TBMM Dersim Alt Komisyonu’na dilekçe gönderen Dersim mağduru 87 yaşındaki Hanife Özbatal, yaşadığı acı hatıraları anlattı.
Dedesinin kurşuna dizildiğini, 13 yaşındayken saçlarının sıfıra vurularak kara trenle batıya gönderildiklerini belirten Özbatal’ın, “Neticede devlet bizim devletimiz. Mahkeme yoluna gitmeyip hesabımızı mahşere bıraktık” sözleri ise dikkat çekti.
Meclis’e dilekçe gönderen 87 yaşındaki Hanife Özbatal ise ailesinin nasıl öldürüldüğünü ve sürgün edildiklerini anlattı. Dersim’in Hozat köyü, Karadaş beldesinde ailesiyle yaşarken bir anda isyancı konumuna düştüklerini savunan Özbatal, “Ailemden dedem Qoc(Koç) Ağa ve efradı Hozat’ın deresinde(Amutka köyünün kuzey doğu cenahında Hozat’a doğru) silah tertibatı olmadığı halde kurşuna dizildi. Annem Sultan Hatun ve kızkardeşim Yıldızla beraber Segedik köyüne sığındık” dedi. Askerlerin kendilerini bulduğunu anlatan Özbatal, “Kurmanç Çavuş”un uyarısıyla ormana saklanarak kurtulduklarını kaydetti. Özbatal, sürgün kararının haber almaları üzerine askere teslim olduklarını ifade etti.
Türkçe’yi sürgünde öğrendim
“Elazığ’a götürüldüğümüzde saçlarımızı sıfıra vurup, ormanda saklanırken hamama götürerek(ormanda saklanırken aylarca yıkanmadık), kara trenle garba götürdüler” diyen Özbatal, Afyon garına getirildiklerini oradan da Kınık, Bergama, Nazilli, Kütahya gibi yerlere sürüldüklerini anlattı. Bu dönemde Dersim’deki tüm mallarına el konulduğunu, annesinin maşallah yazılı altın paralarının alındığını belirten Özbatal, olaylar sırasında 13 yaşında olduğunu kaydetti. Özbatal, Türkçe’yi sürgünde öğrendiğini, çok küçük yaşta evlenmek zorunda kaldığını belirtti. Özbatal’ın dilekçesinde, “Devlet de neticede bizim devletimiz. Mahkeme yoluna gitmeyip hesabımızı mahşere bıraktık” sözleri de dikkat çekti. Özbatal, Meclis’ten ise devletin kendisinden ve ailesinden yazılı olarak özür dilemesini, mağduriyetlerinin giderilmesini, Tunceli’ye Dersim adının verilmesini, Jandarma Komutanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın arşivlerinin açıklanmasını, Dersim müzesi kurulmasını istedi.