Enes Çetin/Erkan Yavuz-DOĞRUHABER

28 Şubat post-modern darbesinin üzerinden tam 21 yıl geçti. Geçen onca yıla rağmen darbenin mağdur ettiği, cezaevlerine attığı Müslümanlar hakkında hiçbir düzeltme ve iade-i itibar yapılmadı. Ergenekon, Balyoz, KCK davalarından yargılanan sanıklar dahi devletin adalet! yüzünü gördü ama sözkonusu Müslümanlar olunca adaletin a`sı ile bile tanıştırılmadılar. Bir 28 Şubat`ın daha sene-i devriyesine girdiğimiz bu aylarda tüm kesimlerden yapılan çağrılarla, bu 28 Şubatın mağduriyetlerin giderilmesi için son 28 Şubat olması gerektiği ifade ediliyor. Bazı STK`lar bu mağduriyetlerin giderilmesi adına İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı.

"İNSANLARIN MAĞDURİYETLERİ HALA DEVAM ETMEKTEDİR”

Mazlum Der Genel Başkanı Ramazan Beyhan yaptığı açıklamada, "28 Şubat, derin devletin ve kamu bürokrasisinin birlikte sivil halkın iradesine müdahalesiydi" dedi. Darbelerin adalet duygusuna sahip olan insanları ümitsizliğe sevk ettiğini ifade eden Beyhan, "Umarız ki bu yargılamaların sonucunda tekrar insanların yargıya güveni sağlanmış olur. Bunu çok acil bir şekilde bekliyoruz. Çünkü 28 Şubat'tan dolayı mağdur olan insanların mağduriyetleri hala devam etmektedir" ifadesinde bulundu. Beyhan, "Biz sadece 28 Şubat'ın yargılanmasını değil, aynı zamanda 28 Şubat'ta mağdur edilen insanların da özgürlüğüne kavuşmalarını, yeniden yargılanmalarını istiyoruz" diye konuştu. O dönem verilen bazı cezaların onanmaya başladığına da dikkat çeken Beyhan, "Amacımız bu duruma dikkat çekmek ve bu yanlışa bir son vermektir" diye konuştu.

28 ŞUBAT KARARLARI İPTAL EDİLSİN!

Daha sonra basın açıklamasını okuyan Mazlum Der Genel Sekreteri Kaya Kartal ise, 28 Şubat kararlarının iptal edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Kartal, “Birilerince bin yıl sürecek, birilerince ise bitti denilen 28 Şubat Darbesi, üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen, özellikle cezaevlerinde tutulan Müslüman siyasi mahpuslar ve aileleri için bütün ağırlığıyla devam etmektedir. 28 Şubatçıların müebbet hapis talebiyle yargılandığı, brifingli ya da paralel yargının elemanları olup kritik mahkemelerde görev yapan hâkim ve savcıların ihraç ve tutuklamalara muhatap olduğu bir vasatta 28 Şubat tutsakları 20 yıldan uzun bir süredir içeride olup, bu kişilerin anne, baba, eş ve çocukları ise halen cezaevi yollarında mağdur edilmektedirler. Çoğunluğu işkenceli soruşturmalar, üretilmiş ya da darbenin bir diğer ayağını oluşturan kartel medyası tarafından şişirilmiş deliller, önyargılı ve brifingli yargılamalar neticesinde cezaevine girmiş Müslüman mahpusların, 20-25 yılı bulan sürelerle cezaevlerinde tutulması yaşanan hukuksuzluğu en açık haliyle ortaya sermektedir. Vurgulamak gerekir ki sürekli olarak çeşitli bahanelerle ucu açık ileri tarihlere ertelenen bu sorunun çözülmesi bizler için bir onur mücadelesidir.”

“KONUYU SİYASİLERİN GÜNDEMİNE SOKMAYA ÇALIŞACAĞIZ”

28 Şubatçıların yargılandığı bir günde Türkiye`de ki bütün şubeleriyle basın açıklaması gerçekleştirdiklerini ifade eden Kartal, “28 Şubat 2018 tarihine kadar her Çarşamba günü basın açıklaması yapacağız. Temel amacımız darbeciler yargılanırken bu darbecilerin brifingli kararlarıyla mahpus olan insanların olduğunu gerçeğini toplumun önüne sermektir. Bu anlamda bu konuyu siyasilerin gündemine sokmaya çalışacağız. 600`e yakın insan 28 Şubat uygulamalarıyla hala cezaevinde.” dedi.  

"BU DAVA HALA DEVAM ETMEKTE”

2000'deki "Umut operasyonu davası" kapsamında tutuklanan ve 6 yıl cezaevinde yatan Mehmet Ali Tekin, "Bu dava hala devam etmekte, bizleri yargılayan, bizlere komplo kuran savcılar, hâkimler, polisler hala içeride olmasına rağmen şuanda hapishanede bulunan arkadaşlarımız var. Buna artık bir son verilerek tıpkı; Ergenekon, Balyoz davalarına nasıl bir uygulama yapıldıysa 28 Şubat mağdurlarına da, FETÖ'cü hâkimlerin, laik Kemalist hâkimlerin mağduru olan tüm mahkûmlara yeniden yargılama yolunun açılmasını istiyoruz." diye konuştu.

“BU ÇELİŞKİYE SON VERİLMESİ LAZIM”

28 Şubat döneminin kudretli paşalarının yargılandığını ifade Gazetemiz Yazarı Mehmet Eşin de,  “Maalesef 28 Şubat dönemi ve devamındaki kumpas ve entrikalarla ceza evine atılan mağdurlar hala içeride. Bu çelişkiye son verilmesi lazım, çünkü DGM ve türevleri adil bir yargılama yapmadıkları gerekçesiyle kapatıldı. Gariptir ki bunların vermiş olduğu kararlar hala yürüklükte. Dolasıyla bu kararların derhal iptal edilip mağduriyetlerin giderilmesini umuyoruz. Bu konuda özelikle bir kamuoyu oluşturmak lazım, mağdur seslerinin daha fazla yerlere ulaşması için çalışmak lazım.” diye konuştu.