İbrahim Sevgili / DOĞRUHABER
İşgalci ABD, Suriye`de paramiliter ordu görevi görecek 30 bin kişilik "Sınır Muhafızı" isimli ordu kuracaklarını açıkladı. Konuyla ilgili açıklamada bulunan ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı koalisyonun Sözcüsü Albay Ryan Dillon, "Koalisyon yeni 'Suriye Sınır Güvenlik Gücü' kurmak üzere Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile ortak çalışmaktadır.” dedi. 230 kişinin eğitildiğini aktaran Dillon, söz konusu gücün sayısının 30 bini bulacağını bildirdi. Söz konusu güce katılanların yaşadıkları yerlere yakın bölgelerde görev alacağını kaydeden Dillon, "Kuvvetin etnik bileşimi görev yaptıkları yerlere göre değişiklik gösterecektir. Kuzey Suriye`de daha çok Kürtler görev alacakken, Fırat Vadisi ve Irak sınırı boyunca güneye doğru ise daha çok Araplar görev alacak.” diye konuştu. Bunun tamamen yeni bir istihdam veya eğitim süreci olmayacağını anlatan Dillon, 30 bin kişilik ordunun 15 bininin DEAŞ ile mücadele bitmek üzere olduğu için SDG mensuplarından istihdam edileceğini vurguladı. Kalan 15 bin kişi için ise eğitim ve istihdam süreçlerinin başladığını belirten Dillon, PYD`nin halen Deyri Zor yakınlarında DEAŞ ile mücadele etmeye devam ettiğini savundu.
"SINIR MUHAFIZI" MASKESİ
Diğer taraftan ABD, "sınır muhafızı" adı altında yeni bir güç kurma yoluna gitmedi. Pentagon ve CIA, söz konusu programda, PYD`nin 2014'te kurduğu "YAT" adlı sözde anti-terör birlikleriyle "HAT" ismi verilen özel harekat unsurlarını genişletiyor. Özel eğitim alan 400 militan, YAT ve HAT isimli yapılara katıldı. Nisan 2016'dan bu yana örgüte silah ve mühimmat veren ABD, teknoloji desteğini de artırıyor. CIA ve Pentagon, yeni oluşum için PYD`ye son teknoloji telsiz, dinleme istasyonu ve sinyal istihbarat ekipmanları transfer ediyor. Ekipmanların eğitimi yine ABD`li uzmanlar tarafından veriliyor. AA'ya konuşan kaynaklar, Pentagon-CIA programlarıyla "sınır muhafızları" adı altında büyütülen yapıya örgütün "Kuzey Ordusu" adını verdiğini ifade etti. Bölgedeki kaynaklar, "kuzey" ifadesinin, sözde ordunun gelecekte Esed rejimi ile müzakere edilecek muhtemel bir özerk yönetimde korunabilmesi için özellikle seçildiğine işaret ediyor. Yeni oluşumun yüzde 70'inin PYD`lilerden oluşması bekleniyor. ABD'nin örgüt içinde genişlettiği yeni gücün çekirdek unsurları uzun süredir ABD Özel Kuvvetleri ile çalışan ve ortak operasyonlar yürüten ekipler. "Kuzey Ordusu" adı altında ortaya çıkacak yapının, denetimi zor küçük mobilize örgüt unsurlarını düzenli ordularla savaşa hazır hale getirecek şekilde örgütlemesi bekleniyor. Bu haliyle, "Kuzey Ordusu" örgüt için düzenli orduya geçiş yolunda atılan son adımı teşkil ediyor.
RUSYA'DAN ABD`YE TEPKİ
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD'nin PYD`yi ordulaştırma çabasına ilişkin "ABD'nin Suriye'de ordu kurma çabaları ülkenin toprak bütünlüğüne zarar verebilir. ABD'den bu konuda detaylı açıklama bekliyoruz" dedi. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, “ABD`nin tek taraflı, ültimatom benzeri Suriye`de ordu kurulmasına yönelik projesi, Türkiye ile Kürtler arasındaki ilişkilerde problem oluşturabilir ve Afrin`deki durumun yatıştırılmasına yardımcı olamaz” diye konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Abdurrahman Babacan
“GELİŞMELER ŞAŞIRTICI DEĞİL”
Yrd. Doç. Dr. Abdurrahman Babacan, gazetemize yaptığı açıklamada, ABD`nin kurma hazırlıklarına devam ettiği ordu ile ilgili durumun şaşırtıcı olmadığını belirtti. Babacan, “Bu aslında bakarsanız Türkiye açısından da, bölgedeki diğer güçler Rusya da dahil olmak üzere Suriye`nin Esed rejimi de dahil olmak üzere çok fazla şaşırtıcı değil. Şaşırtıcı gibi algılanıyor fakat bu plan zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamalarını geçmişten takip edenler bilirler ki Afrin ile alakalı Sayın Cumhurbaşkanı yaklaşık iki aydır bunu söylüyor. Niye Afrin? Çünkü Afrin`le alakalı ABD`nin böyle fiili bir durum oluşturacağı kanaati hakimdi.” dedi.
“ABD KENDİ JANDARMALIĞINI LOKAL GÜÇLERE İHALE EDİYOR”
İşgalci ABD`nin buna ihtiyaç duyma nedenine de değinen Babacan, “ABD, Irak işgalinden sonra kendisi açısından bir ders çıkardı. Bu ders de şuydu: doğrudan doğruya kendi birliklerini, kendi güçlerini, kendi devlet pozisyonunu ateşe atabilecek bir açık cephe stratejisinden vazgeçip, daha lokal kendi maşası olarak kullanabileceği, bölgede kendi jandarmalığını yapacağı, doğal olarak da bölgedeki İsrail`in güvenlik alanıyla alakalı olarak da bir hassasiyetin korunacağı, bazı güçlere ihale etmek suretiyle gerekli teçhizatı, gerekli donanımı, gerekli askeri personel de dahil olmak üzere, eğitim, eğit donat faaliyetlerinin tamamını askeri personel ve askeri teçhizat sağlamak, desteklemek suretiyle bölgedeki lokal güçlere işi ihale etmeye başladı. Irak işgalinden sonra temel stratejisi buydu. Olayın hem sosyal maliyeti hem iletişimsel maliyeti yani kamu diplomasisi ile alakalı maliyeti hem de ekonomik maliyeti ABD, Irak`tan sonra yeni bir cephe açmama kararını zaten bu unsurları göz önüne alarak aldı. Bunun yerine sadece Suriye`de değil Irak`ta da paramiliter güçleri kullandı ABD.” şeklinde konuştu.