İzmir'in Buca ilçesinde yaşayan şoför B.A.'nın kızı Y.A., geçen yıl 14 Mayıs'ta, semt pazarına gitmeye hazırlanan annesi E.A.'dan önce evden çıkıp, apartmanın önüne indi.
Burada annesini beklediği sırada Y.A.'yı apartmanın içine çağıran, elinde tornavida da bulunan komşuları emekli Erol T., küçük kızı asansörün önünde sıkıştırıp öptü ve arkasından sarıldı. Şaşkınlık yaşayan kız, Erol T.'nin yanından hızla apartmanın önüne doğru koşup kaçtı.
ANNE KAMERA KAYITLARINI İZLEDİ
Bir süre sonra aşağı inen annesine, yolda giderken yaşadıklarını anlattı. Bunun üzerine apartmana geri dönen anne E.A. yöneticiyi bulup, binaya kısa süre önce kurulan güvenlik kamerasının kayıtlarını izledi.
Gördükleri karşısında şaşkına dönen kadın, boşanmasına rağmen birlikte yaşamayı sürdürdüğü eşi B.A.'yı arayıp, izlediği görüntüleri anlattı.
KARNINDAN BIÇAKLADI
Yeğeni E.K. ile birlikte apartmana gelen baba B.A., eve uğrayıp, yanına bir ekmek bıçağı aldı. B.A., yeğeni ve eşi E.A. daha sonra Erol T.'nin dairesinin bulunduğu 7'nci kata çıktı.
Burada yaşandığı belirtilen tartışma sırasında B.A., dairenin kapısına çıkıp, kendisine "Ne var lan" dediğini öne sürdüğü Erol T.'yi karnından tek bıçak darbesiyle yaraladı.
KENDİSİ TESLİM OLDU
B.A. ve yanındakiler daha sonra apartmandan ayrılıp, komşularına bıraktıkları kızlarını da yanlarına alarak, Bornova'daki akrabalarına gitti. Hastaneye kaldırılan, ancak aşırı kan kaybeden Erol T. yaşamını yitirdi. Polisi arayıp teslim olan B.A. ise tutuklandı.
"ÖLDÜRME MAKSADIM YOKTU"
B.A. hakkında, 'kasten adam öldürme' suçundan müebbet hapis cezası istemiyle İzmir 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı.
Savunmasında kızlarına tacizde bulunan Erol T.'nin 3 oğlu bulunduğunu, bu yüzden kendilerine yönelebilecek bir saldırı olasılığına karşı, tedbir amaçlı olarak yanına bir ekmek bıçağı aldığını söyleyen B.A., "Kapıyı eşi açtı, daha sonra adının Erol T. olduğunu öğrendiğim kişi geldi. Karşımda 50-60 yaşlarında bir adam gördüm. Sol eli pantolonunun cebindeydi. Sağ elini havaya kaldırıp, 'Ne var lan, ne istiyorsunuz' dedi. Pantolonunun cebinde bir şeyle geldiğini düşünüp elinin olduğu yere doğru bıçağı bir kez salladım. Ardından yanımdakilere 'Yürüyün gidelim' dedim. Öldürme maksadım yoktu. Öyle olsa bıçakla birden fazla vururdum. Öldüğünü de emniyette öğrendim." dedi.
'KAMERA KAYITLARINI İMHA ETMEK İSTİYORDU' İDDİASI
Tacize uğrayan küçük Y.A.'nın annesi E.A. da, kızının olayı kendisine anlatmasının ardından yöneticiyle birlikte, apartmandaki güvenlik kamerası kayıtlarının bulunduğu bölüme gittiklerinde Erol T.'nin elinde bir nacak ile burada olduğunu gördüklerini anlattı. Kamera kayıtlarını imha etme amacında olduğunu anladıklarını, yöneticinin onu buradan uzaklaştırdığını söyledi.
Görüntüleri izlemelerinin ardından eşine haber verdiğini ve birlikte dairesine gittikleri Erol T.'nin, "Ne var lan" diyerek eşine çıkıştığını öne sürdü.
SAVCI EN YÜKSEK TAHRİK İNDİRİMİNİ TALEP ETTİ
Savcı verdiği mütalaada, dava 'kasten adam öldürme' suçundan açılsa da olayın gerçekleşme şeklinden, öldürme kastının olmadığının anlaşıldığını belirtti. Bu yüzden sanığın, 'kastın aşılması suretiyle öldürme' suçundan cezalandırılmasını ve tahrik indiriminin de en yüksek hadden uygulanmasını talep etti.
TAHLİYE EDİLDİ
Yapılan yargılama sonunda mahkeme heyeti, mahkeme başkanının muhalefet şerhine karşın oy çokluğuyla, sanık B.A.'ya 'kastın aşılması suretiyle öldürme' suçundan önce 12 yıl hapis cezası verdi.
Sanığın eylemi haksız tahrikin etkisi altında gerçekleştirdiği belirtilerek, ceza 4'te 3 oranında düşürülüp, 3 yıla indirildi. Sanığın yargılama sürecindeki davranışları da dikkate alınıp bir indirim daha yapılarak ceza 2 yıl 6 hapsi indirildi. Ayrıca sanığın tahliyesine karar verildi.
Karar, tarafların temyiz başvurusunda bulunmaması üzerine kesinleşti.
"POLİS HEMEN GELSE BU OLAY YAŞANMAYABİLİRDİ"
Mahkemenin verdiği kararı değerlendiren avukat Yalçın Yılmaz, müvekkili B.A. ve ailesi açısından sevindirici bir sonuç olduğunu söyledi. Taciz olayının ardından haber verilmesine rağmen polisin apartmana gelmemesi yüzünden olayların bu noktaya geldiğini öne süren avukat Yılmaz, "Aileye, şikayet için Çocuk Şubesi'ne gitmesi önerilmiş. Polis hemen gelse bu olay yaşanmayabilirdi." dedi.
Kaynak: DHA