DİYARBAKIR - Kısa bir süre önce kurulan Güneydoğu Demokrasi Derneği (Gündem-Der), Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesinin işbirliğiyle "Sağlıkta Hukuki Sorumluluk" konferansı düzenledi. Hastanesindeki hekim ve diğer personellere yönelik yapılan konferansın açış konuşmasını yapan Hastane Başhekimi Prof. Dr. Yusuf Yağmur, sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında her gün çok önemli gelişmelerin yaşandığını, DEAH'ın da kısa zamanda kurulmasına rağmen sağlıkta önemli atılımların gerçekleştirildiğini söyledi.

Yağmur, sağlık çalışanlarının zaman zaman bir takım sıkıntılara maruz kaldıklarını tespit ettiklerini ifade ederek, şöyle konuştu: "Bu açıdan kendi personelimizi hizmet içi eğitim kapsamında eğitmeye karar verdik. Çalışanlarımızın cezai sorumlulukları, onların bekleyen hukuki sorumlular, hasta hakları ve idareye karşı sorumluluklar konusunda bilgilendirmeye karar verdik. Bu tür hizmet içi eğitimlerin sürekli düzenlenmesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü dinamik bir kurumuz. Günde 6 bin hastaya bakıyoruz. Bu bir ilçe nüfusu demek... Hastaneye gelen her hastaya 3 refakatçi olduğunu düşünürsek, 20 bin kişi demek. Her gün 20 bin kişiyle görüşüyoruz. Doğal olarak bizden beklentileri var. Sıkıntılı anlarında geliyorlar. Bizim de onları memnun etmemiz gerekiyor. Hizmet verirken zaman zaman bazı şikâyetler gelir. Çeşitli birimlerimizde hepsini inceliyoruz. Kendimize ait kusurlar varsa onları ortaya koyuyoruz. Hem hasta memnuniyetini artırmak hem de sağlık çalışanları, başta hekimler olmak üzere bu cezai sorumlulukları ortaya koymak için sık sık hizmet içi eğitimlere ihtiyaç vardı. Bu da ilki oldu."

Sağlık Şov Alanı Değildir

Dicle Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Güneydoğu Demokrasi Derneği Başkanı Yrd Doç Mustafa Şenay Canoruç da, toplumun genelinde eğitim, sağlık, ekonomi gibi tüm alanlarda demokrasiye bir yaşam biçimi haline dönüştürmek, güneydoğu insanının kalkınması için her türlü çalışmayı yapmak üzere bir süre önce derneği kurduklarını söyledi.

Konferansın da derneğin ilk faaliyeti olduğunu belirten Canoruç, "İlk etkinliğimizde de en temel hakkımız olan yaşam hakkı üzerinde odaklandık. Bölgemiz, yaşam hakkı bakımından çok acılar çekmiş, mağduriyetler yaşamış, demokrasi adına büyük acıların yaşandığı bir bölge. Dolayısıyla en kutsal hak olan yaşam hakkının koruyucuları durumunda, bunu sağlamak görevinde olan kamu hizmeti yapan kesimlerden biri de hekimler ve bunların yardımcılarıdır" dedi.

Canoruç, yaşam hakkının yasalarla güvence altına alındığını, anayasanın 17 maddesiyle bunun düzenlendiğini ifade ederek, "Medyada sağlık alanında yapılan haberlerin temkinli işlenmesi gerekir. Sağlık şov alanı değildir. Biz her türlü istismara karşıyız" diye konuştu.

Canrouç, daha sonra hasta ve hekim ilişkilerine ilişkin yasa maddelerini örneklerle anlattı, çalışanların sorularını cevaplandırdı. (M. Salih Keskin - İLKHA)