Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, Bağdat'ta düzenlediği haftalık basın toplantısında, ülkesinin komşularıyla iyi ilişkiler geliştirmek istediğini, Türkiye ile de ilişkilerde açılım yaşandığını ve ortak konularda büyük iş birliği içerisinde olduklarını ifade ederek, "Türkiye ile karşılıklı ticaret, sınır kontrolleri ve özellikle Kerkük ve Musul'dan petrol sevkiyatıyla diğer tüm alanlarda ilişkilerimizin sürmesini istiyoruz. Ceyhan limanına petrol taşıyan boru hattının imarı da yakında tamamlanacak." dedi.
"IKBY, ŞARTLARI YERİNE GETİRMEYE HAZIR DEĞİL"
Bağdat ile Erbil arasında referandum sonrası yaşanan krize ilişkin İbadi, iki yönetim arasında kurulan askeri ve güvenlik komitesinin toplantılara başlaması kararı aldıklarını paylaşarak, "Peşmerge güçlerinin 2003 öncesi sınırlarına geri dönmesi, memur maaşlarının ödenmesi, gümrük, havalimanları ve sınır kapılarının kontrolünün merkezi yönetime teslimi konusunda ısrarımız sürüyor. Ancak kendileri (IKBY) bu şartları yerine getirmeye halen hazır değiller." değerlendirmesinde bulundu.
İbadi, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ndeki (IKBY) memur maaşlarını kendi özel yöntemleriyle ödeyeceklerini kaydederek, "Maaşların siyasi partiler değil, vatandaşların eline geçmesini istiyoruz. IKBY, 2017 yılı içerisinde 7,5 milyar dolarlık petrol ihracatı yaptı. Petrol ve gümrükle sınır kapılarından elde ettikleri gelirleri nereye götürdüklerini açıklasınlar." diye konuştu.
Daha önceki açıklamalarında sıklıkla üzerinde durduğu yolsuzluk yapan devlet yetkililerinin cezalandırılması sorusu üzerine Başbakan Haydar İbadi, "Bu konudaki mücadelemiz sürüyor. Bazı yetkililer mahkeme kararıyla tutuklandı. Yeni bir liste de mevcut. Fetih yakındır." ifadesini kullandı.
Bakanlar Kurulu kararı gereği 12 Mayıs'ta yapılması öngörülen seçimlerde üyesi olduğu Dava Partisi ve Kanun Devleti Koalisyonunun Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demorat Partisi (KDP) ile ittifak yapacakları iddialarına yönelik, şunları söyledi:
"Bizim ve şahsımın ne KDP ne de başka bir partiyle kopukluğumuz var. Tüm partilerle iletişimi sürdürmeyi önemsiyorum. Ancak hepimizin rol alacağı ortak çözüm de önemli. Sorunları kişiselleştirmek ya da tüm bir partiye mal etme mantığı yanlıştır."