Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi (SDİ), Mısır'da meşru Mursi hükümetine yapılan darbe sonrası Sisi cuntası tarafından Müslümanlara yönelik girişilen imha politikasını kınayan bir basın açıklaması düzenledi.

Dönem sözcüsü Haluk İnanç'ın okuduğu basın açıklamasında, 2011 yılında başlayan ve İslam Coğrafyasında birçok ülkeyi etkileyen Arap Baharı eylemlerinin Mısır'da da etkili olduğu, halkın müdahil olduğu olaylarda 30 yıllık Hüsnü Mübarek diktatörlüğünün yıkıldığı ifade edildi.

Mısır'da, yapılan meşru cumhurbaşkanlığı seçimlerini halktan yüzde 52'sinin oyunu alarak seçilen Muhammed Mursi'nin kazandığını belirten İnanç, "3 Temmuz 2013'te ABD, Avrupa Birliği, Suudi Arabistan ve BAE'nin tahrik ve desteğiyle, Sisi cuntası kanlı bir darbeyle Mısır halkının emperyalizme karşı yaptığı devrimi sindirmiş, Mısır'ın meşru Cumhurbaşkanı  Mursi, askeri güçler tarafından gayri meşru bir şekilde tutuklanmıştır." dedi.

" Sisi cuntasını ve bütün zalimleri lanetliyoruz"

Meydanlarda iradesine sahip çıkan binlerce Mısırlı Müslümanın Rabia Meydanında şehit edildiğini hatırlatan İnanç; "Bu katliamları Manassa Katliamı, Cumhuriyet Muhafızları Katliamı takip etmişti. Yetmedi, İhvan-ı Müslim'in faaliyetleri yasaklandı ve yasa dışı ilan edildi. Darbe suçundan yargılanması gerekenler, meşru cumhurbaşkanı Mursi'yi ve darbe karşıtlarını yargılamaya başladı. 2013'te 109, 2014 yılında 509, 2015 yılında 538 ve 2016 yılında 237 kişiye, bazılarına birkaç kez olmak üzere idam cezaları verildi. Son olarak Mısır'da 26 Aralık 2017'de 15 kişi ve 2 Ocak 2018'de İhvan- ı Müslimin üyesi oldukları bilinen Ahmed Abdulhadi es Suhaymi,   Ahmed Abdulmunim Selame, Samih Abdullah Yusuf ve Lutfi İbrahim İsmail,  haklarındaki terör saldırıları suçlamasıyla idam edildiler. Allah'tan şehadetlerinin kabul olunmasını niyaz ediyor ve Sisi cuntasını ve bütün zalimleri lanetliyoruz." ifadelerini kullandı.

"Aynı coğrafyanın insanları arasına kin ve nefret tohumları ekilmektedir"

İslam coğrafyasında yaşayan insanların arasına çeşitli fitne ve sebeplerle kin ve nefret tohumları ekildiğini belirten İnanç, "Bütün bu süreç hem İslam ülkelerinde toplumu bir arada tutan bağları koparmaya hem de İslam ülkelerinin ortak bir anlayış etrafında bir araya gelmelerini sabote etmeye yöneliktir. Mısır'da yaşanılan sürecin daha da kötüye gitmemesi için bu idam kararlarının mutlaka durdurulması gerekir.  Ülkemizdeki tepkiler uluslararası platformlara taşınmalıdır. İnsan hak ve özgürlükleri noktasında duyarlılık sahibi uluslararası tüm kuruluşlar bu idam kararlarına karşı en sert tepkiyi göstermelidirler. Uluslararası toplum Mısır'a baskı yapmalı, İslam ülkeleri bu kararla ilgili net bir diplomasi izlemelidirler. " dedi.

"Üç günlük iktidar ve çıkar hesaplarının vebalini kimse ödeyemez"

Hakkı üstün tutan bir anlayışla yeni bir dünya düzeni kurulmadıkça zulümlerin engellenemeyeceğini belirten İnanç, sözlerine şöyle devam etti:

"Üç günlük iktidar ve çıkar hesapları ile bu ideali terk etmenin vebalini kimse ödeyemez. Mısır'da kardeşlerimize verilen idam cezalarını kınıyor, bütün İslam alemini bu infaza karşı ortak bir eylem planı belirlemeye davet ediyoruz. Mısır yargısı, darbeci ve baskıcı yönetime alet olmaktadır. Cunta, dünyanın suskunluğundan cesaret alarak, izzeti tercih edenleri idam etmektedir." (Yunus Tuğrul-İLKHA)