Diyabet ve obezite hastalığının her geçen gün arttığını söyleyen uzmanlar, dünyada diyabetli sayısının şu anda 500 milyona yakın olduğunu belirterek, hazır gıda, çikolata, rafine yiyecekler, şeker ve fast food tüketimi nedeniyle 8-10 yaş grubu çocuklarda morbit obezitenin ileride düzeyde görüldüğünü ifade ediyorlar.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dâhiliye Uzmanı Dr. Mücahit Körük, diyabet (şeker hastalığı) ve obezite hastalığıyla ilgili bilgilendirmelerde bulundu.

Dünyada insanların hızla şişmanladığını ve diyabet sıklığının arttığını belirten Körük, dünyada obezitenin yaygın bir hastalık olduğunu, en büyük etkeninin beslenme ve genetik faktörler olduğunu ve çağın en önemli sorununun da aşırı beslenmeden kaynaklandığına dikkat çekti.

Bölgede rafine ekmek tüketiminin fazla olduğunu söyleyen Körük, "Toplum olarak ekmeği çok seviyoruz. Ekmek tüketimi çok fazla. Bizim bölgede batıya göre rafine ekmek tüketiliyor. Eskiden daha doğal olan esmer buğday unundan yapılan ekmeği, zaman içerisinde terk edip tamamen rafine fabrikasyon ürünü olan beyaz undan yapılan ekmeği yiyoruz. Bu da büyük bir risk taşıyor. Bakanlığın ciddi çalışmaları var. Tarım Bakanlığı çalışma başlattı. Esmer undan ekmek üretimini zorunlu hale getirdiler. Bizim tüketeceğimiz ekmek miktarı az olmalı. İşlenmemiş esmer undan yapılmalıdır. Obezite riski azalmış oluyor." dedi.

Çocuklarda 8-10 yaşlarında morbit obezite denilen ileri düzeyde obezin, çocuklarda mevcut olduğunu söyleyen Körük, şunları kaydetti:

"Obezite çocukluk yaşına inmiş durumda. Eskiden yetişkin gruplarda görüyorduk. Şu anda 8-10 yaş grubu çocuklarda bile morbit obezite dediğimiz ileri düzeyde obez çocuklar mevcuttur. Bunun sebebi hazır gıdaların tüketimi, çikolata rafine yiyeceklerin tüketimi, şeker ve çikolata gibi ve fast food tüketimi. Özellikle dünyanın da reklam kullanarak desteklediği bir süreç var. Fast food tüketimi yani hamburger, pizza gibi hazır yiyeceklerin içinde ne olduğunu bilmediğimiz yiyeceklerin tüketimi çocuklarda erken yaşta obezitenin başlamasına neden oluyor."  

"Obezite uzun yıllar vücutta bazı hormon sistemlerini bozuyor"

Obezitenin kendi başına şeker hastalığı için büyük bir risk faktörü olduğunu belirten Körük, "Genetik faktörlerin de olması gerekiyor. Ama şeker yükleme testi, bir tanı aracıdır. Şeker yüklemeyle şeker hastası olunmaz, bu yanlış bir düşüncedir. Bunu toplumda düzeltmemiz gerekiyor. Obezite uzun yıllar vücutta bazı hormon sistemlerini bozuyor. Vücudun çalışma düzenini etkiliyor. Obeziteyle beraber tabi ki hareketsizlik ekleniyor, yaşam tarzı değişiyor. Daha az hareket ediyoruz, asansör kullanıyoruz, merdivenleri daha az kullanıyoruz. Daha az egzersiz yapıyoruz. Sabah yürüyüşleri olmayınca 10, 15-20 yıllık bir obeziteden sonra diyabet (şeker hastası) olma oranımız artıyor. Bunu engellemenin yolu da egzersiz, hayat tarzı değişikliği ve gıdaları uygun ölçüde yeterli miktarda tüketmektir." diye belirtti.

Dünyada diyabetli kişi sayısı her gün arttığını ifade eden Körük, "Şu anda 500 milyona yakın diyabet hastası var dünyada ve bir salgın hastalık gibi artmaktadır. En korkunç olarak bildiğiniz hastalıktan daha kötü bir şekilde artıyor. Kanser ve enfeksiyonlardan bile daha hızlı, 500 milyon. Her gün katlanıyor ve büyük gelişmiş ülkeler diyabetle başa çıkmak için ciddi bir para harcıyorlar. Ama sayı her gün artıyor. Bir halk sağlığı sorununa dönüşmüş durumda ve diyabetli sayısı her gün artmaktadır." ifadelerini kullandı. (Emrah Deniz, Mehmet Çelik - İLKHA)