HABER MERKEZİ

Ellerine geçen her fırsatta İslam`a ve Müslümanlara saldıran laik-seküler basının son düşmanlığı evliliğe ve aile kurumuna oldu. İstanbul'da, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 5 ay içinde 18 yaş altı 115 doğumun gerçekleşmesini diline dolayan basının meselesi aslında yaş değil, ahlaksızlık. Kanunlarda evlilik yaşının 18 ile sınırlı tutulması mağduriyetlere neden olduğu defalarca ifade edilmişti. Bizzat Başbakan Binali Yıldırım konuyu gündeme getirmiş bu kanun yüzünden yüzlerce ailenin mağdur edildiğini ve bu mağduriyetlerin giderileceğini söylemişti. Ancak geldiğimiz noktada bu mağduriyetin giderilmemesi sonucunda yüzlerce aile mağdur edilmeye ve laik-seküler basının hedef tahtasına oturtulmaya maruz bırakılıyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de hükümetin, bu basının hedefe koyduğu kurumlara ve kişilere yönelik yaptırımları da gözden kaçmıyor. Bu laik-seküler basının hedef gösterdiği kesimler, bir cadı avı başlatılarak mağdur ediliyor.

BASININ DERDİ GERÇEKTEN YAŞ MI?

Her fırsatta İslam düşmanlığını sergilemekten geri durmayan bu kesimin derdi gerçekten evliliklerin 18 yaş altında gerçekleşmesi mi? Yani bunların derdi, gerçekten sadece 18 yaş altındaki kişilerin ahlaksızlığa bulaşmaması mı? Bu basının tıynetini bilen herkes şunu görecektir ki bunların derdi tamamen İslam`a ve aile kurumuna yönelik düşmanlıktır. Söz konusu İslami kesim veya İslami hassasiyetler olunca saldırıya geçerek, adeta linç kampanyası başlatıyorlar. Oluşturdukları algıyla iktidarı galeyana getirip toplumun önemli bir kesimi üzerinde baskı kuruyor, hedef gösterip, ötekileştiriyorlar. Halbuki yine bu ahlaksız basının parlattığı ve 18 yaşının altında olup ahlaksızlığını tüm medyada sergilemekten kaçınmayan, ve kendinden çok daha büyük erkeklerle gayrı resmi ve gayrı ahlaki bir şekilde birlikte olan kızların durumuna ne demeli?! 18 yaşın altında evlenerek çocuk sahibi olan ve sıcak bir aile yuvası kuran insanları hedefine koyan bu kirli zihniyetli basın/medya, diğer yanda yaşları küçük kızların gayrı ahlaki yaşamlarıyla kimi tv programlarında boy göstermesine rağmen üç maymunu oynuyor.    

AHLAKSIZLIK, İFTİRA VE AİLE KURUMUNA DÜŞMANLIK

Bugün Türkiye`de, Ortadoğu ve Arap dünyasının farklı ülkelerinden gelip yerleşmiş 3 milyon insan var. Bunların farklı sorunları vardır. Son zamanlarda buna Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi`nde güya çocuk yaşta kızların doğumu üzerinden yapılan ahlaksız haber ve iftiralar da eklendi. Güya küçük yaşta kızlar akrabaları tarafından zorla evlendirilmiş ve küçük yaşta çocuk sahibi olmuşlar. Yapılan bu haberler, bu kadar ahlaksız ve iğrenç iftiralar olamaz, dedirtiyor.

MÜLTECİLER, BASININ HEDEFİNDE OMAKTAN RAHATSIZ

Bu konuda görüştüğümüz ve adlarını vermek istemeyen Arap kardeşlerimiz çok öfkeli ve üzgün. İsmini vermek istemeyen Suriye uyruklu bir kişi, “Evet, küçük yaşta evliliğe biz de karşıyız. Zaten iğfal en çok bizde suç sayılıyor. Hemen hemen tüm Arap dünyasında yasal olarak kızların evlilik yaşı zaten 16`dır. Nitekim bu Türkiye`de de daha önce böyleydi. Bizde bu hala yasal bir durumdur. Ve bundan kaynaklanan sıra dışı hiçbir sorun yok. Bu hem toplumun hem örfün hem kanunun normal gördüğü bir şeydir.” dedi

AKRABA EVLİLİĞİNE EDEPSİZCE SALDIRIYORLAR

Gazetemize konuşan A. D ise, “Ayrıca bizde akraba evliliği yaygındır. Yani kişi amca, teyze, dayı kızları ile evlenebilir. Buna örfi, fıtri, sosyolojik, kanuni hiçbir engel yoktur. Bunun akrabalar arasındaki bağları güçlendirdiğine ve toplumun sosyolojik ve kültürel yapısını koruduğuna inanılıyor. Bunu başka şekilde nitelendirmek çok iğrenç bir yaklaşımdır. Büyük bir hadsizliktir. Böyleyken bu tür evlilikleri akrabalar içinde iğfal olarak göstermek en hafif tabirle ahlaksızlıktır. İftiradır. Bunun hiçbir hukukta hiçbir vicdanda yeri yoktur. Evrensel hukuk bunu doğal ve meşru kabul ediyor. Ama bunların niyetleri başkadır.” dedi.

HASTANE SADECE GÖREVİNİ YAPTI

Bir diğer vatandaş S. A da, “Meselenin farklı şekilde iğfal-tecavüz şeklinde yansıtılarak bunun üzerinden Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi`ne yüklenilmesi bunun sonucunda bazı görevlilerin görevden uzaklaştırılması büyük bir haksızlıktır. Ne yani hastane meşru şekilde evlenmiş kızlarımızı ölüme mi terk etseydi? Bu çok gaddar, çok ahlaksız ve zalimce bir yaklaşımdır. Amaçları Türkiye`deki Arap toplumunu, bunun üzerinden geleneksel İslam aile sistemini vurmaktır.”

ASIL BİZ DAVACIYIZ

S. A. “Yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Bu konuda müdahale etsinler. Eşlerimizi insani vicdani görevlerini yapan hastane personeli değil bu ahlaksız ve vicdansız yayınları yapanlar suçludur. Asıl biz onlardan davacıyız.” Diyerek malum medyanın haberlerine yönelik eleştirilerini dile getirdi.