ANKARA - (AA) Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AA Editör Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Rusya ve İran'ın Ankara büyükelçilerinin Esed rejiminin saldırıları nedeniyle dün bakanlığa çağrıldığı anımsatılan Çavuşoğlu, "Rejim şu an neyin peşinde? Türkiye'nin, Rusya ve İran'dan beklentisi nelerdir?" sorusunu üzerine, bir yıldan uzun süredir Suriye'de ateşkesi sağlamak, güven artırıcı adımlar atmak için yoğun çaba sarf ettiklerini söyledi.

Bakan Çavuşoğlu, Suriye'de sahadaki durumun karmaşık olması nedeniyle bazı ateşkes ihlallerini beklediklerini ancak son durumun bunun ötesine geçtiğini vurguladı.

"Kuşatılmış bölgeler var. Özellikle birçok kuşatılmış bölgede, İdlib'e doğru kanallar açıldı ki siviller de gelsin. Fakat bu arada bazı silahlı terör gruplarının da İdlib'e girmesi sağlandı." diyen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İdlib bölgesinin sınırları belirlenirken, tren yolunun doğusunda kalan terör örgütlerinin batı İdlib'e, demir yolunun batısına geçmesi de sağlandı. Esasen terör örgütleriyle burada da mücadele edilirdi. Bu, şöyle bir soru işareti oluşturdu: Acaba bu grupların buraya gelmesiyle buralara da saldırı olur mu? Biz bunu gündeme getirdik. Rusya, İran, ABD ile, Fransa, Almanya, İngiltere ile. Eğer bir yerde bir terör örgütü varsa bu gruplar belirlenir, nerede olduğu belirlenir. Bugünkü sahada istihbari kaynaklarla ya da teknoloji ile bunlara yönelik dikkatli operasyonlar yapılır. Fakat burada gördüğünü durum, buradaki el Nusra ya da HTŞ dediğimiz grupların mevcudiyetini bahane olarak kullanıp sivillere ve ılımlı muhalefete saldırmak."

'Garantör olduysanız ki, oldular, rejimi durdursunlar'

Çavuşoğlu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ateşkes gözlem görevi için İdlib'e yerleşmeye devam ettiğini ifade ederek "Biz buradaki terör gruplarının temizlenmesi için önerimizi herkesle paylaştık. 'O şehrin tamamını bombalayalım, yok edelim.' Böyle vahşi bir yöntem olmaz. Bunlar olacaksa Astana'yı neden başlattık? Soçi'yi neden konuşuyoruz? Cenevre'nin de bir anlamı olmaz." diye konuştu.

Rejimin garantörünün İran ve Rusya olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, "İhlallere bakıyorsunuz yüzde 95'i rejim veya rejimi destekleyen gruplar tarafından. Amaç ne? Bu süreçten faydalanarak rejimin ılımlı muhalefeti, sivilleri yok etmesi mi?" dedi.

Çavuşoğlu, "İran ve Rusya sorumluluklarını yerine getirmeli. Garantör olduysanız ki, oldular, rejimi durdursunlar. Bu, basit bir hava saldırısı da değil. Rejim ilerliyor İdlib içinde. Burada niyet farklı." ifadesini kullandı.

"Eğer buradaki amaç bu saldırılarla bazı gönülsüz muhalif grupların Soçi'ye gitmesini sağlamaksa, o da ters teper." diyen Çavuşoğlu, Soçi'de sivil kanadın katılımıyla yapılacak görüşmelerden sonuç alınması için çatışmaların durması gerektiğine dikkati çekti.

Çavuşoğlu, "(Soçi toplantısı) YPG'nin olduğu ortamda olmayacağımızı söyledik." ifadesini kullandı.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "KKTC'de de başkanlık sistemi tartışılıyor. Olabilir. Biz başkanlık sistemine geçtik. Bunun şimdiden faydasını görüyoruz." dedi.

AB üyeliğine ilişkin Çavuşoğlu, "Bir 50 yıl daha beklenilmesin. Bizim de tahammülümüz kalmadı, milletimizin de tahammülü kalmadı." diye konuştu.

Bakan Çavuşoğlu, Ege adaları iddialarıyla ilgili, "AK Parti iktidarları döneminde ve Kardak krizi sonrası hiçbir ada Yunanistan'a verilmemiştir." dedi.

Erbil-Bağdat ilişkilerine ilişkin de Çavuşoğlu, "Arabuluculuk talepleri var. 21 Ocak'ta Bağdat'a gideceğiz. İkili konular yanında bunu da görüşeceğiz." ifadesini kullandı.

Çavuşoğlu, 25 Ocak'ta Avusturya Dışişleri Bakanı Karin Kneissl'ın Türkiye'yi ziyaret edeceğini söyledi.