İslami kimliklerinden dolayı mağdur edilen 28 Şubat mağdurları adalet bekliyor. 28 Şubat döneminde İslami kimliğe olan kin ve nefretten ötürü keyfi uygulamalarla görevlerinden atılan ve hâlâ mağduriyetleri devam eden bekçiler, mağduriyetlerinin giderilmesi için haklarını arıyor.
Türkiye'nin tarihine kara bir leke olarak geçen 28 Şubat döneminde İslami kimliklerinden dolayı görevlerinden alındıklarını belirten üç bekçi, İLKHA muhabirine yaşadıkları mağduriyeti anlatarak, haklarının iadelerini istedi.
Post-modern darbe sürecinde haksızlıklara uğrayarak görevden alınan ve hâlâ mağduriyetleri devam eden bekçiler, hükümet yetkililerine seslenerek, bir an önce mağduriyetlerinin giderilmesini talep ettiler.
Görevden alınmadan önce Batman'ın çarşı ve mahallelerinde bekçilik yaptığını söyleyen evli ve 2 çocuk babası Abdussamet Ayyıldız, 28 Şubat darbesinin ardından İslami kimliğinden dolayı görevden alınıp kendisine atılan iftiralar neticesinde cezaevine konulduğunu belirtti.
Yaklaşık 14 ay cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldığını anlatan Ayyıldız, çeşitli serbest mesleklerde çalışarak kendi çabasıyla emekli olduğunu dile getirdi.
"FETÖ'nün gazetelerini okumadığımız için bizi karalamak istediler"
Yaşadığı mağduriyetin giderilmesi ve haklarının iade edilmesi için çok yere başvurduğunu ama olumlu bir netice alamadığını vurgulayan Ayyıldız, "28 Şubat mağduruyum. Daha önce emniyette çalışıyordum. İslami kimliğimden dolayı beni işimden attılar. FETÖ'nün gazetelerini okumadığımız için bizi karalamak istediler. Bizler namazımızı kılıyor, ibadetlerimizi yapıyor ve sadece işimize gidip geliyorduk. Mağduriyetimin giderilmesini istiyorum. Ailemde perişan oldu. Şu anda kirada oturuyorum. Sadece bin 100 TL emekli maaşıyla ailemi geçindiriyorum. İade-i itibarımızın verilmesini istiyoruz." dedi.
"İade-i itibarımı istiyorum"
28 Şubat'ın zulmünün oluşturduğu mağduriyetin son bulmasını istediklerini vurgulayan Ayyıldız, "İşten atıldıktan sonra 14 ay cezaevinde kaldım. Daha sonra karar ertelemeyle bırakıldım. Benim gibi arkadaşlarım vardı ve onlar kendi işlerine başladılar. Ben de işimi takip ettim ve bana başka işte çalışabilirim, diye yazı geldi. O zamanın valisine, 'beni başka bir işe atayın' dedim. O da, 'yaşın geçmiş' dedi. Açıktan atamam geldi, benim atamamı yapmadılar. İade-i itibarımı istiyorum ve bugüne kadar elimden giden haklarımı istiyorum." diye konuştu.
"İşkenceyle bana çok şey kabul ettirmeye çalıştılar"
28 Şubat mağdurlarından evli ve 5 çocuk babası Mehmet Emin Oygen, bekçilik yaptığı işinden atıldıktan sonra cezaevine konulduğunu ve bir buçuk sene cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldığını belirtti.
Şu anda apartman kapıcılığı yaparak ailesinin geçimini sağlamaya çalıştığını söyleyen Oygen, "28 Şubat mağduruyum. 28 Şubat'tan önce emniyette 9 yıl bekçi olarak çalıştım. İslami kimliğimden dolayı beni gözaltına aldılar. O zaman ki FETÖ polisleri beni gözaltına aldı. İşkenceyle bana çok şey kabul ettirmeye çalıştılar. Hâlbuki hiçbir şeyle ilgim olmadığı halde küfürle, işkenceyle zorla bana bir şeyler imzalattılar. Beni ve ailemi mağdur ettiler. Bir buçuk yıl cezaevinde kaldım. Ailem perişan bir halde mağdur olmuştu. Ailem kendi kendilerini geçindirmeye çalışıyordu. Eve bakacak büyük bir çocuğum da yoktu." ifadelerini kullandı.
"Haklarımızın verilmesini istiyoruz"
Oygen, konuşmasına şöyle devam etti: "Cezaevinden çıktıktan sonra pazarlarda çalıştım, inşaatlarda bekçilik yaptım. Şu anda apartman kapıcılığı yapıyorum. Ailem ve çocuklarım mağdur oldu. Bu mağduriyetin giderilmesini Cumhurbaşkanından, Başbakandan ve bakanlardan istiyorum. Nasıl Ergenekon ve Balyoz davalarındakilere iade-i itibarları verildi, biz de bu iade-i itibarımızı istiyoruz. Haklarımızın verilmesini istiyoruz. Bu son 28 Şubat olsun istiyoruz."
"Mütedeyyin insanların üzerine insafsızca gidildi"
28 Şubat zihniyetinin bir diğer mağdurlarından evli ve 5 çocuk babası Ekrem Buluç ise bekçilik işinden atıldıktan sonra iftira ve komplolar sonucu 5 buçuk yıl cezaevinde konularak mağdur edildiğini kaydetti.
28 Şubat döneminde İslami kesimin büyük mağduriyetler yaşadığını dile getiren Buluç, "28 Şubat mağduruyum. 99 yılında emniyette görevliyken işten atıldım. O dönem FETÖ, mütedeyyin insanlara karşı bir hazımsızlığı olduğundan dolayı birçok şeyler yapıldı, emniyet içerisinde operasyonlara girişti. Bunun neticesinde mütedeyyin insanların üzerine insafsızca gidildi. Birçok mütedeyyin insan cezaevine tıkıldı, işkencelerden geçirildi. Hâlâ 20-25 sene cezaevinde bulunan FETÖ mağdurları vardır." ifadelerini kullandı.
"Lütuf değil, adaletin tecelli etmesini talep ediyoruz"
Tek istediklerinin haklarının iade edilmesi olduğunu belirten Buluç, son olarak şunları söyledi: "Cezaevinden çıktıktan sonra mesleğim olmadığından dolayı işsiz kaldım. Zar zor geçimimi sağladım. Hasta bir otizmli bir çocuğum var. Benim günüm ona bakmakla geçiyor. Daha önce mağdur edilip de iade-i itibarları verilen bazı kesimlerin olduğu herkes tarafından biliniyor. Bunlara iade-i itibarları verildi, tazminatları yüklü miktarda ödendi, işlerine geri dönenler oldu. Ama maalesef bize gelince herhangi bir ses yok. Sanki biz unutulduk. Hükümetin bunu görmesini istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanların bunu görmelerini istiyoruz. Adaletin tecelli etmesini talep ediyoruz. Bizim istediğimiz bir lütuf değil, herkese uygulanan adaletin aynısını bize de uygulanmasını istiyoruz." (M.Fatih Akgül-İLKHA)