Suriye'de ağırlıklı olarak Şam ve Halep'te ayakkabı üretimi yapan çok sayıda usta, savaşın başlamasıyla evlerini ve atölyelerini kaybetti. Birçoğu ailesini ve yakınlarını kaybeden ustalar, savaş öncesinde ürün gönderdikleri ve aldıkları Türkiye'de mesleklerini devam ettiriyor.
Bu ustalardan sadece biri olan Muhammed Abdurrahman (47), İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, Halep'te kendilerine ait ayakkabı imalathanesinde çok sayıda işçi çalıştırıp iş yerini büyütme hayalleri kurarken, savaşın başlamasıyla ailesinin hayatını çok zor kurtardığını ve Türkiye'ye sığınmak zorunda kaldığını söyledi.
Suriye'deki savaştan önce Halep'te babasının kurduğu ayakkabı imalatında ailesinin geçimini sağlayan Abdurrahman, evlerinin ve iş yerlerinin bombalaması sonucu eşi ve iki çocuğuyla birlikte Gaziantep'e yerleşti.
Savaş nedeniyle annesini, babasını, kardeşlerini, yakınlarını ve doğup büyüdüğü toprakları terk etmek zorunda kalan, ülkesindeki savaştan dolayı Türkiye'ye sığınan ve baba mesleği ayakkabıcılığı uygulama fırsatını bulan Abdurrahman, Gaziantep'te hayata yeniden umutla bakmaya başladı.
Gaziantep'te babasından öğrendiği ayakkabıcılık mesleği ile ailesinin geçimini sağlamaya çalıştığını ve sahibi oldukları dükkânlarını da geride bırakmanın burukluğunu yaşadığını belirten Abdurrahman, 40 yıldır ayakkabı sektöründe iş yaptığını, savaş sonrası geldiği kentte mesleğini sürdürmeye başladığını belirtti.
Halep'te bulunan evleri ve iş yerleri yıkılınca 2 yıl önce Türkiye'ye gelmek zorunda kaldıklarını anlatan Abdurrahman, "Türkiye'ye gelmeden önce Halep'te de ayakkabı sektöründeydim. Bu meslekte bana babamdan kalan bir meslek. Çocukluktan beri yani 40 senedir bu mesleği yapıyorum. Yıllardır kendi ülkemde yaptığım mesleğimi iki seneden beri Türkiye'de yapıyorum. Halep bombalandı, evimiz yıkıldı. Bizde evimiz yıkıldığı için yurdumuzdan ve barkımızdan olduk. Mecburen Türkiye'ye geldim. Burada bir işyeri açtım. Suriye'deki mesleğimi burada yapmaya başladım, burada sürdürüyorum." dedi.
Abdurrahman, Suriye'deki mesleğini Türkiye'de sürdürerek ailesinin geçimini sağlamaya çalıştığını ve ailesinin hepsinin ayakkabıcı olduğunu belirterek, "Gaziantep'te akrabalarımız ile birlikte mesleğimizi yapıyoruz. Suriye'de artık hayat çok zor, bitmiş bir durumda. Burada hep birlikte çalışıp geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Evinin ve iş yerinin kirasının yaklaşık 2 bin lira olduğunu, kazancıyla ancak ailesinin geçimini sağladığını belirten Abdurrahman, "Kimseye muhtaç olmadan kendi işimizde çalışıyorum. İşimin hakkını vererek helal para kazanıyorum. Kimseye bir zararımız yok. Aksine iyiliğimiz oluyor. Eskiden Suriye'de fabrikamız vardı. Sonra Türkiye'ye geldik. Burada kendi işimizi kurduk. Allah Türkiye halkından razı olsun. Allah'a şükürler olsun bir sıkıntımız yok." şeklinde konuştu.
Doğup büyüdüğü ülkesini çok özlediğini belirten "Çocukluğumuz çünkü Suriye'de geçti. Ben ve ailem Türkiye'ye geldik. Ancak annem, babam ve kardeşlerim Suriye'de kaldı. Onları çok özledim, eğer bir gün Suriye'deki bu savaş biter, tekrar eskisi gibi olursa ülkeme ve aileme döneceğim. Bir an öncede kendi ülkeme ve aileme kavuşmanın özlemi ve hasretiyle yaşıyorum." diye konuştu.
Suriyeli çalışanlara eskiden olumsuz bir bakış açısı bulunduğunu, ancak bu durumun son dönemlerde değiştiğini, çok fazla sıkıntı yaşamadıklarını sözlerine ekleyen Abdurrahman, Türkiye halkına teşekkür etti. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)