28 Şubat döneminde yaşanan hukuksuzluklar gündemdeki sıcaklığını koruyor. O dönemde haksız yere, işkenceler altında alınan, zorlama ifadeler sonucu tutuklanan dindar mahkûmlar 20 yıldan fazladır içerde tutuluyor. Bu haksızlığın son bulması gerektiğini söyleyen Batman Barosu Başkanı Abdülhamit Çakan, 28 Şubat mağdurlarının adil ve şeffaf bir şekilde tekrardan yargılanmaları gerektiğini söyledi.
"Yargı makamları iktidarın baskıcı tavrından bağımsız davranamadı"
28 Şubat ile ilgili söylenecek çok şeyin olduğunu vurgulayan Çakan, "Ne yazık ki o dönemin yargısı, iktidarın tutumundan bağımsız davranmadı, bağımsız değildi. İktidarın da dindar kesime yönelik ciddi bir baskısı ve ötelemesi vardı. Ne yazık ki, bu insanların yargılandıkları mahkemeler, yargı makamları, iktidarın bu baskıcı, öteleyen tavrından bağımsız davranamadılar. Soruşturmalar etkin, yetkili ve şeffaf yürütülmedi ve bu insanlar haksız olarak çok ağır cezalara çarptırıldılar." dedi.
"O dönemin yargısı tarafsız ve bağımsız değildi"
O dönemde adil ve hukuka uygun bir yargılanmanın yapılmadığını söyleyen Çakan, "O dönemleri hatırlarsak şu vardı; gözaltına alınan şahıslar, avukatı olmaksızın işkence ve baskı altında beyanda bulunmak zorunda bırakıldı, ifadeleri alındı. Daha sonra, 'biz baskı, işkence altında ifade verdik' demelerine rağmen ne yazık ki şeffaf ve adil bir yargılama yapılmadan haklarında hüküm verildi. O dönemin yargısı, soruşturma makamları tarafsız ve bağımsız değillerdi. Dolayısıyla bu insanların hakkında tarafsız ve bağımsız bir karar da vermediler." diye konuştu.
"Dosyalar gözden geçirilip, yeniden yargılama yapılmalıdır"
28 Şubat sürecinde verilen bazı cezaların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından bozulduğuna dikkat çeken Çakan, "Biz hukukçular olarak şöyle düşünüyoruz; o dönemin mağdurlarının, yargılanan ve bugün çok ağır cezalarla hapiste tutulan insanların dosyalarının yeniden bir yargılama süzgecinden geçirilip, bu konuda mahkemelerin yeniden bir karar vermeleri gerekir. 90'lı yılları tekrar bir hatırlayalım; özellikle yargılama, soruşturma açısından bugünkü şartlardan çok farklı şartlar vardı. Müdafileri, avukatları olmaksızın günlerce süren bir gözaltı süreci vardı, işkence, baskı vardı. Nitekim bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden çıkan pek çok ihlal kararı da var. Basit bir örnek vereyim; Bir dava da sırf gözaltı sürecindeyken, avukatı olmaksızın ifadesi alınıp cezaya çarptırıldığı gerekçesiyle bir kişinin dosyası bozuldu. Bu şekilde yüzlerce dosya var." ifadelerini kullandı.
"Yeniden yargılama talepleri kabul edilmelidir"
Konuşmasının devamında Çakan, şunları söyledi: "Bu insanların dosyalarına bir an önce el atılmalı, yeniden bir yargılama sürecinden geçirilmeli, yeniden yargılama talepleri kabul edilmelidir. O dönemin yargı, soruşturma makamları iktidarın dindar kesime yönelik baskıcı tutumundan bağımsız davranamadıkları için verdikleri kararların adil olduğunu düşünmüyorum." (M. Fatih Akgül-İLKHA)