TEKNOLOJİ SERVİSİ

Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü'nün himayesinde düzenlediği "Teknolojik Dönüşümde Kamu Alımlarının Rolü: Yerli ve Milli Üretim" Konferansı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, "Yerli ve milli üretim, sanayimiz için stratejik bir yaklaşım ve stratejik bir duruştur" dedi. Dünyada kamu alımlarının yerli sanayi ve teknolojinin gelişimine, Ar-Ge ve yenilik çalışmalarına büyük katkı sağlayan önemli bir politika aracı olduğunu hatırlatan Özlü, "Kamu alımlarını önemli bir kalkınma enstrümanı olarak görüyoruz. Bakanlık olarak teknoloji açığımızı kapatmak suretiyle cari açığımızın da kapanacağına inanıyoruz" diye konuştu. TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız da konuşmasında "Kamu alımlarının önemli bir sanayi politikası olduğu çok net. Kamu olarak özel sektörümüze güveniyoruz" dedi. Altunyaldız, TBMM'nin yerli ve milli üretimi artırmak amacıyla gerçekleştirdiği düzenlemeleri de anlattı.

"İTHAL İYİDİR ANLAYIŞINI BIRAKIN"

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, Türkiye'nin sanayide üretilen ürün çeşitliliği bakımından 2 bin 982 ürün ile Avrupa'da 7.sırada yer aldığını, mali değeri 2015 yılında 956 milyar lira olan sanayi üretiminin 2016 yılında 1 trilyon lirayı geçtiğini bildirdi. Sanayi üretimi içinde yüksek teknolojinin payının yüzde 3, orta-yüksek teknolojinin payının ise yüzde 25 olduğunu bildiren Hisarcıklıoğlu, "Hedefimiz bir üst lige çıkmak ve yüksek teknolojiye çıkmak" dedi. Kamu alımlarının tüm gelişmiş ülkelerde uygulanan çağdaş bir yaklaşım olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, ABD ve Avrupa'dan örnekler verdi. 2011 yılında Kamu İhale Kanunu'nda yapılan değişiklikle yerli malına yüzde 15 fiyat avantajı sağlandığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, sanayicilere de "Daha gideceğimiz çok yol var. Devletimizden isteyeceğimizden bir şey kalmadı. Türkiye'de üretin ve yüzde 15 fiyat avantajından faydalanın" çağrısında bulundu. Hisarcıklıoğlu, kamu kurum ve kuruluşlarından da alımlarında "İthal iyidir" anlayışını bırakıp milli üretime şans vermelerini istedi.

"POZİTİF AYRIMCILIK İSTİYORUZ"

ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran da konuşmasında, kamu alımlarının, kalkınma sürecindeki en önemli araçlardan biri olduğunu vurguladı. Baran, "Gelişmiş ülkelerinin sanayi dönüşümünün arkasında kamu alımları yatıyor. İş dünyası olarak kamu alımlarında yerli ve milli olandan yana pozitif ayrımcılık yapılmasını arzu ediyoruz" diye konuştu. Türkiye'nin ihracatı içinde ileri teknoloji ürünlerini payının yüzde 5 olduğunu, buna karşılık ithalatın yaklaşık yüzde 15'inin yüksek teknolojili ürünlerden oluştuğuna dikkati çeken Baran, "Örneğin kalp pili ithal ediyoruz. Kilogram fiyatı 2 bin 454 dolar" diye konuştu. Türkiye'nin orta gelir tuzağından çıkabilmesi ve cari açık vermemesi için ileri teknoloji ağırlıklı bir üretim modelini hayata geçirmesi gerektiğini belirten Baran, "Dünyanın dördüncü sanayi devrimini hayata geçirdiği dönemde bizim de hamle yapmamız kaçınılmaz. Bunun da yolu, yerli ve milli üretimi teşvik etmekten, ar-ge çalışmalarından, inovasyondan ve marka oluşturmaktan geçiyor" dedi.

ORTA TEKNOLOJİ TUZAĞI

Ankara Sanayi Odası (ASO) Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Özdebir de konuşmasında, "Türkiye ekonomisine ilişkin hep söylenen orta gelir tuzağı kavramının özünde orta teknoloji tuzağı yatmaktadır" diye konuştu. Kamu kurumlarının ve belediyelerin kamu alımlarında yerli malını destekleme stratejisine dikkat etmediklerini söyleyen Özdebir, yeni kurulan Yerlileştirme Yürütme Kurulu'nun kamu alımları yoluyla yeniliğin, yerlileştirmenin, teknoloji transferinin tam anlamı ile gerçekleştirilebilmesi için ciddi bir fonksiyon icra edeceğini de sözlerine ekledi.