Saç telinden ayak tırnağına kadar bütün hücrelere zarar veren sigara; kalp, akciğer ve damarlar gibi hayati organlarda da büyük hasarlara yol açarak, pek çok ölümcül ve sakat bırakıcı hastalığa davetiye çıkarıyor. Bunların başında da dünyadaki en öldürücü 10 hastalık içinde ilk üç sırayı paylaşan hastalıklardan ikisi olan akciğer kanseri ve KOAH geliyor. Sigara, dünyadaki en öldürücü 10 hastalığın altısının da direkt sebepleri arasında bulunuyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç, "9 Şubat Dünya Sigara Bırakma Günü" dolayısıyla değerlendirmelerde bulundu.
Gençler arasında sigara kullanımının artış eğiliminde olduğunu belirten Kılınç, bağımlıların, sigara içerek tütün endüstrisine köle olmaktan vazgeçmeleri gerektiğini söyledi.
Kılınç, "Sağlık Bakanlığının son verilerine göre, 2008'deki sigara içme oranlarına geri dönmüş durumdayız. Yani ülkemizdeki her 10 kişiden 3'ü sigara içiyor. 15 milyona düşen sigara bağımlısı sayısı bugün tekrar 17 milyona yükseldi. Gelişmiş ülkelerde ise bunun tersi bir seyir izleniyor ve oralarda bu oran yüzde 10'un altına düşmüş durumda. Ülkemizde 2008-2012 döneminde uygulanan tütün kontrol politikaları sayesinde tütün kullanma sıklığı yüzde 23'lere kadar düşmüştü ancak şimdi tekrar bir yükseliş trendi başladı. Talep azaltıcı önlemler eski etkinliğinde uygulanmasına rağmen, arza dönük önlemleri uygulayamadık ve tütün endüstrisi yeni stratejiler geliştirdi. Sağlık Bakanlığı, küresel tütün araştırması ve TÜİK kaynaklı verilere göre özellikle 13-15 yaş grubunda ve kızlarda sigara içme oranları yüzde 100 ila 110 arttı. Bu nedenle bugün düz paket uygulaması, katkı maddelerinin yasaklanması ve ürün çeşitliliğinin azaltılması gibi önlemler büyük önem taşıyor." dedi.
Sigarayı bırakmaya çalışanlar bilimsel olmayan yöntemlerden uzak durmalı
Sigara içenlerin yaklaşık yüzde 70'inin bırakma isteğini telaffuz ettiğini ama bunların sadece yüzde 30'unun bir yıl içinde bu yönde adım attığını kaydeden Kılınç, şunları ifade etti:
"Çoğu insan sigarasızlığa dayanamadığı, konsantrasyon bozukluğu, aşırı sigara içme isteği gibi yoksunluk belirtileriyle baş edemediği için sigarayı bırakamıyor. Oysaki bu sorunları kolayca kontrol edebilecek tedavilerimiz, deneyimli hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız var. Tedavide kullanılan ilaçlar devlet tarafından ücretsiz olarak sunuluyor. Kısacası uygun bir şekilde tedavi edilirse 'sigara içme hastalığından' kolayca kurtulabiliriz. Bugün Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış ve halen ücretsiz olarak Sağlık Bakanlığının ilgili birimlerinde doktor kontrolünde kullanılabilen tedavilerimiz var. Bilimselliği kanıtlanmamış diğer yöntemler ise yalnızca, sigara içenlerin çaresizliklerinden yararlanmaya çalışan kişiler tarafından dayatılan ticari amaçlı yöntemlerdir. Bunlara başvuran kişiler başarısız olarak sigarayı bırakabileceklerine dair inançlarını da yitiriyorlar. Bu nedenle sadece etkisi kanıtlanmış bilimsel tedaviyle sürece başlanmasını ve sürdürülmesini öneriyoruz. Bilimselliği kanıtlanmamış yöntemlerden ise uzak durulması gerekiyor." (İLKHA)