Muhsin Şenol-DOĞRUHABER

TESSEP il temsilcileri 14 Şubat dolayısıyla açıklama yaptı. Adana, Batman ve Gaziantep Temsilcilikleri tarafından yapılan açıklamalarda kapitalizmin çarkına su taşınmaması gerektiğine ve ahlaki yozlaşmaya dikkatler çekildi. Batman İl Temsilcisi Nursena Dal, “Evvela bilinç sahibi olmalıyız. Neye zemin hazırladığımızı neye yol açtığımızı fark etmeliyiz.” şeklinde konuştu.

TESSEP Adana İl Temsilcisi Şehadet Ekinci

“HER TARAF HEDİYE REKLAMLARI İLE DOLU”

Sevgililer günü olarak adlandırılan günün topluma dayatılan bir kapitaliz tuzağı olduğuna dikkatleri çeken TESSEP Adana İl Temsilcisi Şehadet Ekinci, “Sevgililer günü ahlaksızlığın, evlilik dışı ilişkilerin, flörtün bir insan için olmazsa olmaz gösterilmeye çalışıldığı bir gündür. İçinde yaşadığımız Müslüman toplumda ' sevgililer günü' kapitalizmin üzerimizdeki büyük oyunlarından biridir. İnancımızda asla yeri olmayan Rabbimizin rıza göstermeyip kadını, aileyi, toplumu korumak adına haram kıldığı 'sevgililik, flört' gibi kavramların meşrulaştırılma çabasıdır. Gazeteler, televizyonlar, billboardlar, alışveriş merkezleri ve benzeri her yer sevgililer günü için hediye reklamları ile dolu. İhtiyaç olmayan şeyler ihtiyaçmış gibi algılatılarak toplumsal kabul için uğraşılıyor. İsrafta sınır tanımayan ' almazsam olmaz' mantığı zihinlere algı yönlendirme tekniğiyle enjekte ediliyor. Hediye almak zorunda olduğuna inanmış, inandırılmış vatandaşta bu kapitalist oyuna kanmaktadır. Ne kadar masumane yaklaşılırsa yaklaşılsın ortaya çıkan sonuç fakir veya zengin vatandaşın cebinden gereksizce çıkıp birilerinin ceplerini dolduran yüklü paralardır.” ifadelerini kullandı.


TESSEP Batman İl Temsilcisi Nursena Dal

“ASIL TEHLİKE AHLAKİ YOZLAŞMA”

Modern çağın en büyük tehlikesi olan aşırı tüketim olduğunu belirten TESSEP Batman İl Temsilcisi Nursena Dal ise “Tüketimin aşırı olduğu ve adeta hastalığa dönüştüğü bu zaman dilimi içerisinde en kötüsü de tükettiğimiz içerikle ilgilidir. Evvela bilinç sahibi olmalıyız. Eğer bilinç seviyesine erişmez isek biz Müslümanlara yabancı olan İslami değerler dışındaki her türlü kültürel, siyasi, sosyal, dini içerikleri bize benimsetip uygulatabilirler ki şu içerisinde bulunduğumuz döneme bakarsak bunu başardıklarını çok rahat görebiliriz. Aslında bu günün anlam ve önemi var mı neden ve nerde ortaya çıkmıştır çokta önemli değil üzerinde durmamak gerek. Sadece bu çağın yansımasına bakıp ibret alsak bu bile yeter. Özellikle gözlemlediğim ve kadınlar arasında bir yarış ve gösteriş günü halindeki bu günün kendi içinizdeki destekçileri çokça bulunuyor ne yazık ki. Bu güne meşruiyet kazandırmak için şu gibi bahaneler sıralıyoruz. ‘İyi güzel de ne olmuş eşlerimiz bize bir gün hediye alsalar.` veya daha uç destekçiler ise ‘ İslam sevgiye karşı değil ki bu da bir sevgi göstergesi ‘ gibi söylemlerde bulunuyor.  Bununla ilgili söyleyecek çok şey var ama hatırlatmam gerekir ki ne sevgililer günü kutlamak sevginin bir ispatı ve göstergesidir ne de karşı çıkmak kutlamamak sevgisizliğin. Farkında olmak önemli neye zemin hazırladığımızı neye yol açtığımızı fark etmeliyiz. Bu günün yaptığı tek şey kapitalist baskı ve gösteriş budalalığı değil. Evet, bu büyük tehlike ama asıl tehlike ise ahlaki yozlaşmadır.” dedi.


TESSEP Gaziantep İl Temsilcisi Esma Akbalık

“KAPİTALİST SİSTEMİN ÇARKINA SU TAŞINIYOR”

Sevgililer gününün evlilik dışı ilişkilerin normal gösterilmeye çalışılan bir gün olduğunu ifade eden TESSEP Gaziantep İl Temsilcisi Esma Akbalık “14 Şubat İffet ve hayâ perdelerinin yırtıldığı bir gündür. Nikâha düşman olan zihniyetin günüdür. Dolayısıyla İslam literatürde böyle bir gün yoktur. Bu gün, Batılı emperyalist ve kapitalist sistemin Müslümanlara dayattığı, çirkefliğin doruk noktaya çıktığı bir gündür. İnsanlığın ve İslam`ın düşmanı olan batının bu çirkef gününü kutlamak, Müslümanlara kesinlikle yakışmaz. Ayrıca sevgi kavramını kirleten sevgiden yoksun, fakat sevgiliden bahsedenlerin en büyük amacı, günah ve harama teşvikle beraber, bunu toplum içerisinde içselleştirip yaygın bir hale getirmektir. Bu vesileyle, milyonlarca dolarlar harcanarak kapitalist sistemin çarkına da sutaşınmış oluyor. Dolayısıyla bu tür gayri İslami adetler, toplumumuzda kültürel tahribata ve kimlik bunalımına sebebiyet vermektedir. Özellikle yeni yetişen nesli öz değerlerinden koparıp, Batının hayat tarzına özendirmektedir. Bunun için diyoruz ki,  alınacak önlem kendi kültürel mirasımızdan ve dini anlayışımızdan kaynaklanan, değerlerimize sahip çıkmalı, bu değerlerimizi yaşayarak ve yaşatarak toplumda yaygın bir hale getirmeliyiz.” şeklinde konuştu.