Dış Haberler Servisi

Astana görüşmelerinde çatışmasızlık bölgesi ilan edilen Suriye'nin Doğu Guta ve İdlib bölgelerine, rejim ve Rus uçakları saldırı düzenliyor. Ateşkesi ihlal eden Esed rejiminin son dönemde yoğunlaştırdığı saldırılarda şimdiye kadar 400`den fazla sivil katledildi. HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin, gazetemize yaptığı açıklamada, Suriye`de çözümün, “tarafların siyasi anlaşma yoluna gitmesiyle” sağlanacağını vurguladı.

Suriye'nin kuzeyindeki “çatışmasızlık bölgesi” İdlib`de rejim ve destekçisi Rusya'nın saldırıları son 3 haftadır hız kesmeden devam ediyor. Han Şeyhun, Serakib, Kefer Sicne, Kefrenbil, Maarretinuman ve El-Temaniye ilçeleri ile Maarşurin, Maaretihırme ve El Tuh köyleri Rusya ve rejimin yoğun hava saldırılarına maruz kalıyor.

Bölgeden edinilen bilgiye göre, söz konusu sürede İdlib'de en az 95 sivil yaşamını yitirdi, 200'den fazla sivil yaralandı.

Öte yandan Esed güçlerinin, Astana görüşmelerinin dışında kalan Heyet Tahrir eş-Şam (Nusra cephesi) örgütünü bahane ederek güneyden İdlib`e doğru yöneldiği bildirildi. Rejime yakın haber kaynakları, son günlerde çatışmasızlık bölgesinde bulunan birçok köyün ele geçirildiğini bildirdi. Rejim güçlerinin dün ayrıca, Ebu Zuhur askeri havaalanını da muhaliflerden geri aldığı kaydedildi. Bölgedeki çatışmalar sürüyor.

DOĞU GUTA DA REJİMİN HEDEFİNDE

Başkent Şam'da, Esed rejiminin ablukasındaki Doğu Guta bölgesi, 14 Kasım 2017'den bu yana rejim ve destekçilerinin şiddetli hava ve kara saldırılarının hedefi oluyor.

Sivil Savunma kaynaklarından derlenen bilgilere göre, o tarihten bu yana Doğu Guta'ya düzenlenen saldırılarda 303 sivil hayatını kaybetti, yaralı sayısı ise bin 400'ü geçti. Rusya'nın da rejime hava desteği verdiği saldırılarda, sadece son 2 haftada 161 sivil katledildiği belirtildi.

Şam'daki Doğu Guta ve Türkiye sınırındaki İdlib, 4-5 Mayıs'taki Astana toplantısında gerginliği azaltma bölgesi ilan edilmişti.

İDLİB`DE 2 MİLYON SİVİL VAR

Meselenin Türkiye`yi ilgilendiren bir yanı daha var. İç savaş ve ülke içindeki iç göçler nedeniyle nüfusu 2 milyonu aşan İdlib`e yönelik saldırılar, Türkiye`ye yeni bir göç dalgası oluşturabilir. Keza rejim güçlerinin son saldırılarında da yüzbinlerce insanın daha kuzey bölgelere doğru harekete geçtiği biliniyor.

RUSYA: İSTİŞARELER DEVAM EDECEK

Sahada çatışmalar devam ederken, siyasette de açıklamalar gelmeye devam ediyor. Son olarak Kremlin Sözcüsü Dimitriy Peskov, dün yaptığı açıklamada Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov`un Dışişleri Bakanlığına çağrılmasını değerlendirdi.

Suriye`de gerginliği azaltma bölgelerine ilişkin anlaşmanın uygulanması için istişarelerin gerektiğine işaret eden Peskov, "Ayrıca, Soçi`de düzenlenmesi planlanan Suriye Ulusal Diyalog Kongresi ve genel olarak Suriye`de siyasi çözüme ulaşılması için uzmanlar ve üst düzey yetkililer gibi farklı seviyelerde istişareler gerekiyor. Bu tür yakın istişareler devam edecek." dedi.

ÇAVUŞOĞLU, İRAN VE RUSYA`YA ÇAĞRIDA BULUNMUŞTU

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, önceki gün Suriye rejiminin İdlib`de ateşkesi ihlal ederek ilerlediğini, rejimin garantörleri Rusya ve İran'ın bu durumu engellemesi gerektiğini söylemişti. Çavuşoğlu, "İran ve Rusya sorumluluklarını yerine getirmeli. Garantör olduysanız ki, oldular, rejimi durdursunlar. Bu, basit bir hava saldırısı da değil. Rejim ilerliyor İdlib içinde. Burada niyet farklı." ifadesini kullanmıştı.

SAİT ŞAHİN: İNSANLIK TARİHİNİN ENDER YAŞADIĞI DRAMLARDAN BİRİ

Konu ile ilgili gazetemize açıklamada bulunan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin, Rusya, Türkiye ve İran`ın Eylül 2017`deki Astana görüşmesinde, İdlib ve Doğu Guta`yı da içine alan “gerginliği azaltma bölgeleri” üzerine anlaşmaya vardığını belirterek, “Rusya ve Suriye ordusu son günlerde İdlib`e ve Doğu Guta`ya yönelik saldırıya geçti. Ayrıca Doğu Guta`ya yönelik yıllardır süren ambargo ve saldırılar, çoğu çocuk olmak üzere çok sayıda insanın açlıktan ölümüne sebebiyet verdi. Doğu Guta`da insanlık tarihinin ender yaşadığı dramlardan biri yaşanıyor.” Açıklamasında bulundu.

“Sivil alanların da vurulduğu ve yüzlerce sivilin can verdiği son günlerdeki saldırılar, Astana Anlaşması`nın ihlali anlamına geliyor.” Diyen Şahin, garantör ülke olan Türkiye`nin, Astana Anlaşması`nın taraflarını, anlaşmaya uymaya zorlaması gerektiğini kaydetti.

“ÇÖZÜM, TARAFLARIN SİYASİ ANLAŞMA YOLUNA GİTMESİDİR”

Yaşananların Suriye savaşının birer sonucu olduğunu belirten Şahin, “Suriye`deki mevcut durum, tarafların üzerinde anlaşacağı siyasi bir çözüm bulunmazsa, savaşın devam edeceği anlamına geliyor. Biz HÜDA PAR olarak başından beri Suriye`de silahın ve savaşın çözüm olmadığını savunuyoruz. Suriye`de çözüm, tarafların siyasi anlaşma yoluna gitmesidir. Türkiye ve İran, güçlerini bu konuda Suriye`de ilişkili oldukları tarafları etkileme ve siyasi çözüme razı etmede sarf etmelidir.” Dedi.