Diyarbakır'ın simgesi olan, üzerindeki yazıtlar, kitabeler ve kabartma figürlerle bir açık hava müzesini andıran 5 bin 700 metre uzunluğunda olan ve 2015 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne giren Diyarbakır Surlarına yazılan yazılara tepki gösteren vatandaşlar, yetkililere seslenerek surların da diğer tarihi yerler gibi korunmasını istediler.
Başka illerden gelen misafirlerin bu yazıları görünce rahatsız olduklarını belirten Diyarbakırlılar, Diyarbakır'ın kötü tanıtılmaması gerektiğini ifade ederek, bu tür çirkin hareketlerin yapılmamasını istediler.
Surlara yazılan bu yazıların Diyarbakırlılara yapılan bir hakaret ve haksız olduğunu söyleyen Abdullah Kuzu, "Bu yazılar bize yapılan büyük bir hakaret ve haksızlıktır. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir güzellik ve böyle bir tarih yoktur. Özel okullarda resmi okullarda nasıl ki polisler ve güvenlikçiler belli saatlerde oraları koruyorsa surlarda da 100-200 metrede bir, arkalı ve önlü olarak birer tane polis veya güvenlikçi gözetiminde korunabilir. Buradan Mardin Kapı, Mardin Kapı'dan Saray Kapı'ya kadar toplam 5-10 tane güvenlikçi olsa hem güvenlik anlamında hem de surların korunması anlamında hem de bu çirkin yazılardan kurtulma açısından bu bizim için güzel bir şey olur. Bunu değerli büyüklerimizden, sayın valimiz, emniyet olabilir, büyükşehrimize de bu talepte bulunuyoruz. Bu surların korunması Diyarbakır'a bir iyiliktir. Bunu özellikle yetkililerden rica ediyorum. On gözlü Köprüsü'nü nasıl koruyorsak Diyarbakır Surlarını iki kat koruyalım. Çünkü bu tarih yok olursa Diyarbakır yok olur." dedi.
"Bu tür yazıların yazılması Diyarbakır'ın tarihine hakarettir"
Surların, Diyarbakır'ın kalbi olduğuna dikkat çeken Celal Yürür ise gençlerin biraz daha duyarlı olmalarını istedi.
Başka illerden gelen bir misafirlere Diyarbakır'ın duygularını ve anılarını tanıtmak yaşatmanın gerektiğini söyleyen Yürür, "Diyarbakır Surları Diyarbakır'ın kalbidir. Bu tür yazıların yazılması bizzat Diyarbakır'ın tarihine bir hakarettir. Bu tür çirkin yazıların yazılmaması lazım. Mesela dışardan bir misafirimiz gelip bunları gördüğü zaman rahatsız oluyor. Diyarbakır'ı kötü tanıtmamamız lazım. En güzel şekilde hitap etmemiz, Diyarbakır'ı yaşatmamız lazım. Gelen bir misafirimize Diyarbakır'ın duygularını ve anılarını tanıtmamız, yaşatmamız lazım diye düşünüyorum. Ondan dolayı bu tür çirkin hareketlerin yapılmamasını tavsiye ediyorum. Gençler her şeyi yapabilir. Gençlik dönemlerinde iyi şeyler de yapabilir bazen bunun gibi kötü şeyler de yapabiliyorlar. Ümit ediyoruz ki nesillerimiz bundan sonra bu tür şeyleri yapmasınlar, biraz daha duyarlı olsunlar. Yetkililerin de bu konuda biraz daha duyarlı olmalarını diliyoruz." ifadelerini kullandı.
Vatandaşlardan bu tür yazıları yazanları görüldüklerinde onları uyarmalarını isteyen Nurullah Asana ise şunları söyledi: "Diyarbakır zaten surlarıyla meşhurdur. 5 kilometrelik bir sur var. Böyle şeylerin yapılması gerçekten anlamsızdır. Yetkililer de duyarsız. Millette gelip yazı yazıyor. Bu onların atalarının eseridir, onların atalarından kalmadır. Böyle yapmaları gerçekten ayıptır. Söyleyeceğim şey, bu tür yazı yazanlar görüldüğünde onların uyarılmasıdır. Yetkililere de ne söylesek boş, bizi dinlemiyorlar. Zaten her tarafta yetkili var, polis var. Belediye arka taraftadır. Gelip görseler engel olabilirler, ama engel olmuyorlar."
"Bu yazıların silinmesini istiyorum"
Surların korunması için güvenliğin sağlanması ve uyarı yazılarının asılması talep eden Mustafa Tekinay, surlara yazılan yazıların silinmesini istedi.
Tekinay, "Yazılan yazılar Diyarbakır'a ve Diyarbakır halkına hakarettir. Buranın bir an önce güvenliğinin sağlanması lazım ne eksikliği varsa yapılması lazım. Diyarbakır'ın kalbi sur olduğu için iç tarafı dış tarafı olsun yapılsın, güvenlikçi bırakılsın ve uyarı yazısı asılsın. Buna bir an önce bir çare bulunması lazım ve bu yazıların silinmesini istiyorum." dedi. (Mehmet Çelik - İLKHA)