OdaTV davasının tutuklu sanığı gazeteci Müyesser Uğur Yıldız, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’a Silivri Cezaevi’nden mektup gönderdi. Mektubu yanıtlayan Kılıç da, “Mesajlarınızı hak ihlaline uğrayan bir insanın çığlığı olarak algılıyorum. Bu aşamada bence haksızlıkları yazmaya devam edin” dedi.
‘Terörist’ deseler de
1 yılı aşkın süredir Silivri 8 numaralı L Tipi Cezaevi’nin C-5 koğuşunda tek başına tutuklu bulunan Müyesser Uğur Yıldız, 19 Şubat’ta Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’a bir mektup yazdı. Eşi emniyet müdürü olan, 1 çocuk annesi Yıldız mektupta özetle şunları söyledi:
“Gözaltına alınmamdan tutuklanmama, hakkımda delilsiz iddianameden kanunlarda yer almayan suç isnatlarına büyük bir hukuksuzluk ve keyfiliğe imza atılmıştır. Bırakınız hukuka uygunluğu, yapılan iş ve işlemler kanuni bile değildir. Bu kanunsuzluklara el atılıp sorumluları hakkında işlem yapılmasını, ayrıca maalesef devletin içine sızıp vatandaşa tuzak kuran, sahte delil üreten, ‘tüzel terör örgütünün’ ortaya çıkartılmasını istedim. Hiçbir kurum ve ilgiliden olumlu veya olumsuz karşılık alamadım. Bu mektup, hak, hukuk ve özgürlüğü gasp edilmiş bir insanın isyanıdır. Dayanağım da sizsiniz. 16 Eylül 2011’de bir sivil toplum kuruluşunun toplantısında, ‘Hak ihlalleri insanları isyana teşvik eden en önemli etkendir’ demiştiniz. Halen T.C devleti vatandaşıyım. Benim hak ve özgürlüklerimin de sizin ilgi alanınızda olduğuna inanıyorum. İnsanım ve büyük bir onur taşıyorum. Bu kadar kurum ve hukukçunun umursamadığı bir konuda, çözümü de, gerekli ilgiyi de sizden beklemenin haksızlık olacağının elbette ki bilincindeyim. Sadece hukuk sicilimize not düşme adına talebim şudur; Hak ihlalleri katlanılabilir sınırları çoktan aşmıştır. Dolayısıyla isyan hakkım doğmuştur. Her ne kadar iddia makamlarına göre ‘terörist’ olsam da nasıl terörist olunacağını ve nasıl isyan edileceğini samimiyetle bilmiyorum. Sizden dileğim, bu isyanımı hayata geçirebilmem için bana yol ve yöntem önermenizdir.”
Mesajı aldım
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın cevabı, önceki gün Silivri Cezaevi’ne ulaştı. Kılıç’ın mektubu şöyle: “Mektubunuzda anlattıklarınızı okudum. Yaşadığınız sürecin, iç dünyanızda bıraktığı izler sonucu ortaya çıkan mesajlarınızı aldım. Hak ihlaline uğrayan bir insanın çığlığı olarak algılıyorum. Uygulamadan doğan hak ihlallerinin bizi de derinden üzdüğüne inanın. Her fırsatta, her platformda bunları dile getirmeye çalışıyoruz. Umarım bireysel başvuru yolu, bu acıları dindirmek için bir çözüm yolu olur. Bu aşamada bence haksızlıkları yazmaya devam edin. Adalet camiası, yaşanan olumsuzlukları çözmek için gayret gösteriyor. Yapılan etkinliklerde ve uluslararası toplantılarda uygulamanın doğurduğu olumsuzluklar yoğun bir şekilde konuşuluyor. Din, dil, ırk ve ideolojik farklılıklar gözetilmeksizin herkesin hukukunu korumak bizim görevimiz. Dünya farklılıklarıyla güzel. Acınızın en kısa sürede sona ermesi dileğiyle...”
Sadece Kılıç yazdı
Kılıç’tan mektup gelmesine sevinen Müyesser Uğur Yıldız, “Bugüne kadar birçok kişi ve kuruma mektup yazdım. Bunların arasından tek geri dönen Haşim Kılıç oldu. Mektubun içeriği önemli değil. Cevap vermiş olması önemli. Kendisine gösterdiği ilgiden dolayı teşekkür ediyorum” dedi.
Hürriyet