VAN-Van'da son yıllarda gittikçe yaygınlaşan ve beslenmede en çok tercih edilen fast food ve bunun beslenme alışkanlığını nasıl değiştirdiğini sorduk.

 

"Ucuz Etin Çorbası Olmaz"
Van'ın değişen beslenme alışkanlığı üzerine çeşitli değerlendirmelerde bulunan lokantacı Fahrettin Çoğaç, kırk yıllık lokantacı olduğunu ve bu işte artık tartışmasız bir hizmet kalitesini yakaladıklarını, ancak son zamanlarda bu hizmetin karşılığını alamadıklarını belirterek, "Artık alışkanlıklar değişti ve denetim ise yok. İnsanlar bir köşe başında tezgâh kurup 2 liraya tavuk dürüm satıyor. Kimse bunlar sağlıklı mı değil mi, etler nasıl ve nerden geliyor, besleyici özelliği var mı yok mu diye merak etmiyor. Eskiden insanlar lokantaya gelir ağız tadıyla yemek yerdi. Mesai ararlarında memuru ile işçisi ile insanlar gelir otururdu ve bizler dört gözle bunları bekliyorduk. Ama artık bu durum değişti. Her türlü hizmeti sunmamıza rağmen insanlar artık fast food salonlarını tercih ediyor. Bunun en büyük sebebi ise buraların ucuz olması. Ama ucuz etin çorbası olmaz." diye konuştu.

 

"Herkes İş Yapmalı"
Gerek söz konusu fast food salonlarının ve gerekse diğer ortamların belediye denetiminden uzak olduğunu dile getiren Çoğaç, "Herkesin iş yapmasını istiyoruz, bu tavuk olur veya başka bir yemek olur önemli değil. İnsanlar hem kırmızı et hem de beyaz et yemek ister elbet. Ve bunu ister dürüm olarak ister porsiyon olarak yer, buna kimse bir şey diyemez. Ama gerekli denetimler yapılıp herkesin hakkının gözetilmesi gerekir. Bu mekânların hijyen ve sağlık açısından kontrol edilmelidir. İki liradan 5 liraya kadar alınan tavuk etleri var. Dolayısıyla bunun yemeği ucuz oluyor. Ama biz bir kilo kırmızı eti yaklaşık 25 liraya alıyoruz. Bizim işlerimizin aksamasının ve verdiğimiz hizmetin karşılığını alamamanın tek nedeni fast food salonları değil. İnsanlar belki bu yemeklere güç yetiriyorlar. Fakat daha farklı sorunlarımız var." dedi.

 

"Belediye Üstüne Düşeni Yapmıyor"
Özellikle sokak aralarının yeterince denetlenmediğini, bunun ve yaşanan park sorunlarının işlerini olumsuz etkilediğini belirten Çoğaç, "Van'da eskiden gelen bir kahve kültürü var ve buna artık fast food da eklendi. Ama özellikle kahveler sorun teşkil ediyor. Çünkü bulunduğumuz sokaklar birçok kahve ile dolu. Ve bunlar tüm sokakları sandalye ve masalar ile döşüyorlar. Dolayısıyla işgal edilen sokağa aileler giremiyor. Bunları belediyeye iletiyoruz ama belediye işgaliye parası aldığını söylüyor. Fakat belediyenin böyle bir para alması doğru değildir. Ayrıca bunlar kahve değil 'çay ocağı' statüsünde. Yalnızca esnafa çay dağıtabilirler. Özellikle dışarıya masa ve sandalye dizmeye hakları yok. Belediye resmi işletmeleri değil de ruhsatsız işletmeleri gözetiyor. Bu şekilde bizim pek çok hakkımız ihlal edilmiş oluyor. Ayrıca yaşanan park sorunları da ailelerin şehir içinde yemeğe çıkmalarını engelliyor. Bu nedenle lokantalar şehrin dışına taşınmak zorunda kalıyor. Bunların denetlenip çözülmesi gerekir artık." diye konuştu.

 

"Hem Cebe Hem Mideye Uygun"
Konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan fast food işletmecisi Mehmet Yaren ise, on yıldır bu işi yaptığını ve son yıllarda fast foodun oldukça fazla tercih edildiğini belirterek, " Eskiden Van'da dürüm olayı yoktu. İnsanlar artık yemek yemek için yirmi lira harcamak istemiyor. Özellikle öğrenciler ve memurlar üç beş liraya birçok seçenek bulabiliyor. Dolayısıyla fast food salonları daha rağbet görüyor. Yani hem cebe hem mideye uygun " dedi.

 

"Fast Food Daha Sağlıklı"
Dürüm ve diğer fast food ürünleri diğer yemeklerden daha sağlıklı. Çünkü insanlar bir lokantaya oturduklarında tıka basa yiyorlar ve bu da mide ve vücut için oldukça zararlı bir yüklenme oluyor. Ama fast food yemekler daha az ve öz. Mide tıka basa dolmuyor. Bu şekilde insanlar daha kısa bir zamanda daha sağlıklı bir şekilde karınlarını doyurmuş oluyor." diye konuştu.

 

"Beslenmede Maddiyat Belirleyici"
Vanlıların vazgeçilmez yemeklerinden köfte üzerine değerlendirmelerde bulunan Köfteciler Çarşısı esnafı Fehmi Toprak ise, "Köfteye talep son zamanlarda gittikçe artmakta. Çünkü ortalıkta gözle görülmeyen ciddi bir işsizlik var. Bu yüzden insanlar sağlığa ve hijyene dikkat etmeksizin ucuz yemeğin peşindeler. Lezzetli olsun veya olmasın, sadece az para ile karınlarını doyurmaya çalışıyorlar. Özellikle öğrenci kesimi için bu oldukça belirgin bir durum." İfadelerini kullandı.

 

"Çörek Zengin ve Fakirin Ortak Kahvaltısıdır"
Van'ın en eski ve lezzetli çörek salonlarından birini işleten Ferhat Duman, otuz yıldır çörek ustası olduğunu, eskiden dürüm diye bir şeyin olmadığını hatta bunun ayıp sayıldığını belirterek, "artık en büyük esnafın bile yemeği dürüm olmaya başladı. Ama çörek üretimi geçtikçe artıyor. Çünkü çörek ve simit gibi şeyler lezzetli ve ucuz olan yiyecekler. Halkın alım gücünün düşmesi çörek tüketiminde etkili oluyor. Ama genelde çörek hem zenginin hem de fakirin ortak kahvaltısı. Bizim başarımız ise işimize verdiğimiz emek ve yılların verdiği tecrübeden kaynaklanmaktadır." dedi. (Serdar Anlamaz,Haşim Tosun-İLKHA)