Merkez Artuklu ilçesinde ikamet eden 115 yaşındaki Halime Tokan Nine, bugüne kadar hiç doktor yüzü görmedi. Sağlığını önce Allah'a sonra da yoğurta borçlu olduğunu dile getiren Halime Nine, birçok savaşa ve kıtlık dönemine tanıklık ettiğini söyledi.

Artuklu ilçesi İstasyon Mahallesi'nde yaşayan Halime Nine, dünyanın en yaşlı insanları arasında yer alıyor. Yakın tarihte birçok savaş ve kıtlık dönemine tanıklık eden Halime Nine, ilerleyen yaşına rağmen kimsenin yardımı olmadan tek başına ihtiyaçlarını görebiliyor, ibadetlerini rahatlıkla yapabiliyor.

Asırlık ömründe doktor yüzü görmeyen Halime Nine, sağlığını önce Allah'a sonra da yoğurt gibi hafif yiyeceklere borçlu olduğunu söyledi.

"İnsanlar yiyecek bir şey bulamıyordu"

Kıtlık döneminde insanların yiyecek bir şey bulamadığını dile getiren Halime Nine, "Kıtlık döneminde yine bu bölgede yaşıyorduk. Büyük sıkıntılar yaşadık ve o zaman yiyecek bir şey yoktu. Bulduğumuz arpayı kaynatıp içiyorduk. İnsanlar bir şey bulamıyordu, adeta bir birini yediğini söyleyebilirim." dedi.

Birçok insanın açlıktan öldüğünü hatırladığını anlatan Halime Nine, Allah'tan bir daha o günleri yaşatmamasını diledi.

"Çok şey gördük, çok eziyet çektik"

Kıtlığın yanında askeri seferberlikte olduğu için tüm erkekleri topladıklarını anımsatan Halime Nine, bu yüzden kadınların çalışmak zorunda kaldığını ifade etti. Halime Nine, "Bizim köyden 30 kadın, sırtlarına aldığı odunları Mardin'e götürüp satıyordu. Başlarında sadece ihtiyar biri vardı. Biz çok şey gördük, çok eziyet çektik. Yiyecek bir şey yoktu, giyecek bir şey yoktu." diye konuştu.

 "Kudüs'ün özgürlüğü için dua ediyorum"

Sultan Abdülhamid dönemini hatırladığını kaydeden Halime Nine, hasta olduğu için hafızasının zayıfladığını, ancak sürekli Kudüs'ün özgürlüğü için dua ettiğini belirtti. Halime Nine, "Rabbim, Filistinli Müslümanların yardımcısı olsun, onlara merhametiyle muamele etsin. Rabbim, işgalcileri kahretsin, onları Filistin'den çıkartsın. Allah'ın kuvvetiyle Kudüs'ten çıkartılacaklar inşallah." dedi.

"Atatürk birkaç kez köyümüze geldi"

Mustafa Kemal'in birkaç defa köylerine asker getirdiğini aktaran Halime Nine, millet aç olmasına rağmen yiyeceklerini toplayıp kendi askerine verdiğini söyledi.

Halime Nine, "Bir sefer yine köyümüze Atatürk ve askerleri gelmişti. Tabi köyde Türkçe bilen hiç kimse yoktu. Babam da onlara hayvan kesmek zorunda kalmıştı. Yemek yaptı, Atatürk geldiğinde 'Yemek getirin' dedi. Benim babam da hazırlık yapmıştı, ancak Türkçe bilmediği için 'yok' dedi. Bunun üzerine Atatürk, askerlere emir vererek, 'Onu yere yatırın' dedi. Onu yere yatırdılar. Tabi sonra bir şekilde yemek olduğunu anlatmaya çalıştı ve yemeklerini yediler. Bu şekilde köyümüzde kimseye dokunmadan Savur'a gittiler. Babamın yemeği sayesinde millet kurtuldu. Miller aç olmasına rağmen askere yemek vermek zorundaydılar. Her gelişlerinde bir şekilde yemek toplayıp onlara veriyorlardı." diye konuştu.

"Kur'an yasaklandı, ezan Türkçe okundu"

İsmet İnönü döneminde ise Kur'an-ı Kerim'in yasaklandığını, ezanın Türkçeleştirildiğini anımsatan Halime Nine, birçok âlimin darağaçlarında sallandırıldığını söyledi. O dönemde köylerinde ciddi bir sıkıntının yaşanmadığını aktaran Halime Nine, ancak bazı bölgelerde ciddi sıkıntılar yaşandığını ifade etti.

"Birçok akrabam savaşa gitti, ancak dönmedi"

Seferberlik döneminde birçok akrabasının savaşa götürüldüğünü, ancak bir daha dönmediklerini kaydeden Halime Nine, yıllarca yaslarını tutuklarını söyledi. Köylerine Ermenilerin de geldiğini anımsatan Halime Nine, Ermeniler geldiğinde herkesin korkudan evlerine kapandığını söyledi. Halime Nine, Ermenilerin insanları katlettiğini, çok zulümler yaptıklarını ifade etti.

"Mardin'de götürdüğümüz odunları iki buçuk kuruşa satıyorduk"

Dönemin para birimlerini de anlatan Halime Nine, şunları söyledi: "O zamanlar gümüş para vardı. Bir kuruş, iki kuruş, 10 kuruş, bir de mecidi vardı. O zamanlardan Mardin'e odun götürüp iki buçuk kuruşa satıp ihtiyaçlarımızı karşılıyorduk. Biz çok şey gördük, ama şu an yaşım çok ilerledi, bu yüzden artık pek fazla hatırlamıyorum, çok çabuk yoruluyorum."  

"Bol bol yoğurt yiyip ayran içiyorum"

Şu ana kadar doktor yüzü görmeyen Halime Nine, sağlığını önce Allah'a sonra da yoğurta borçlu olduğunu ifade etti. Yağlı yemek yemediğini belirten Halime Nine, eskiden beri hafif yemekleri tercih ettiğini, bol bol yoğurt yiyip ayran içtiğini dile getirdi. (M. Salih Keskin - İLKHA)