HÜDA PAR Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Eyyüp Yanaç, Tükiye'de istihdam alanında yaşanan sorun, sıkıntı ve çözüm önerilerine ilişkin İlke Haber Ajansı muhabirinin sorularını cevaplandırdı.

Son birkaç yıldır Türkiye'de ekonominin birinci sorun haline geldiğini ifade eden Yanaç, tedbir alınmaması halinde çok daha kötü bir sonuçla karşı karşıya kalınabileceği uyarısında bulundu.

Yanaç, genelde Türkiye tamamında, özelde ise doğu ve güneydoğusunda istihdamın artırılması, üretim ekonomisinin daha işler hale getirilmesi ve özellikle işsiz olan gençlerin işsizlikten kurtarılması için devletin acilen tedbirler alması gerektiğini kaydetti.

Türkiye'de en büyük sorunlardan bir tanesinin de işsizlik olduğunu söyleyen Yanaç, "Uzun zamandır işsizlik çift hanededir. Hükümetin, işsizliği düşürme noktasında topluma verdiği söz ve önüne koyduğu 'orta vadeli program' ile çelişen bir takım uygulamalarıyla karşı karşıyayız. En son açıklanan rakamlarda,  yüzde 10'un üzerinde bir işsizlik olduğu görülüyor. Ancak gerçekte, işsizlik bunun çok üzerindedir. Şu anda işsizliğin tanımından kaynaklanan birtakım problemler var. İşsizliğin yeniden tanımlanması lazım. Çünkü şu anki tanıma göre, işsizlik tamamen TÜİK rakamlarına yansımıyor. O yüzden gerçek işsizliği görebilmek için bunun aynı zamanda tanımının da değişmesi lazım. İşsizlik Türkiye'nin en büyük sorunlarından bir tanesidir. Son yıllarda giderek artan bir pozisyona gelmiştir." dedi.

"Hükümet işin idrakında değil"

İşsizliğin önlenmesine yönelik çok ciddi tedbirlerin alınması gerektiğini belirten Yanaç, hükümetin de bu işin farkında olduğunu ancak attığı adımlara bakılırsa, işin idrakında olmadığını gösterdiğini söyledi.

Yanaç, "Ahmet Davutoğlu Başbakan olduğu dönemde Mardin'e geldi, orada kardeşlik projesi gibi bir isimle isimlendirerek bir paket açtı. Ondan sonra Cumhurbaşkanı Diyarbakır'da açıklama yaptı ve ondan sonra cazibe merkezleri adı altında bir takım projeler uygulamaya konulmak istendi. Maalesef bugüne kadar bu çalışmalardan olumlu sonuçlar alınamamıştır. Neden olumlu sonuç alınamıyor? Çünkü hükümet, gerekli önlemleri zamanında almıyor veya gerekli donanıma sahip değiller. Ya da halktan, çarşıdan, sokaktan, esnaftan uzak olduklarından dolayı bu konuyla ilgili herhangi bir başarı elde edemiyorlar. Yaklaşık 1 yıl önce 23 vilayette, 'devlet fabrika yapacak, işsizlik çözülecek, şu kadar ek istihdam sağlanacak' dendi ama maalesef bu vaatler unutuldu gitti."

"Hükümet ekonomik alandaki sıkıntıları halkın gözünden kaçırmak için 'milli' duyguları kabartıyor"

Hükümetin ekonomiye ilişkin başarısızlıklarının gün geçtikçe arttığını ve toplumun da bu başarısızlığı gördüğünü aktaran Yanaç, "Hükümet de bu başarısızlığı halkın gündeminden düşürmek ve çıkarmak için  bir takım duygusal açıklama, girişim ve söylemlerde bulunuyor. Hükümet özellikle ekonomik alandaki sıkıntıları halkın gözünden kaçırmak için insanların çok hassas olduğu milli bir takım duyguları sürekli insanların gündemine getiriyor ve bunları kaşıyor. Acilen bunlara çözüm bulunması lazım. Şu anda işsizlik almış başını gidiyor, sokaklarımızda, kaldırımlarımızda yürüyen her iki gencimizden birisi işsizdir. Şu anda, sayıları bir milyonu bulan üniversiteyi bitirmiş ve iş bekleyen gençlerimiz var. Hükümet bunlara ilişkin doyurucu, tatmin edici adımları atamıyor." ifadelerini kullandı.

"Hükümet Ankara'yı şişmanlatmanın peşindedir"

Hükümetin işsizliğin azalması için kafa yormadığını savunan Yanaç, "Şu anda hükümet, Ankara'yı şişmanlatmanın peşindedir. İşsizlik fonu diye bir fon var. Şu anda bu fonda biriken, işsizlere verilmesi gereken ve işverenlerden kesilen büyük bir meblağ var. Bu meblağ 110 milyarı geçmiş durumdadır. İşsiz kalan insanların o işsizlik döneminde aldığı, yılda yaklaşık 10 milyar gibi bir para tutarken, şu anda fonda biriken para 110 milyar liradır. Peki, nereden geldi bu para? Bu para piyasadan toplandı ve adeta işsizlik biraz daha artsın diye piyasadan para çekildi ve bu da işsizliğin dolaylı olarak artmasına sebep olmuştur. Ankara günden güne şişmanlıyor, piyasadaki parayı çekiyor ve bu parayı maalesef israf ediyor. Yani işsizliğin çözülmesi için veya gerçek büyümenin, topluma yansıyan büyümenin oluşması için bunu harcamıyor ve buna ilişkin kafa da yormuyor sanki." açıklamasında bulundu.

"Daha çok tüketime dayalı bir büyüme var"

Türkiye'de üretimden çok tüketime dayalı bir büyümenin olduğunu vurgulayan Yanaç, şöyle devam etti: "2017'nin üçüncü çeyreğinde büyüme rakamı yüksekti ama bunun içerisindeki imalat sanayinin oranı çok düşüktür. Dolayısıyla bu ne demektir? Evet, bir büyüme var ama daha çok tüketime dayalı bir büyüme var. Oysa bizim üreterek büyümemiz lazım. Fabrikalar kurulmuyor. Makine ve techizatın yenilenmesi yeterli değil. Bunun bir an önce ortaya konması lazım ve buna ilişkin ciddi tedbirlerin alınması lazım. Yoksa gelecek dönemlerde işsizlik öyle bir noktaya varacak ki, bir kaosa dahi sebep olabilir. Şimdiden uyarıyoruz; buna ilişkin ciddi tedbirlerin alınması, çalışma hayatının kolaylaştırılması lazım. Hem işveren tarafı için hem de işçi tarafı için bir takım olanakların oluşturulması lazım."

"Gelecek 10 yıl, 20 yıl için herhangi bir hazırlık göremiyoruz"

Konuşmasının sonunda özellikle Doğu ve Güneydoğu'da çok doğru projelerin ortaya konması gerektiğine işaret eden Yanaç, konuşmasını şöyle bitirdi:

"Bölgeye ilişkin, bölgenin ekonomik yapısıyla, insan yapısıyla, doğal kaynakları ile uyumlu bir takım proje ve programların geliştirilmesi lazım. Bu iş temenni ile olmaz. Bu iş birilerine 'istihdam edin' demekle olmaz. Bu iş doğru programlar ortaya koyarak olur. Sayın Cumhurbaşkanı daha önce çağrı yaptı. 'TOBB'a üye olan her bir iş adamı ekstradan bir işçi alsın.' Bu temenni ile olmuyor maalesef. Bu işin pratikte karşılığı olması lazım. Şu anda bu işin pratikte karşılığı yok ve işsizlik gün geçtikçe artıyor. Buna ilişkin tedbirler yetersizdir ve gelecek 10 yıl, 20 yıl için herhangi bir hazırlık göremiyoruz. Biz, kötüye gidiş görüyoruz. Bunun görülmesi lazım, bu ciddi bir sorundur." dedi. (M.Fatih Akgül-İLKHA)