Toplumumuzda evlilik oranı giderek azalırken, boşanmalar ise her geçen gün artıyor. Son yıllarda aile kurumunun giderek zayıfladığına ve bu durumun ise çok tehlikeli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Sefa Saygılı, evliliğin toplumun en temel unsuru olduğunu ve mutlaka korunması gerektiğini belirtti.
Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Gaziantep Şubesi tarafından düzenlenen '1. İl Eğitim Şura'sına katılmak üzere kente gelen Prof. Dr. Sefa Saygılı, her geçen gün artan boşanmaları ve azalan evlilikleri İLKHA'ya değerlendirdi.
Aile kurumunun son yıllarda çok önemli problemlerle karşı karşıya olduğunu belirten Saygılı, "Ailemiz büyük bir sıkıntı içerisinde. Aile dört bir taraftan bombardımana tutuluyor. Aileyi yıkmak için her şey yapılıyor. İnsanlar cinnet geçiriyor. Kadına şiddet olayları artıyor. Kadınlar kocalarını tahrik edebiliyor. Yani bayağı bir karışıklık var." dedi.
"Gençlerimiz artık evlenmek istemiyorlar"
Son zamanlarda boşanma oranlarının artmasına karşılık evlilik oranlarının da azaldığına dikkat çeken Saygılı, "Boşanma oranları çok artıyor. Eskiden biz aileyi kutsal kabul ederdik, aile dokunulmazdı. Aile müessesi 'bizde sağlam' derdik. Artık maalesef bunu diyemiyoruz. Boşanma oranları da giderek evlilik oranlarını bile geçecek bir duruma geliyor. Sadece boşanma oranları açısından değil. Artık gençlerimiz evlenmek istemiyorlar. Evlenme yaşı giderek daha bir yükseliyor. Kızlarda da erkeklerde de durum aynıdır. Aynı zamanda evlenip ayrılanlar arttığı gibi evlenmeyen gençlerin sayısı da çok artıyor. Bu da gösteriyor ki toplumumuz ve aile kurumumuz büyük bir krizde." diye belirtti.
"Aileyi hedef alan yayınlar ve bir takım kanunlar var"
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının 'Aileyi Koruma Kanunu'nun boşanma oranlarının arttırdığını dile getiren Saygılı, 6284 sayılı kanuna işaret ederek, şunları söyledi: "Aileyi hedef alan yayınlar ve bir takım kanunlar var. Kadını koruma adı altında kadını erkeğin üzerine çıkartıp problemli hale getiriyor. 6284 sayılı kanun var. Kadın eğer 'erkek bana şiddet uyguladı' derse bu şiddet sadece dayak manasında değil. 'Sözleriyle şiddet uyguladı' diyor. Mahkeme hemen erkeği dinlemeye ihtiyaç duymadan 6 ay evden uzaklaştırma cezası veriyor. 6 ay boyunca da eğer bu adamın durumu müsait değilse nereye gidecek? Bir adam 6 ay eve gitmediği zaman zaten evden soğuyor. Bu şekilde yuvalar yıkılıyor. Bunlara muhakkak tedbir almak lazım."
Boşanmaların artmasında TV'lerdeki ahlak dışı dizi ve filmlerinde etkisi olduğunun altını çizen Saygılı, medyanın bu konuda daha hassas olması ve aileyi koruyacak yayınlar yapması gerektiğini ifade etti.
"Aile mutlu olduğu zaman toplum da fertler de mutlu demektir"
Aile kurumuna önem verilmesi gerektiğini belirten Saygılı, "Çünkü aile toplumların temelidir. Eğer aile sağlam olduğu zaman toplum da mutlu demektir. Aile mutlu olduğu zaman toplumda fertlerde mutlu demektir. Aile mutlu ve uyumlu olduğu zaman o ailede büyüyen çocuklar da uyumlu, kendisine güveni tam ve ruh sağlığı da yerinde insanlar olarak büyüyecek demektir. O mutlulukları kendi çocuklarına ve torunlarına aktaracak demektir." şeklinde konuştu.
"Aileyi destekleyici programlar yapılmalı "
Sırf reyting uğruna aile kurumunu zedeleyen programların engellenmesi gerektiğini ifade eden Saygılı, "Evlilik programları da zaten çok yanlıştı. Onların çoğu da mizansendi. Evlenme niyetiyle değil gösteri ve seyirci amacıyla vardı. Bunların yerine aileyi destekleyici programlar yapılmalı. Diziler ve çok değişik ilişkileri gösteren filmler, Batı'da bu tür programlar var. Ama aileyi koruyan, hayvan sevgisini aşılayan ve insanları doğal yaşama sevk eden diziler de var. Bizim toplum böyle değil. Sadece seyirci toplasın, reyting yapsın, amaç bu oluyor. Bu çok yanlıştır. Muhakkak bu konuya el atılmalıdır." diye konuştu.
"Medya bu konuya el atmalı "
Ailenin korunması çağrısında bulunan Saygılı, bu konuda bütün STK'lara büyük bir görev düştüğünü söyleyerek, "Aile danışmanlık merkezleri önemli. Medyanın bu konuya el atması lazım. Bundan daha önemlisi de sivil toplum kuruluşlarının bu işe el ataması lazım. Aileyi destekleyici kampanyalar, seminerlerin açılması lazım. Eşler arasındaki uyumu sağlamak için çaba göstermek lazım. Günümüzde insanlar bencilleşmiş ve sadece kendini düşünüyor. Hâlbuki evlilik demek karşılıklı fedakârlık üzerine kuruludur. Bu fedakârlıkları hatırlatmak lazım. İnsanlar alıcı olduğu kadar belki ondan daha fazla da verici olmak lazım. Eğer böyle olursa evlilikler korunur." şeklinde ifade etti.
Evlenmeden önce gençlerin muhakkak aile kurumu hakkında eğitim alması gerektiğini belirten Saygılı, artan boşanmaların önüne geçilmesi için bir çaba içine girilmesini de sözlerine ekledi. (İbrahim Koçyiğit - İLKHA)