa sahip bölge 2013'ten beri Baas rejiminin kuşatması altında tutulurken, aralıksız devam eden hava ve kara bombardımanları başta siviller olmak üzere kadınlar ve çocukların da hayatını kaybetmesine neden oluyor. İnsanlar bombardımanlar nedeniyle bodrumlara sığınıyor ama başta gıda olmak üzere en temel ihtiyaçlarından dahi mahrum kalıyor.
Doğu Guta'daki yerleşim yerleri son zamanlarda halkın yılgınlığa düşmesi adına Suriye rejimi ve onlara destek veren Rusların bilinçli saldırılarına maruz kalıyor. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Kasım ortasından beri Doğu Guta'ya binlerce kez hava ve kara saldırısı düzenlendiğini belirtiyor.
Son dönemde gerçekleşen saldırılarda binden fazla sivil hayatını kaybetti
Son bir haftada düzenlenen yaklaşık 500 hava saldırısında bölgeye yüzlerce varil bombası atıldığı belirtiliyor. Son dönemde gerçekleşen saldırılarda binden fazla sivil hayatını kaybetti, en az 4 bin kişi yaralandı. Birleşmiş Milletlerin aralık ayında uydu görüntüleri üzerinden yaptığı incelemelere göre bölgede binlerce ev tamamen yıkılmış durumda ve yine binlerce ev ya ağır ya da orta ölçekte hasar almış vaziyette.
Guta, Şam'ın güneyinde kalan ve doğudan batıya kadar uzanan tarıma elverişli bir bölgeyi içine alıyor. Şam'ın bazı ilçeleri ile başkent dışında kalan kasabalar da Guta bölgesinin içerisinde yer alıyor. 2011 yılında Guta bölgesinde yaşayanlar Esed yönetimi karşıtı gösterilere katılmış, daha sonra ülkede patlak veren iç savaşta Guta, muhalifler için önemli bir merkeze dönüşmüştü. 2012 yılından itibaren Guta'daki yerleşim yerlerini kuşatmaya başlayan Suriye rejimi 2013'te sarin gazı kullanarak bölgede yüzlerce kişiyi katletmişti.
Suriye rejimi "aç bırak ve teslim al" stratejisi uyguluyor
İç savaşın son üç yılında Doğu Guta bölgesindeki kuşatmalar sıkılaştırılırken bölgeye giden insani yardımlar azaldı, bombardımanlar ise artarak devam etti. Birleşmiş Milletler Suriye rejiminin "aç bırak ve teslim al" stratejisinin insani bir yöntem olmadığını vurgulayarak rejimi aldığı bu karar nedeniyle kınıyor.
Doğu Guta'da binlerce aile, ihtiyaç duydukları gıda malzemelerini yıllarca aynı Filistin'de olduğu gibi bölgeyi Şam'ın diğer mahallelerine bağlayan tüneller yoluyla elde etti. Bazı tüccarlar da şimdiye kadar Suriye rejiminin bölgedeki komutanlarına verdikleri rüşvetlerle bölgeye gıda malzemesi sokuyordu. Ancak geçen yıl Suriye rejimi tünellerin büyük kısmını kapattı ve tüccarların kuşatma altındaki bölgelere giriş-çıkışlarını yasaklama sınırına getirdi.
İnsani yardım konusundaki gelişmeleri aktarmak üzere bölge halkıyla temas halinde bulunan sivil toplum kuruluşlarından "Yardım İnisiyatifi", Eylül-Kasım 2017 döneminde Doğu Guta'ya tek bir ticari aracın girişine bile izin verilmediğini aktarıyor.
BM, Doğu Guta'da bir somun ekmeğin fiyatının Suriye ortalamasının 22 katına çıktığını söylüyor. 5 yaş altındaki çocukların yüzde 12'sinin yetersiz beslenmeye dayalı sorunlar yaşadığı ifade ediliyor. Yardım İnisiyatifi'ne konuşan Doğu Gutalılar, hiçbir şey yemeden günlerce hayatta kalma mücadelesi verdiklerini anlatıyor.
Esed rejimi Doğu Guta'da yetimhaneye saldırdı
Sağlık hizmetlerine erişim de kuşatma ve bombardıman nedeniyle son derece azalmış durumda. Geçen ay itibarıyla bölgede sadece 29 klinik, hastane ve sağlık ocağı hizmet vermeye devam ediyordu. Ancak geçtiğimiz pazar günü itibariyle 14 sağlık merkezi bombardıman nedeniyle kapandı.
İHH İnsani Yardım Vakfı ve Kuveyt Beytü'z-Zekât Kurumu tarafından bakımı üstlenilen yetimhaneye de Esed rejimi tarafından hava saldırısı düzenlendi. Saldırıda bir öğretmen yaralandı, bir kız çocuğu da hayatını kaybetti.
İHH Suriye Çalışmaları Koordinatörü Erhan Yemelek, "Bombanın yetimhanenin bahçesine düşmesi ve uçakların saldırmadan önce yetimlerimizin sığınaklara alınması sonucu önceki saldırıda herhangi bir can kaybı yaşanmamıştı. Oluşan maddi hasarı kısa sürede gidererek yetimhaneyi yeniden kullanılabilir hale getirmiştik." dedi.
Yemelek, yapılan son hava saldırısı sonucu yetimhanenin tamamen kullanılamaz hale geldiğini belirterek, "Bu yetimhanede 50 yetim çocuğumuz kalıyordu. Rejim güçlerinin tekrardan Doğu Guta'yı hedef gözetmeksizin bombardımana tutması nedeniyle yetimlerimizi kısmen daha güvenli bir bölgeye naklettik. Nakil işleminden kısa bir süre sonra yetimhanemize bir hava saldırısı daha gerçekleşti ve yetimhanemiz tamamen kullanılamaz hale geldi." diye konuştu.
Doğu Guta yeni bir Halep olma yolunda
Şu anda durumu kritik olan birçok kişinin Doğu Guta'nın dışına tahliye edilmesi ve hastanelere sevk edilmesi gerekiyor. Aralık ayı sonunda 29 hasta tahliye edildi ancak BM 22 kişinin tahliye beklerken hayatını kaybettiğini açıkladı.
Doğu Guta'nın da 2016'da Halep'teki gibi katliamlara sahne olmasından ve çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesinden endişe ediliyor. Beyaz Baretliler örgütü, Ruslar tarafından desteklenen rejimin mütemadiyen sürdürdüğü bu soykırımın durdurulması için uluslararası toplumun bir şeyler yapmasını istiyor. Örgüt yaşananları, "Bu, yeni bir Srebrenitsa'dır." sözleriyle değerlendiriyor.
Rusya insani ateşkes öngören BMGK tasarısına itiraz etti
Öte yandan Rusya dün toplanan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde, Suriye'de bir aylık insani ateşkes öngören BMGK tasarısına itiraz etti. Rusya'nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, "üzerinde uzlaşma bulunmayan" tasarıyı bu haliyle desteklemeyeceklerini ve bazı değişiklikler önereceklerini belirtti. Tasarıda, Suriye'de 30 günlük insani ateşkes talep ediliyor ve bunun BMGK'de kabul edilmesi durumunda 72 saat içinde yürürlüğe girmesi, sonraki 48 saatte de insani yardımlar ve tıbbi tahliyelerin başlaması isteniyor. Nebenzia, Doğu Guta'da yaşanan katliama ilişkin ise orada ''teröristlere karşı mücadele verildiğini'' iddia ediyor. (İLKHA)