VAN - İnsan Hak ve Hürriytleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Van Temsilcisi Ercan Çıplak, Van Depremi ve sonrasında vakfın üstlendiği rol ve faaliyetler üzerine önemli açıklamalarda bulundu.

İHH'ın yaklaşık 20 yıldır kurulduğunu ve şu anda dünyanın yaklaşık 130 ülkesinde faaliyet gösterdiğini belirten Çıplak, yurt içinde de hemen hemen tüm illerde faaliyetlerinin olduğunu belirtti.

İHH'nın genelde doğal afet ve savaşlar gibi yıkıcı olayların ardından meydana gelen yoksulluğa ve ihtiyaçlara yoğun bir şekilde müdahale ettiğini, öncelikli olarak bu olağanüstü şartlardaki ihtiyaç ve olumsuzluğu gidermeye çalıştığını belirten Çıplak, bunun yanında yetimler için de sürekli bir çalışmalarının olduğunu ifade etti.

Çıplak, İHH'nın Türkiye'de de bu faaliyetleri yoğun bir şekilde yürüttüğünü, bundan önce Simav ve Bingöl'deki depremler, Ağrı ve Rize'deki sel felaketleri gibi afetlere de müdahale ettiğini belirterek, "Van Depremi'nde de İHH çok yoğun bir çalışma gösterdi ve çok az sivil toplum kuruluşunun ortaya koyabileceği bir çalışma ortaya koyarak kamuoyunun takdirini kazandı." diye konuştu.

"Depremin Yaşandığı Gece İHH Erciş'teydi"
Van'da depremin yaşandığı günün ilk gecesinde İHH'nın 100 kişilik gönüllü ekibi ile Erciş'te çalışmalara başladığını belirten Çıplak, "Depremin hemen ardından Erciş'e geldik ve bölge koordinatörü Gülden Sönmez Hanımefendi'nin öncülüğünde bir kriz merkezi kuruldu. Sabaha kadar Sönmez'in başkanlık ettiği bu kriz merkezinin strateji ve tespitler açısından çok büyük bir faydası oldu. Kaymakamlık tarafından bir kriz merkezi oluşturulmuştu ama bunlar krize hazırlıklı değillerdi. Bu yüzden ilk etapta krizin yönetilmesinde de İHH ekiplerinin büyük bir yararı oldu. Ve sonraki süreçte de gönüllüler sürekli gelip gittiler, depremzedelere hem fiziksel hem de psikolojik destekte bulundular." dedi.

İHH Sürece Çok Yönlü Bir Katkı Sağladı
İlk etapta İHH'nın arama kurtarma ekiplerinin çalışmalara başladığını belirten Çıplak, "İlk çalışmalarımız arama kurtarma ekiplerimizle başladı. Bu süreçte gerek kendi özel cihazlarımız ve sismik dinleme aygıtlarımızla gerekse diğer arama kurtarma ekipleri ile yardımlaşarak enkazlarda arama çalışması yaptık ve ekiplerimizce 9 kişi sağ olarak enkazdan çıkarıldı. Dolayısıyla İHH bu sürece hem ısınma, gıda, giyim, geçici konutlar gibi temel ihtiyaçları karşılayarak hem de arama kurtarma çalışmalarına katılmış olarak çok yönlü bir katkıda bulundu." dedi.

Depremin hemen ardından gezici aşevini Erciş'te bulundurduklarını ve ikinci depremden sonra da Van merkeze çektiklerini ifade eden Çıplak, "Depremden çok kısa bir süre sonra gezici bir aşevini buraya yönlendirdik ve günlük yaklaşık 10 bin depremzedeye yemek dağıttık. Kasım depreminden sonra da bu aşevini Van merkeze yönlendirip burada yemek dağıtımına devam ettik. Ayrıca arama kurtarma çalışmalarına katılan tüm gönüllü ve personellerin yemek ihtiyacını da İHH aşevinden karşıladık.

Depremden sonra belirledikleri ilk ihtiyaçları hem olay merkezlerinde hem de köylerde gidermeye çalıştıklarını belirten Çıplak, "İlk andan itibaren ayni ve nakdi yardımlarımız kesintisiz bir şekilde sürdü. İlk ihtiyaçlar genelde çadır, branda, ısıtıcı ve battaniyeler başta olmak üzere pek çok ihtiyaç vardı ve bunları çok hızlı bir şekilde hem köylerde hem de merkezlerde gidermeye çalıştık ve bunu yaparken zengin- fakir gibi herhangi bir ayrım gözetmedik." diye konuştu.

"Yaklaşık Üç Yüz Aileyi Dışarıda Misafir Ettik"
Depremin ardından insanları il dışına çıkmak isteyen vatandaşlara gerek bölgedeki yönetim ve gerekse genel merkez aracılığıyla kalacakları yerler temin ettiklerini ve bu doğrultuda üç yüze yakın aileyi başka şehirlerde misafir ettiklerini belirten Çıplak, "Dışarıda depremzedelere temin ettiğimiz evler dayalı döşeli evlerdi ve her ay düzenli olarak bunlara gıda yardımı ulaştırıldı. Yaz aylarına kadar bunların bu şekilde barındırılması devam edecektir." ifadelerini kullandı.

Depremi takip eden ilk çalışmalarda diğer sivil toplum kuruluşları ile koordinasyon ve dayanışma içinde olduklarını ve bu dayanışmanın ikinci depreme kadar devam ettiğini ifade eden Çıplak, ikinci depremin ardından müstakil olarak çalışmaya karar verdik ve diğer dernekler de bize bu konuda tabi olduklarını söyledi.

"Yurtdışından Pek Çok Ziyaret Gerçekleşti"
Yaşanan felaketten dolayı dünyanın pek çok yerinden kişi ve kuruluşların buraya ziyarete geldiklerini dile getiren Çıplak, "Depremden sonra dünyanın pek çok ülkesinden İHH vasıtasıyla Van'a gelip desteklerini sunan kişi ve kuruluşlar oldu. Keşmir, Endonezya, Malezya, İngiltere, Katar, Güney Afrika, Katar, Pakistan ve daha birçok yerden devlet görevlileri ve sivil toplum kuruluşları gelerek taziye dileklerini ve desteklerini sundular.

 

İHH'nın fon toplayarak finanse olan bir kuruluş olduğunu ve depremde de bu fonları kullanarak yardımlarını gerçekleştirdiğini söyleyen Çıplak, "Özellikle depremden dolayı dış fonlar önemli destek sağladı. Yurt içinde ve yurtdışından çeşitli katkılar oldu. Kimi bir eşyasını satarak, kimi de ihtiyaca göre yeni ürünler alarak ve kimisi de banka hesapları aracılığıyla katkılarını sundu. İlk zamanlarda il dışından kamyonlar ile gönderilen çok çeşitli ihtiyaç maddeleri oldukça önemli bir yardım kaynağı oldu." dedi.

En Güçlü Fonlar Kuveyt ve Katar'dan
Yurtdışı finans kaynaklarından deprem sürecinde en çok yardımı Kuveyt ve Katar'ın yaptığını ifade eden Çıplak, Güney Amerika, Malezya ve Endonezya gibi ülkelerden de önemli fonlar sağlandığını belirterek bu süreçte yurtdışı fonlarının çok verimli olduğunu ifade etti.

 

"Depremzedelerin acil ihtiyaçlarını giderdikten sonra ortaya çıkan ve gittikçe ciddi bir sorun haline gelen geçici barınma ihtiyaçlarını gidermeye yöneldik. İlk etapta bireysel çadırlar dağıttık ama bu iklim şartlarında çadırlarda uzun süre kalmak çok zordu. Dolayısıyla konteyner ve prefabrikler olmak üzere geçici konutları kurmaya başladık. Bu çalışmalar neticesinde 387 konteyner, farklı metrekarelerde olmak suretiyle toplam 145 adet prefabrik konut, gerekli olduğu kadarıyla tuvalet ve banyo, çamaşırhane, aşevi, camii ve etkinlik çadırı kurduk. Bunların bir kısmı hâlâ kuruluş aşamasındadır. Bunları yaparken valilik ile koordinasyon halinde olduk. Gerekli tesisat ve alt yapı çalışmalarını valilik yaptırdı. Hizmetlerimizi sürdürürken bürokrasinin ve kurumların desteğini gördük her zaman."

Kalıcı Konutlar Üzerine Çalışıyoruz
"Geçici konutları tamamladıktan sonra hedef çalışmamız kalıcı konutlar. Şu anda 100 tane kalıcı konut projesi üzerinde çalışıyoruz. Gerek geçici konutlar gerekse kalıcı konutlara hak sahipliği yapılırken çeşitli açılardan ve problemlerden dolayı valiliğin barınma olanaklarından yararlanamayan ve durumu en belirsiz olan 'orta hasarlı' konutlarda kalanları dikkate alıyoruz. Bunun dışında maddi durumu ve nüfus yapısı bizim için belirleyici kriterlerdir. Ama genel anlamda hedef kitlemiz orta hasarlı konut sahipleri."

Deprem Yetimlerini Sponsorluk Sistemine Alıyoruz
İHH'nın dünyanın pek çok yerinde binlerce yetim çocuk ve aileyi sponsorluk sistemine dahil ettiğini belirten Çıplak, " Van'da deprem yetimlerinin tamamını sponsorluk sistemine dahil ediyoruz. Şu an bir arkadaşımız sadece bu işle ilgileniyor. Bu çalışmalar ile yetimleri tespit edip sisteme alıyor. Daha sonra tespit edilen bu yetimlere düzenli olarak gıda ve maddi yardımlarda bulunacağız. Bunların sürekliliği ise gelir durumuna bağlı olacak.

STK'lar Depremin En Başarılı Aktörleri Oldu
Deprem sonrası sivil toplum kuruluşlarının çok yoğun bir çalışa sürecine girdiklerini söyleyen Çıplak, STK'ların yardımlaşma ve dayanışma içinde deprem sürecinde konuya yakın bir ilgi ile yaklaşıp faydalı çalışmalar ortaya koyduğunu ve depremzedelerin ilk anlardan itibaren ihtiyaçlarının giderilmesinde çok önemli rol oynadıklarını ve bu çalışma ve ilginin her zaman devam etmesi gerektiğini ifada etti. (Serdar Anlamaz - İLKHA)