Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (Bem-Bir-Sen), Uluslararası Emek Hareketi Konfederasyonuna (ICLM) üye 25 ülkedeki sendika temsilcisinin bulunduğu heyete, Diyarbakır'ın Eğil ile Sur ilçelerindeki tarihi mekânları gezdirdi.
Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarında bulunan çeşitli ülkelerden gelen temsilcilerin bulunduğu heyetin ilk ziyaret adresi Eğil ilçesindeki peygamber kabirleri oldu. Peygamber kabirlerini dolaşan heyet, dua ederek Eğil Barajında hatıra fotoğrafı çektirdi.
Ardından Sur ilçesindeki tarihi On Gözlü Köprü, Hazreti Süleyman Camisi ve İçkale'yi ziyaret eden heyete mekânlar hakkında Türkçe, İngilizce ve Farsça bilgiler verildi.
Yapmış oldukları program hakkında açıklamalarda bulunan Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (BEM BİR-SEN) ve Uluslararası Emek Hareketi Konfederasyonu (ICLM) Genel Başkanı Mürsel Turbay, ziyareti Diyarbakır'da yapmalarındaki amacın bölgedeki huzuru göstermek olduğunu belirtti.
Ziyaretlerine Türkiye'nin farklı illerinden de katılımın olduğunu ifade eden Turbay, İslami ve insani ahlaki görevlerini yapabilmenin yolunun insanların birbirlerini kucaklamaları, tanınmalarından geçtiğini söyledi.
Diyarbakır'ı tanıtmak amacıyla geldiklerini dile getiren Turbay, "BEM BİR-SEN ve ICLM olarak uluslararası bir toplantının kadim medeniyetimizin beşiği olan Diyarbakır'da yapmayı kararlaştırmamızın birçok nedeni var. Bunlardan bir tanesi uluslararası konumda bazı batı ülkeleri geçtiğimiz günlerde Hollanda'nın bizim devlet bakanlarımıza ve seçimlerimize karşı takınmış olduğu bir tavır vardı ortada. Hem bunları göstermek için, hem de diğer taraftan Brüksel'den gelen sendikacı dostlarımıza da Diyarbakır'ı göstermek için, Güneydoğu Anadolu Bölgesi konusunda sadece duyumlarıyla hareket eden bu batıdaki dostlara Diyarbakır'ı tanıtmak istedik. Sadece cam ekranlardan buraları görsünler istemedik, kendileri bizzat gelsin buradaki vatandaşları ve huzuru görsün." dedi.
"Dünyadaki haksızlıklara, zalimliklere ve hukuksuzluklara karşı olarak birçok temel değerlerimiz var"
Diyarbakır'daki programlarının verimli geçtiğini söyleyen Turbay, "Dünyada Uluslararası Emek Hareketi Konfederasyonunu (ICLM) kurduk ve şu anda yaklaşık 10 milyon üyesi var. Şu anda Avrupa'daki üst kuruluşlardan birinin önüne geçtik ve sendikamız dünyada beşinci sıraya yerleşti. Devlet emirleri ile yapılan kurum ve kuruluşlar hiçbir işe yaramıyor. Neden bir işe yaramıyor? Çünkü emirle gelirseniz, emirle gidersiniz. Bu kuruluşları tamamıyla sivil, özgür, bağımsız ve kendi özgür iradeleriyle kurulan ICLM'e üye olmalarını istedik. Yoksa devletlerinin ve hükümetlerinin emirleriyle bize üye olan veya bizden ayrılan bir kuruluş değiliz. Dünyadaki haksızlıklara, zalimliklere ve hukuksuzluklara, şiddet yanlısı olanlara karşı olarak birçok temel değerlerimiz var. Bu toplantının hakikaten çok verimli olduğunu gördük." ifadelerini kullandı.
"İslami, insani ahlaki görevleri yapabilmek için insanların birbirlerini kucaklamaları, tanımaları gerekiyor"
Türkiye'deki sendika temsilcilerinin de Diyarbakır'daki programa katıldığını dile getiren Turbay, sözlerine şöyle devam etti:
"Birçoğu Diyarbakır'ı görmemişti. İnsanlar görmedikleri şeye yabancıdır. Burayı görsünler, esnafı, insanı tanısınlar. Bizim derdimiz ülkemizin, milletin derdidir. Bu toplumu Millet-i İbrahim olarak düşünüyoruz. İnsanları ötekileştirmek, düşman kılmak, yıkmak çok kolaydır. İslami, insani ahlaki görevleri yapabilmek için insanların birbirlerini kucaklamaları, tanımaları gerekiyor."
Gezi programına yurt dışından katılım gösteren sendika üyeleri ise Diyarbakır'ı çok beğendiklerini söylediler.
Pakistan'dan geziye katılım gösteren Haji Muhammed Said, Diyarbakır'da bulunmanın onur verici olduğunu belirtti.
"Ülkemize döndüğümüzde Diyarbakır'ı, Diyarbakır'da gördüklerimizi anlatacağız"
Kendi ülkesine gittiğinde Diyarbakır'ı anlatacağını dile getiren Said, "Beni buraya davet eden BEM BİR-Sen ve ICLM Genel Başkanımız Mürsel Turbay'a teşekkür ediyoruz. Burada olmaktan dolayı çok mutuyuz, onur duyuyoruz. Bu bizim için bir onurdur. Ülkemize döndüğümüzde Diyarbakır'ı, Diyarbakır'da gördüklerimizi anlatacağız. Gerçekten gördüğümüz surlar büyüleyiciydi. Burada yaşadığımız her şey çok güzeldi. Ülkemize döndüğümüzde arkadaşlarımıza, dostlarımıza Diyarbakır'ı anlatacağız. Buranın nasıl güzel bir yer olduğunu, tarihi bir yer olduğunu ve tarihini anlatacağız. Peygamberlerin kabrini ziyaret ettik. Benim için Hazreti Harun, Hazreti Elyesa çok önemliydi, onların kabrini ziyaret edeceğimi hayal bile edemezdim. Bunu burada gerçekleştirdik." şeklinde konuştu.
Fildişi sahillerinden katılım gösteren Frank Judo ise Diyarbakır'ın medyada anlatıldığı gibi olmadığını söyledi.
"İnternetten ve televizyondan gördüklerimle Diyarbakır'ın hiç alakası yok"
Judo, "Diyarbakır'ı duyunca internetten araştırmak istedim. İnternetten ve televizyondan gördüklerimle Diyarbakır'ın hiç alakası yok. Çünkü internetten ve televizyondan sürekli savaş ve kargaşa varmış gibi anlatılıyor ama buraya bir geldim, burada barış ve huzuru gördüm. Bence bu bütün dünyaya bir örnek, özellikle benim ülkem için, bölgem için güzel bir örnek. Afrika'ya döndüğümde bütün Afrikalılara şunu söyleyeceğim: Onlar başarabildiyse biz de başarabiliriz." diye konuştu.
Bangladeş'ten gelen Said Murşid ise surlardan çok etkilendiğini ifade etti.
"Burada inanılmaz kültür farklılıkları var, tarih var"
İlk defa Diyarbakır'a geldiğini aktaran Murşid, "Burada en çok etkilendiğim şey şehrin surları oldu. Öğrendim ki Çin Seddinden sonra dünyadaki en uzun surlar ve bu benim ilgimi çok çekti. Burada huzur var. Burada inanılmaz kültür farklılıkları var, tarih var. Bunu ülkeme döndüğüm de herkese anlatacağım." dedi.
Makedonya'dan gelen Şahin Şakir de Diyarbakır'ın kalplerde taht kuran bir şehir olduğunu söyledi.
"Diyarbakır halkını Balkan halkı gibi gördük"
Şakir, kendini şu sözlerle ifade etti:
"Burada olmaktan gurur duyuyorum, onur duyuyorum. Diyarbakır kalbimizde sanki bir taht kurmuş bir şehir, çünkü Diyarbakır peygamberlerin şehridir. Burası bin 500 yıllık bir İslam kültürünün yaşandığı bir şehirdir. Bundan dolayı çok gurur duyuyoruz. Özellikle Diyarbakır halkını Balkan halkı gibi gördük. Böyle sıcak, samimi, iç içe girebileceğimiz insanlarla karşılaştık. Bu toplantı böyle bir şehirde yapıldığı çok gurur verici bir durum." (M. Hüseyin Temel, Abdurrahman Tetik - İLKHA)