İslamî Direniş Hareketi (Hamas) Filistin`de yapılan seçimlere katılıp zaferle çıkınca, herkes onun yönetime iştirak etmemesine karar verdi.
Bunu da “bakalım ne yapacak?” mantığıyla yaptılar.
Hamas hareketi, onuncu hükümet ile on birinci hükümetin üç aylık süresini kapsayan 15 aylık süre içinde idari isyan, güvenlikte anarşi, enformasyon savaşı, çalışmalarını kötü gösterme savaşı, ekonomik ambargo ve mali boykotla karşı karşıya kaldı.
Hamas beklentilerin ve planlananın aksine direndi, anarşi ve kaosa son verip bölgede huzur ve istikrarı sağladı. Ama bütün bunlara rağmen kendisini darbe yapmakla suçladılar ve insanlar Hamas`a karşı ayaklansınlar diye hayatın her alanını etkileyecek bir ambargo ve kuşatmayı hayata geçirdiler. Onların planına göre halk ayaklanacak ve Gazze onların kucağına geri gelecekti.
Hamas hareketi yeni siyaset ve tutumuyla vaziyeti idare etmeyi bildi. Bölgeyi uçuruma düşmekten kurtardı. Yaşadığı krizleri az hasarla atlattı. Yoluna devam etti, işleri düzene sokmaya çalıştı. Görüşleri birbirine yakınlaştırmak istedi. Bazen isabet etti, bazen de hata etti. Ancak sonuçta Gazze`yi denizde boğulmaktan kurtardı. Özel ve genel güvenliği sağladı. Dört savaşta saldırıları püskürttü. Gazze`deki hükümetin, sivil toplum kuruluşlarının ve uluslararası kuruluşların çalışmalarını idare etti. Büyük ekonomik kuruluşların görevlerini yerine getirmelerine koruyuculuk yaptı.
Her türlü yıkıcı faaliyet ve girişim karşısında en düzey sorumluluk duygusuyla hareket etti. Herkes; grup ve kuruluşlar, esnaf ve şirketler, aileler onların bu tavrını ve kurdukları sistemi gördü. Hak ve hukuklarını nasıl koruduklarını gözleriyle müşahede etti. Bütün bunlara rağmen bazıları onu karalamaya ve aleyhinde kampanyalara girişti: “Sınır kapılarını teslim edin… Belediye vergisine son… Nerede elektrik? Vergilere hayır… Hamas yönetimine hayır…” demeye başladı. Şunu açıkça ifade edeyim ki Hamas idaresinden faydalanmayan hiç kimse yoktur.
Hamas bütün bunları krizleri aşarak yaptı. İnsanını ve ilke ve menfaatleri korumada başarılı oldu. Hâlbuki o bunları yaparken, ambargo altında geçen 11 yıllık süreçte başarı şansı neredeyse sıfırdı.
Bunca sıkıntı, ambargo, kuşatma ve savaşlardan sonra dört ay önce uzlaşı geldi. Bununla Hamas Gazze üzerinden elini kaldıracak, onun yerine Fetih el koyacaktı. Gazze güvenlik, sosyal ve ekonomik olarak yerle bir oldu. Bu kez daha önce yapılan vergi felsefesi daha fazla dillendirilmeye başlandı. Sınır kapılarında işgal güçleriyle olan güvenlik anarşisi yeniden başladı. Memur maaşları verilmezken, Filistin Yönetimi`ne bağlı memurların mali kısıtlamaları devam etti. Bütün bunlar, uzlaşıyla birlikte durumlarında iyileşme bekleyen vatandaş, memur, esnaf, öğrenci ve memurların umutsuzluğunu, sıkıntısını yüksek sesle dillendirmeye başlamasına neden oldu.
Açık ve cesur olmak gerekirse… Beyler Gazze çöküyor… Bu ilk kalenin çöküşüdür. Ardından son kale, yani direniş çökecek… Duygusal davranmaya, boş ve lüks seviyede konuşmaya gerek yok. Sorumluluk, istisnasız herkese düşmektedir.
Dr. Hasan Ebu Haşiş / Çeviri Makale
Filistin Enformasyon Merkezi