İstanbul Beykoz'da 17 Ocak 2000'de yapılan baskında şehit edilen Hizbullah Cemaati Kurucu Rehberi Hüseyin Velioğlu'nun Batman Karşıyaka Mezarlığı'ndaki kabri, gün boyu sevenlerinin akınına uğradı.

Kılınan öğle namazının ardından Velioğlu'nun kabrine gruplar halinde gelen halk, Yasin-i Şerifler, salâvatlar okudu, dua etti. Kabir ziyaretine kadınların da yoğun ilgi gösterdiği görüldü.

Hizbullah Rehberi Hüseyin Velioğlu'nun ailesi de gelenlere teşekkür ederek, böylesi bir tablonun kendilerini duygulandırdığını belirtti.

"İslami çalışmaları olmasaydı şu an bölgede belki de namaz kılacak genç bulamazdınız"

Şehit Rehber'in ağabeylerinden Hayrettin Velioğlu, her yıl 17 Ocak gününde kardeşinin kabrinin ziyaretçi akınına uğradığını aktararak, "Bugün Rehber'in şehadeti vesilesiyle buraya geldik. Kardeşim 17 Ocak 2000'de şehit edildi. Ailesi, yakınları, arkadaş ve sevenleri her yıl kabrinin başında toplanıyor. Her sene şehadet yıl dönümünde kardeşimin kabri ziyaret ediliyor. Burada Kur'an-ı Kerim okunup dualar yapılıyor. Hayattayken kardeşim sürekli gençlerle diyalog halindeydi. Her zaman gençlerin bilinçlenmesini isterdi. Yaşlılardan çok gençlerin desteklenmesini isterdi. Âlim ve şeyhlere gider, kendi çevrelerine İslam'ı anlatmalarını isterdi. Bu çağrıları devamlı yapıyordu. Gittiği her toplumda gençlerle irtibatlı ve işbirliği içerisindeydi. Devamlı gençlerleydi. Küçüklüğünden şehadetine kadar Rehber'in çalışmaları İslam üzerineydi. Eğer o dönemde bu bölgede yaptığı İslami mücadele olmasaydı şu anda namaz kılacak bir genç bulamazdık. İslami çalışmalar olmasaydı tüm gençler dağılacak ve İslam düşmanları neredeyse onlar da orada olacaktı. Hepsi Amerika'ya hizmet edecekti. Elhamdülillah şehadetine kadar davasını devam ettirdi." diye konuştu.

"Onu çok özledik"

Hüseyin Velioğlu'nun bir diğer ağabeyi olan Seyfettin Velioğlu da kardeşini unutamadıklarını söyledi.

Velioğlu, "Her sene bu vakitte kardeşimin sevenleri, kabristana gelip dualar ediyorlar. Kardeşim çok çalışkan ve cesaretli bir insandı. Cesaretli olmasaydı bu davayı omuzlayamazdı. Onun tek amacı, Allah'ın şeriatını hâkim kılmaktı ve bu yolda can verdi. Kimsenin zulmetmesini istemiyordu. Herkesin eşit olmasını istiyordu. Onu çok özledik. Ölünceye kadar onu hiçbir zaman unutmayacağım. Biz onun gibi olmadık, olamayız da. Korkmadan bu davayı yürüttü. Kardeşim siyasal bilgiler fakültesi okuyordu, eğer isteseydi vali olacaktı fakat bunu değil, ahireti istedi." ifadelerini kullandı. (M.Fatih Akgül-İLKHA)